Gelmemeliydin tradutor Espanhol
452 parallel translation
- Buraya gelmemeliydin.
No deberías haber venido.
Buraya gelmemeliydin.
No deberías venir aquí.
Frankie, gelmemeliydin.
Frankie, no debiste venir.
Buraya gelmemeliydin.
No debiste venir.
Belki de buraya gelmemeliydin.
Quizá no deberías estar aquí fuera. Quiero estar.
- Gelmemeliydin.
- No debiste venir.
- Çünkü sen buraya gelmemeliydin.
- Pero no deberías haber venido.
- Buraya gelmemeliydin.
No deberías estar aquí.
Bugün buraya gelmemeliydin hayatim.
No deberías haber venido aquí hoy, cariño.
- Buraya gelmemeliydin.
- No debiste haber venido.
Charlotte, gelmemeliydin.
Charlotte, no debiste haber venido.
Buraya gelmemeliydin.
No debiste venir aquí. No tenías ningún derecho a venir.
Buraya gelmemeliydin.
No deberías haber venido aquí.
New York'a asla gelmemeliydin. Scott'la hiç karşılaşmamalıydın.
Si no hubiera venido a Nueva York, no habría conocido a Scott.
Ellen, yukarı gelmemeliydin.
Ellen, no deberías haber subido esas escaleras.
Buraya gelmemeliydin.
No deberías estar aquí.
Buraya gelmemeliydin Jonnie.
No debiste haber venido aquí.
Özür için teşekkürler ama geri gelmemeliydin.
Gracias, pero no deberías haber vuelto.
Buraya gelmemeliydin.
No deberías haber venido.
Gelmemeliydin.
No debiste venir.
"Pierre, gelmemeliydin"
"Pierre, no debiste venir."
"Pierre, gelmemeliydin"
Pierre, no debiste venir.
Oh, Pierre, buraya gelmemeliydin.
Pierre, no debiste venir.
Buraya gelmemeliydin.
No debiste venir, Pierre.
- Geri gelmemeliydin, Tom.
- No tenías que haber vuelto.
Buraya gelmemeliydin.
No debías haber venido aquí.
Ahbap, eğer Joe Erin'i öldürdüysen, buralara gelmemeliydin.
Amigo, si ha matado a Joe Erin, cabalga en dirección contraria.
Buraya asla gelmemeliydin... ve henüz yaşamımın yarasındayım.
Nunca hubieses venido aquí... y sin embargo esto es la mitad de mi vida.
Bu gece oraya gelmemeliydin.
No debiste venir esta noche.
Buraya kadar gelmemeliydin.
No tenía que haber venido.
Jim, buraya hiç gelmemeliydin.
Jim, no deberías haber venido aquí.
Buraya gelmemeliydin.
No ha debido venir.
- Buraya hiç gelmemeliydin.
- No deberías haber venido.
Daha ilk başta buraya gelmemeliydin.
No debiste venir.
Sen buraya gelmemeliydin.
No deberías haber venido.
Buraya gelmemeliydin.
No debía haber venido.
Buraya gelmemeliydin!
No debías nunca haber venido aquí.
Buraya gelmemeliydin.
No debías haber venido.
Tiyatroya gelmemeliydin.
No debías estar en el teatro aquella noche.
Gelmemeliydin. Ama geleceğini biliyordum.
No tendrías que haber venido, pero sabía que vendrías.
Geri gelmemeliydin.
No debió regresar.
Galilee'den geldiğine göre Bana gelmemeliydin
Como eres de Galilea entonces no debes venir a mí
Jackie, buraya gelmemeliydin.
Shh!
Gelmemeliydin.
No debiste haber venido.
Bana işkence için, geri gelmemeliydin.
No debiste regresar para atormentarme.
Buraya gelmemeliydin.
No debiste haber venido aquí. Es incorrecto.
Buraya gelmemeliydin.
No entres aquí...
Hiç gelmemeliydin.
No debería haber venido.
Gelmemeliydin.
No deberías haber venido.
Gelmemeliydin.
No deberías estar aquí.
Buraya gelmemeliydin.
- Quizás no debimos venir.
gelmedi 96
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmeyecek misin 17
gelmez 23
gelmek istemiyorum 21
gelme 75
gelmedi mi 34
gelmek ister misiniz 20
gelmek ister misin 244
gelmeyeceğim 32
gelmeni istiyorum 22
gelmeyecek misin 17
gelmez 23
gelmek istemiyorum 21
gelme 75
gelmedi mi 34
gelmek ister misiniz 20