Haklısınız tradutor Espanhol
4,882 parallel translation
Haklısınız, bu sizin bana inandığınız kadar eğlenceli değil.
Tiene razón, no es tan divertido cuando me cree.
Haklısınız, efendim.
Tiene razón, señora.
- Haklısınız, efendim.
- Tiene razón, señora.
- Haklısınız.
Tiene razón.
Haklısınız Bayan Hughes.
Tiene razón, Sra Hughes.
Haklısınız.
Estoy de acuerdo.
- Haklısınız.
- Eso es verdad...
Korkarım o gece Anna ve ben biraz sarhoştuk. Haklısınız, suç bizde.
Me temo que estábamos un poco borrachos esa noche, Anna y yo, así que tiene razón, ambos tuvimos la culpa.
Evet haklısınız.
Sí. Es cierto.
Böyle bir şeye ulaşabiliyorsa, artı Foyet'i biliyorsa ve benim bütün güvenlik sistemimi aşıp bilgisayarıma girebiliyorsa haklısınız. İçinize doğana güvenin.
Ese nivel de accesibilidad sumado a saber lo de Foyet y al hecho de que sorteó todos mis niveles de seguridad solo tienen razón.
Haklısınız.
Tienes razón.
Haklısınız Dr. Reed.
Tiene razón, doctor Reed.
Kızmakta haklısınız evet önceden anlatmam gerekirdi.
Puedo ver que está enfadado, y debí haberle hablado antes sobre ello.
Haklısınız.
Así es.
Haklısınız, Dedektif Memur. Hadi şimdi git.
Bien, detective, hora de irse.
Haklısınız, ev size kiraya verdiğimde domuz ahırıydı.
Es verdad, la casa era un chiquero cuando se la entregué en alquiler.
Orada dışarıda hepsi Haklısınız Çünkü baba, içeri tüm kötü izin var.
Dejé que todo el mal entrara. Porque tienes razón, papá, eso es lo único que hay ahí afuera.
Ama haklısınız, Bay Elliot eve girdiği sırada alarmın kapalı olduğunu söylemiş.
Pero, tienes razón. El Sr. Elliot dijo que la alarma estaba desconectada cuando llegó.
- Benim için öyle. Haklısınız.
- Para mí lo es, sin duda.
Haklısınız.
Tiene razón.
Haklısınız. Benim sorunum ne?
Tiene razón. ¿ Qué me pasa?
Haklısınız!
¡ Sí!
Haklısınız, hemşire.
Estoy deacuerdo, enfermera.
Bu uygun olmaz. Haklısınız.
No, no, por supuesto que no.
Tamam, haklısınız.
De acuerdo, está bien.
Söyledim. Haklısınız.
Te lo había dicho.
- Çok haklısınız.
Ni siquiera lo pensaría.
Yok, haklısınız!
No. Tiene razón.
Evet, haklısınız. Özür dilerim.
Lo siento.
Bu konuda haklısınız.
Bueno, tiene razón en eso.
Sanırım haklısınız.
Supongo que tiene razón.
Haklısınız, kim bilir.
Es cierto. Nunca se sabe.
Haklısınız.
tienen razón.
Haklısınız.
Sí.
Evet, haklısınız,... ama bu konuda başka kimseye güvenemem.
Sí, tienes razón, pero no puedo confiar en nadie más con esto.
Haklısınız.
Tenías razón.
Çok zekiymişsin, patronlarını soymak falan. Haklısınız, içerideki birinin işi olduğunu biliyorlardı.
Movimiento inteligente, estafar a tus jefes.
Haklısınız, ama evden çıkmanın onlara iyi geleceğini düşündüm.
Tiene razón, pero pensé que les iría bien salir de casa.
Tabii, haklısınız.
Claro. Tiene razón, por supuesto.
- Belki de hepiniz haklısınız.
- Tal vez tengas razón.
- Bunu kaçırmayacağız. Haklısın. Bir Shakespeare gecesini nasıl kaçırırız?
Claro. ¿ Cómo nos íbamos a perder la noche de Shakespeare?
Yalnız yapamayacağımı söylüyorsan haklısın.
Si dices que no puedo hacerlo sola, - tienes razón.
Haklısınız, akıl alır gibi değil.
Tiene razón, no tiene sentido.
Haklısın, haklısın. Sadece biz varız.
Es cierto, es cierto, solo nosotras.
Haklısın ama bunun bu kadar şaşırtıcı olmaması gerekiyordu ama yalnız yapmana gerek yok.
Está bien, pero, ya sabes, esto no tiene que traumático, pero no tienes que hacerlo sola.
Haklısınız.
- Sí.
Haklısın.Ayrılmalıyız
Deberíamos separarnos.
Ama bir konuda haklısın, hayâlini kurduğum türden bir kız değilsin.
Pero tienes razón en una cosa, no eres la hija que yo soñaba.
Haklısınız.
Es que...
- Haklısın, bunu kapatmalıyız.
Tienes razón. Deberíamos de acabar con esto.
Ama haklısın. Diğer kızı seçerdim.
Pero llevas razón.
haklısınız efendim 33
haklısın 4682
haklisin 34
haklı 645
haklıyım 81
haklıydım 99
haklıymış 45
haklı değil miyim 37
haklıydın 287
haklıydı 59
haklısın 4682
haklisin 34
haklı 645
haklıyım 81
haklıydım 99
haklıymış 45
haklı değil miyim 37
haklıydın 287
haklıydı 59