Eri tradutor Espanhol
616 parallel translation
- Bu emir eri...
- Soy su criado.
Alman eri kılığında. Kadın kılığında.
Disfrazado de soldado aleman, disfrazado de mujer.
Ondan önce kızın dizlerine kapanan emir eri olan bir Mareşal de olabilirdi ileride.
Quizá hubiera acabado de Mariscal con alguien de rodillas delante.
- Bir süvari eri.
- Un soldado de caballería.
Süvari eri olduğundan emin misin?
¿ Seguro que era de la caballería?
Dün gece Amerikan eri üniformalı bazı Almanlar bu bölgeye sızmış.
Anoche se infiltraron unos alemanes con uniformes norteamericanos.
Sıhhiye eri!
Infantes.
Sıhhiye eri!
Dispáreme. ¡ Infante!
Sıhhiye eri! Sıhhiye eri!
¡ Infantes!
Sıhhiye eri!
- Infante.
Sıhhiye eri!
¡ Compañeros!
Sıhhiye eri! Sakin ol.
Ten calma, Granjero.
Sıhhiye eri!
¡ Ayuda!
- Evet, o sözünün eri biri.
Oh, sí. Es un hombre de palabra.
Bana bir keşif eri lazım.
Necesito un rastreador.
Sıhhiye eri!
¡ Médico!
Binbaşımın em eri bunlardan biriydi.
El ordenanza fue sacerdote.
Süvari eri Kebussyan, Süvari eri Onstot...
" Soldado de caballería Kebussyan, Soldado de caballería Onstot,
Süvari eri Rutledge, Borucu Saxton...
" Soldado de caballería Rutledge, Trompetista Saxton.
Böylece o, süvari eri Kebussyan'ı istedi.
Entonces, pidió por Kebussyan.
Bundan dolayı... o, adı ölüm olan süvari eri ile tanışacak.
Entonces... encontró a un soldado llamado Muerte.
Süvari eri Onstot... Bir zamanlar firar eden bir adam yine firar edecek bir adamdır... en ufak bir fırsat verilirse.
Soldado de Caballería Onstot, un hombre que desierta una vez es un hombre que lo volverá a hacer, ante la más mínima oportunidad.
Süvari eri Rutledge... sen benim komutamda 2 000 mil geldin... sadece bir gerekçen vardı : intikam... senin anlayışın, eğitim ve terbiyenle... bir çok kez terfi etmen gerekirdi.
Soldado de Caballería Rutledge, recorrió 3200 kilómetros para servir bajo mi mando con un solo motivo : venganza. Con su inteligencia y entrenamiento, debió haber sido promovido muchas veces.
Süvari eri Kebussyan... sonuç olarak, bu müfrezede olanlar... herhangi bir kayıt defterinde yazılmayacak, bu duyguları... yazıya dökmek, bir adamın cariyerinin ruhunu oluşturmak imkansız.
Soldado de Caballería Kebussyan, la razón de su presencia en este operativo no se encuentra en ningún registro. Es imposible transcribir los sentimientos que un hombre lleva en su alma.
Hiç bir suvari eri tüfeğini böyle taşımaz.
Ningún soldado de caballería porta el arma de esa manera.
- Emir eri değilsin sen.
- No eres un intendente.
Küçük Ziltch, yeni bir çocuk, komutanın emir eri.
Ziltch, asistente del comandante Wellman..
Bir dostumuzu arıyor, Askeri Birlik eri.
Buscamos a un compañero.
Bir de o an bilinçsiz yatan... bir ordu eri bulduk.
También encontramos un soldado del ejército desmayado en el jardín.
- Sözünün eri değil misin?
- ¿ No mantienes tu palabra?
Sihhiye eri :
Cuerpo :
Eri denen kıza çakıyorum.
Me estoy viendo con esa chica, Eri.
Kardeşimi çok severim ama Eri aklıma geldiğinde, onu döve döve gebertesim geliyor.
Me gusta como hermano, pero cuando pienso en Eri, quisiera darle hasta hacerlo polvo.
Dün gece Eri'yle ben nihayet...
Anoche, Eri y yo finalmente...
İki gün sonra Eri'yle üç günlüğüne kampa gidiyoruz.
Pasado mañana me voy tres días de acampada con Eri.
Kiminle gideceksin? Eri'yle mi?
¿ Con quién irás, Eri?
Şu an Haruji de Eri'yle birlikte oluyorsa, ödeşmiş oluyoruz.
Si Haruji lo está haciendo con Eri ahora, estamos empatados.
Eri'ye göre, önceden altına yattığı diğer heriflerden hiçbir farkın yok.
Para Eri, sólo eres la misma clase de tío que tuvo antes.
Sana göre hangisi daha önemli? Haru mu yoksa Eri mi?
¿ Quién es más importante para ti, Haru o Eri?
Şu kızın adı Eri'ydi değil mi?
¿ El nombre de esa chica era Eri, verdad?
Eri. Kocası eve gelecek olmalı.
Su marido debe estar regresando.
Yarın Eri'yle kampa gideceklermiş.
Se llevará a Eri de acampada mañana.
- Eri'den olmalı. Nereye koydun?
- Debe ser de Eri. ¿ Dónde está?
Haru, söylemek bana düşmez ama, Eri'den vazgeçmelisin.
Haru, esto no es asunto mío, pero deberías olvidar a Eri.
Abin Eri'yle gideceğini söyledi, sanırım beraber gidecekleri doğru.
Tu hermano dijo que se iba a llevar a Eri, y asumo que ella ha ido.
Sözünün eri George.
George, el amigo leal.
Sıhhiye eri!
¡ Infantes!
Sıhhiye eri!
Compañeros.
- Sıhhiye eri!
Compañeros.
- Sıhhiye eri!
¡ Compañeros!
Gitmeye gerçekten can atıyorum.
Eri.