Fikirler tradutor Espanhol
1,851 parallel translation
Ofis politikaları yok, şirket saçmalıkları yok. Sadece taze fikirler.
Nada de política administrativa ni tonterías corporativas, sólo el flujo de ideas.
Sen fikirler oluştur.
Tú solo piensa las ideas.
Ve Shawn, babanın davada sana ihtyacı var, Çünkü çok can sıkıcı olsan da, Arada senden bir parlak fikirler çıkıyor.
Y Shawn, tu padre te necesita en el caso... porque aunque puedes ser extremadamente molesto... tienes ideas brillantes de vez en cuando.
Aklıma böyle fikirler sokma.
No me dé ideas
Bilemiyorum, elime kalem, kağıt alıp buraya oturuyorum ve... aklıma bu fikirler geliyor.
No sé, me siento con, tú sabes, una lapicera y un papel y... Surgen estas ideas.
Eşimin beynine fikirler sokmayın.
¡ No le dé ideas a mi esposa!
Aklıma bazı fikirler geliyor.
Sabes, tengo algunas ideas.
Bu tür fikirler önereceğime, susmayı tercih ederim.
¿ Más tontas ideas? Preferiría que no.
Fikirler güzel.
Buenas ideas.
Fikirler. Evet, bütün arkadaşlarını aradım ve Seven Señoritas'ı aradım.
Sí, aguantar a tus amigas y llamar al "seven señoritas"
Fikirler harika, beyler. Devam edin.
Buena idea, chicos seguid pensando.
Güzel fikirler yaratabilmek için ölüm çizgisine yaklaşmalıyım.
Tengo que estar casi muerto para tener algunas buenas ideas.
Gerçekleştirilen büyük fikirler.
- Exacto, grandes ideas, transformadas en realidad.
Onlar köpeklere... bazı fikirler verir.
Ellos le dan al perro ideas.
bazı fikirler. Kelly'i çok tanımadan, bunların bir anlamı olmuyor.
Algunas ideas pero sin saber más de Kelly realmente no tienen mucho sentido.
İhtiyacınız olan şey taze fikirler. Vincent tarafından hepimiz için günde iki öğün sağlanan kızarmış ekmekler gibi.
Necesitas ideas que sean frescas como el pan recién hecho, que a todo esto, Vincent proporciona dos veces al día.
Öyleyse birdaha yapma... Yada yap, ama kendinle ilgili oyun oynayıp sonradan bu şekilde fikirler yürütme.
Entonces no lo hagas otra vez... ó hazlo, pero no puedes jugar y ser el segundo jugador al mismo tiempo.
Syl'in aklına bu fikirler bir kez düşmeyegörsün onu durdurmak mümkün olmuyor.
Syl, tiene esas ideas en su cabeza, y es como si no pudieses detenerla.
İletişim yöntemini ayarlamış olmalısın. Fikirler.
Debes adaptarte y considerar la comunicación de ideas.
Fikirler geçişim yoluyla soğurulabilir.
Las ideas pueden ser absorbidas por ósmosis.
Joy'un aklında korkunç fikirler vardı.
Joy tenía pensamientos horribles en su mente.
Bu şeyi tedavi etmek için hala yeni fikirler üretiyoruz, ama bunu yaparsan, Atlantis'ten ayrılırsan...
Todavía intentamos con nuevas ideas sobre cómo tratar a esta cosa, pero si haces esto, si dejas Atlantis- -
Harika fikirleri vardı tabii. Gerçekten harika fikirler.
Seguro, tenías ideas buenas algunas ideas muy buenas.
Kişiler ve tavırlar, prensipler, fikirler... Bunlar bu ülkede çok büyük değişime uğramış.
Hombres y mujeres, principios y opciones han alterado mucho en este país.
Burada, kafamda fikirler oluşturmamı yasaklayan kurallar var.
Hay reglas que me impiden tener una opinión.
Son moda ve ileriyi gören fikirler arıyoruz.
Estamos buscando ideas que sean poco convencionales, de vanguardia
- Daha yapıcı fikirler üret.
- No es constructivo.
Irak'ın kuruluşuna yardım edecek fikirlerim var. Sadece Arap dünyasında değil dünyada hak ettiği yeri alması için hazırlayacak fikirler.
