English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ F ] / Finney

Finney tradutor Espanhol

282 parallel translation
- Bay Finney ile mi görüşüyorum?
- ¿ Es usted el señor Finney?
BAYAN FINNEY'NİN YERİ ELMIRA'NIN EN İYİ PANSİYONU Tiyatrocu Fiyatları
LA MEJOR CASA DE HUÉSPEDES DE ELMI RA TARI FAS TEATRALES
- Bu da Bay Finney.
El Sr. Tinning.
Teksas'tan Bay Giffin, General Finney, General McAndrew, Albay Plummer.
Señor Giffin, representante de Texas. El general Finney el general McAndrew y el coronel Plummer.
General Finney, General McAndrew ve Albay Plummer.
- Ya se : ... el general Finney, el general McAndrew y usted, coronel Plummer.
General Finney arabasına davet ediyor.
- Señorita Frost. Irá en el coche del general Finney.
Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler, Bayan Finley.
Gracias por la información, Sra. Finney.
Finney soyadlı eski bir İspanyol aileden geliyor.
Es de los Finney, una familia española.
Bir gün, eski Finney malikanesinde bir hafta geçiririz ve sana detayları anlatırım.
En alguna ocasión pasaremos una semana en la vieja mansión Finney... junto a la vía del tren, y te contaré con detalle.
Pekala, Finney adını lekeleyeceğim.
Voy a deshonrar el apellido Finney.
Ama annem, Bayan Finney'i tanıdığınızı sanmıyorum.
Pero no conoce a mi madre.
- Bu da Bayan Finney.
- Ella es la Srta. Finney.
- Merhaba Bayan Finney.
- Hola, Srta. Finney.
"Nasıl çalıştığını gördüm, bence terfi etmeye hazırsın Bayan Finney."
" Observé tu trabajo y creo que estás lista para un ascenso.
Bayan Finney nerede?
- ¿ Y la Srta. Finney?
- Bayan Finney'i mi bekliyorsun?
- ¿ Esperas a la Srta. Finney?
Sadece iyi arkadaşız, Bayan Finney ile yani.
La Srta. Finney y yo sólo somos buenos amigos.
Belki, huzur içinde yatsın, baban Joe Finney tam bir aziz değildi ama erkekleri ondan öğrendim.
Quizá tu padre Joe Finney no era un santo, que en paz descanse... pero yo aprendí de los hombres por él.
FINNEY BÖLGESİ
CONDADO DE FINNEY
" Kansas, Finney Bölge Mahkemesi'nin aldığı karar uyarınca...
"... que se ejecute la sentencia a muerte en la horca de Richard Eugene Hickock...
" asılmaya mahkum edilen Richard Eugene Hickock'un cezası...
"... dictada por el Tribunal Penal del Condado de Finney...
" Kansas, Finney Bölge Mahkemesi'nin aldığı karar uyarınca...
" Este tribunal ordenó que se ejecute la sentencia a muerte en la horca...
" Perry Edward Smith'in cezası...
"... dictada por el Tribunal del Condado de Finney, Kansas...
Finney gibi adamın yeri doldurulamaz.
No podemos permitirnos perder a hombres como Finney.
Bayan Finney, benimle gelin lütfen.
Srta. Finney, venga conmigo, por favor.
Finney'in ölümüyle ilgili soruşturma sonuçlanıncaya kadar burada kalmam emredildi.
Se me ha ordenado que permanezca aquí hasta que la investigación por la muerte de Finney pueda llevarse a cabo.
Konu, Binbaşı Finney Benjamin'in ölüm nedeni.
Asunto, circunstancias de la muerte, comandante Finney, Benjamin.
Finney'le olan ilişkinden başlayalım.
Comencemos con su relación con Finney.
Binbaşı Finney'in sicil kaydı bu soruşturmaya eklensin.
La hoja de servicio del comandante Finney se presenta como prueba.
- Finney'i yakıt tankına gönderdim.
- Mandé a Finney a la cápsula.
- Neden Finney?
- ¿ Por qué a Finney?
Finney sadece birkaç saniyesi olduğunu biliyordu.
Finney sabía que disponía de segundos.
Unsurları şunlardır yıldız tarihi 2945.7'de, Kaptan Kirk, James T., ihmalkar davranarak, ölüme neden olmuştur ve işbu sebeple, sicil subayı Binbaşı Finney, Benjamin yaşamını kaybetmiştir.
En la fecha estelar 2945,7, a causa de dicha negligencia, el capitán Kirk, James T., causó la muerte del oficial de registro Finney, Benjamin.
Sicil subayı Finney'le ilgili olarak, onun sicil kaydında bir devreyi kapatmadığı için bir disiplin cezası kayıtlı mıydı?
En cuanto a la hoja de servicios del oficial Finney, ¿ Se le abrió una acción disciplinaria por no haber cerrado un circuito?
Personel subayının ifadesini duydunuz o dönemde teğmenlik yapan Kirk, o dönemde teğmen olan Finney'in sicilinde iz bırakan bir not düşmüş.
Ha oído por el testimonio del oficial de personal que fue una acción del entonces alférez Kirk la que manchó la hoja del entonces teniente Finney.
Doktor, psikolojik olarak Finney bundan Kirk'ü suçlamış olabilir mi?
Psicológicamente, ¿ puede que Finney culpara a Kirk del incidente?
Kirk'ün Finney'in kendisinden nefret ettiğini öğrenmesi de mümkün mü?
¿ No es posible que Kirk se diera cuenta del odio que Finney sentía hacia él?
Binbaşı Finney de mürettebatımın bir üyesiydi. ve ona gerçekten o şekilde davranıldı.
El teniente Finney pertenecía a mi tripulación y se le trató como miembro de la misma.
Kaptan, görev sırası Bay Finney'de.
Es el turno del Sr. Finney, capitán.
Binbaşı Finney, iyon plakalarını okumak için yakıt deposuna git.
Finney, preséntese en la cápsula para leer las placas iónicas.
Finney burada.
Aquí Finney.
İçinde Finney'in bulunduğu depo atılırken, henüz acil bir durum ortada yoktu.
Cuando se lanzó la cápsula en la que Finney se hallaba, aún no estaban en estado de emergencia.
Binbaşı Finney'in kızı.
Esta es la hija del teniente Finney.
Kaybettiğimiz ana kadar sicil subayımız Binbaşı Finney'di.
Hasta su pérdida, nuestro oficial de registro era el teniente Finney.
Kaptan Kirk, fırtınadan sonra Bay Finney'i bulmak için neler yaptın?
Capitán Kirk, ¿ qué hizo para hallar al Sr. Finney tras la tormenta?
Baylar ben sizlere Binbaşı Finney'in ölmediğini öne sürüyorum.
Caballeros, sostengo que el teniente Finney no está muerto.
Finney.
Finney.
- Öyleyse Finney yaşıyor.
- Así que Finney está vivo.
Kız gelirse Finney'le baş etmemiz kolay olur diye düşündük, tabii Finney halen yaşıyorsa.
Con ella aquí nos haremos con Finney más fácilmente, en el supuesto de que estuviera vivo.
Ben Finney!
¡ Ben Finney!
Finney'in sırasıydı.
Era su turno.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]