Geceleyin tradutor Espanhol
864 parallel translation
Geceleyin, fok derisinden botların sert ve kaba hale gelmesi için çok önemli bir operasyon.
Nyla muerde las botas de Nanook para ablandarlas. Una operación muy importante, pues las botas de piel de foca se ponen rígidas e inmanejables durante la noche.
Nanook, kızağını geceleyin iglonun üstüne koymasaydı....... köpekler, kızak parçalarını birbirine bağlayan, fok postundan sırımları yemiş olacaklardı.
Si Nanook no hubiese puesto el trineo sobre el iglú durante la noche, los perros se habrían comido las correas de cuero de foca que mantienen las partes unidas.
Geceleyin...
Por la noche...
"Geceleyin bu aşk iksirinden üç küçük damla : Ve tüm kızların kalbi senin olacak!"
¡ Tres gotitas de esta pócima de amor por la noche : y los corazones de todas las chicas serán tuyos!
Geceleyin, kimse görmeden...
- Hágalo de noche cuando nadie mira.
Lakin, geceleyin...
Pero por las noches...
"Geceleyin, dağlarda rüzgarlar uluyor."
"Por las noches, el viento aúlla en las montañas".
Ben hariç. Hepsini bekledim. Geceleyin Bay Gallagher ile buluşacağım.
Ya he esperado suficiente esta noche por el Sr. Gallagher.
Geceleyin Eleanor'u Cotton Kulübünde gördüm. Ve neyin ne olduğunu öğrenmek için aramak istedim.
Esta noche he visto a Eleanor en el Cotton Club y llamaba por si había pasado algo.
Başka yol kullanmamaya çalış geceleyin, sinsice gelmek gibi.
No entres por ningún otro lado... furtivamente de noche.
Tatlım, geceleyin dışarda uluyan bir şey duyarsan o sadece bir çakaldır.
Cariño, si oyes un grito en la noche, es sólo una alimaña.
Çünkü geceleyin tünel kazıyoruz.
Veras, cuando oscurece... estamos excavando un tunel.
150 metreden, geceleyin...
Habia 200 metros, con poca visibilidad...
Geceleyin sokaklarda yalnız dolaşmanı istemiyorum.
No quiero que camines solo de noche por la calle.
Her küçük geceleyin
Cada niñito en la noche
Yönetmenim geceleyin aleme başladı, bu da on gün için iyi.
Mi director empezó a rodar la última noche, y tendrá para diez días.
Eğer geceleyin bir şeye ihtiyacın olursa adımı söylemen yeterli.
Si necesita alguna cosa por la noche,
- Yani, geceleyin değişik mi?
¿ O sea que es distinto de noche?
Babamın dinlenmesi için geceleyin durmak zorundaydık.
Tuvimos que pasar la noche en Mobile para que papá descansara.
Karı ve kocanın olduğu ya da erkek ve kız kardeşin olduğu yerde... geceleyin lamba ışığının diğer tarafında imzasız mektuplar yazıyordur.
Marido y mujer, hermano y hermana... se pasa la noche a la luz de una lamparita escribiendo anónimos.
Yeğeninizin geceleyin yabancı bir adamı eğlendirmesi garip değil mi?
¿ Es habitual que su sobrina entretenga a extraños de noche?
Geceleyin kamyonda onu kafesinden dışarı çıkartırdım.
De noche en el camión, le habría la puerta.
Kaptan Malo'yu Marsilya'ya geceleyin varması için ikna edebilir misiniz?
¿ Puede convencer al capitán Malo de llegar a Marsella hoy?
Bu adamlar, geceleyin şehrin korunaklı olduğunu görsünler.
Que pasen la noche en la ciudad.
Şişkinliğin inmesi için geceleyin eline sıcak ve soğuk kompres uygulayın.
Que se ponga compresas frías y calientes para bajar la inflamación.
Kendin de geceleyin tek başına dolaşmak için hoş biri sayılırsın.
Ud. también es muy guapo y puede ocurrirle algo.
Ayrıca fabrikada geceleyin para bırakmak istemiyorum.
Además no me gusta dejar el dinero de noche en la planta.
Kasaba geceleyin gümbürdedi.
El pueblo creció de la noche a la mañana.
- Sabah, öğleden sonra ve geceleyin.
Vamos, adelante.
- Onu bu öğleden sonra ve geceleyin gördün.
¿ Lo viste esta tarde?
Ayrılmamızdan sonra yabancı şehirlerde geceleyin sokaklarda dolaşırdım.
Cuando nos separamos, solía caminar de noche por ciudades desconocidas.
Geceleyin annemin ağladığını duyuyordum.
Por las noches oigo llorar a mi madre.
Geceleyin, ateş açamayacağımız zaman acele edeceğiz.
Por la noche, cuando no se puede encender fuego, nos quedamos quietos.
Ama burada karanlığın içindeki bir düzlükteyiz Sarmış dört bir yanımızı Çarpışan ve kaçışanların şaşkın telaşları O yer ki zırcahil orduların Geceleyin çarpıştığı "
Pero aquí estamos nosotros, inmersos en la oscuridad... asustados ante alarmas confusas de luchas y duelos... donde ejércitos ignorantes combaten en la oscuridad.
Bunun yanısıra geceleyin ancak 20 mil gidebilirim
Cuando llegue la noche habre recorrjdo unos 30 km.
- Ve geceleyin...
por la noche.
Geceleyin, ay ve yıldızlar olduğunda görmelisin.
Tiene que verlo de noche con la luna y las estrellas.
Onun bana karşı olan saygı ve korkusunu sağlamlaştırmak için, tüfeğimi kullandım. Mağarama sağlam bir kapı koydum geceleyin benden habersiz içeriye giremesin diye.
Usé mi mosquete para reforzar su miedo y asegurarme de que me respetara.
Buradan yürüyerek çıkacak ve nehre ulaşmaya çalışacağız... geceleyin.
Intentaremos llegar al río caminando--durante la noche.
Yoksa geceleyin nöbette olması gerekiyor.
Tendrá la noche libre.
Didişmeler, aile tartışmaları, geceleyin gizemli gezintiler, bıçaklar, testereler ve halatlar gördüm.
He visto discusiones y peleas conyugales, salidas misteriosas por la noche y cuchillos, sierras y cuerdas.
Saat şu an geceleyin 12 : 31. Yarın sabah oldu.
En este momento son las 12 : 30.
Sence dünyanın sonu geceleyin mi gelecek?
¿ Crees que el fin del mundo sucederá cuando sea de noche?
Geceleyin düşündüm de, Ne yaptığını bilen bir tek ben varım.
He estado pensando está noche. Soy el único que sé lo que has hecho.
Geceleyin sarhoş bir Kapo'ya rastlayanın vay gelmiş başına.
Desafortunado el que se topa con un kapo borracho, a la luz de la luna.
Yerliler, geceleyin aşağıdan gelen çığlıkları, senin bütün... yaşamında duyacağını söylerler.
Los indios dicen que se oyen gritos por la noche ahí abajo... que resonarán en tus oídos el resto de tu vida.
Ufak bir şey, tek istediğim geceleyin uyumama izin ver.
Es un detalle. Lo único que pido es que me dejes dormir una noche.
Garip. Yalnız geceleyin...
Qué extraño...
- Şimdi mi avlanmak istiyorsunuz, geceleyin?
- ¿ Arriamos ahora? ¿ Por la noche?
Geceleyin her zaman gölgeden yürü.
De noche, siempre camina en las sombras.
Gündüz öyle dediler, kasırga geceleyin geldi.
Lo dijeron por la mañana, y el tornado llegó por la noche.