Tengo ideas para ayudar a construir a Irak y prepararlo para tomar su debido lugar en el mundo y no sólo en el mundo árabe.
Genç adam, yeni fikirler.
Un hombre más joven, nuevas ideas.
Fikirler üretmek, hazırlık yapmak için mi geldiniz?
Vienen a estos shows para preparar sus ideas? Para estar inspirados.
Ne kadar asil fikirler.
Qué comentario tan original.
Tam bir odundan çıkacak fikirler.
Tan campesino.
Ancak bilim insanları şimdiden karadeliğe bir yolculuğa ilişkin fikirler üretiyorlar.
Pero los científicos ya están especulando Con una misión a un agujero negro...
Sonunda 1637'de Hollanda'da yayınlanan bu sözlük, ağırlıklı olarak ihtilaflı felsefik fikirler içeriyordu... fakat en radikal fikirler ekler bölümündeydi ;
Este diccionario, que se publicó finalmente en Holanda en 1637, incluía principalmente ideas filosóficas controvertidas, pero los pensamientos más radicales estaban en el apéndice :
Bu Darwin'in fikirlerini geliştirmesi için 20 yıllık bir araştırma süresi aldı. Sonuçta bu fikirler "Türlerin Kökeni" nde sergilenecekti. Kanıtlarından tamamen emin olmak istiyordu.
Darwin tardó veinte años más o menos en investigar y desarrollar las ideas que acabarían por sentar las bases de "El Origen de las Especies".
Bu temiz dağ havası insana ilginç fikirler verebilir.
Este aire de la montaña puede darle ideas raras a la gente, ¿ sabes?
İlacı evsiz keşlere yaymak, Lupino ve diğerlerini kullanmak gibi fikirler kendiliğinden gelişti.
Y a partir de ahí, discurrir cómo llevar el fármaco a la calle... cómo usar a Lupino y al resto, pues, fue fácil.
Fikirler.
Olor.
Şey, Jack ve George bazı öneriler çizseler ve size bazı fikirler verseler ne olur?
Jack y George elaborarán varias proposiciones para darle opciones.
- Onun aklına böyle fikirler sokma baba.
No le metas ideas locas a la cabeza, papá.
zira insanoğlu zihin ve madde arasındaki arayı yakalamakta yetersizdir, fikirler üzerinde bir çeşit mevcudiyet bahşetmeye meyillidir, çünkü o, safi soyut olan ve beynimizde yer eden düşünce ve fikirleri soluyamaz.
Al ser incapaz de adecuar la mente a la materia, el hombre tiende a conferir algún tipo de entidad a las ideas, porque no soporta la idea de que lo puramente abstracto no exista más que en nuestro cerebro.
Aslında birçok güzel fikrim var, ve hep 10 daka kadar harika bir fikir gibi geliyorlar, ve sonra burada oturuyorum ve tüm o fikirler bayatlamış geliyor.
Tengo un montón de ideas geniales. Y me parecen geniales durante 10 minutos, y luego me quedo aquí un rato y me parecen viejas y luego las olvido, ya no las escribo.
Juan Antonio ve Maria Elena ona fikirler verip onu desteklediler.
Juan Antonio y María Elena contribuyeron con ideas y apoyo cuando tenía dudas.
Parlak fikirler.
Ideas brillantes.
Natalie, bunlar süper ötesi fikirler.
Natalie, estas son súper, súper ideas.
- Bunlar iyi fikirler değil.
- Ésas no son buenas ideas.
Evet, düşündük, taşındık ve gerçekten çok iyi fikirler ürettik.
Intercambiamos ideas y surgió eso.
Evet, gerçekten çok iyi fikirler ürettik.
Tuvimos buenas ideas.
Ayık mıydım değil miydim bilemiyorum, ama adamım, size şöyle söyleyeyim aklıma hiç de masum olmayan fikirler geliyordu.
No se si estaba dormido o despierto, pero te diré que tuve algunos pensamientos, y no eran nada buenos.
Bazen böyle fikirler aklıma geliverir.
A veces estas cosas solo se me ocurren. Gracias, Detective.
- Fikirler üstüne.
- Ideas.