Hisset tradutor Espanhol
1,948 parallel translation
Ellerinle mesoappendiksi hisset.
Siente dónde está el mesoapéndice.
Yaptığım şeyi hisset.
Siente lo que estoy haciendo.
Kendini evinde gibi hisset.
Estate como en casa.
- Az kalsın unutuyordum. - Kendini evinde gibi hisset.
Casi lo olvido, siéntete como en casa.
Ve geleceğin Isısını hisset
Y sentir el calor De brillo del futuro
Yanmayı hisset.
Siente el calor.
Şunu hisset, tam orada.
Sienta eso. Justo ahí.
Şunu hisset.
Sólo siente eso.
Kötü hisset, tamam mı?
Siéntete mal, ¿ de acuerdo?
Kendini evinde hisset. Soldan ilk oda. Şu taraftan.
Esperamos que estes comodo primera puerta a la izquierda este camino, si si izquierda
Elimi hisset.
Siente mi mano.
Sana dokunduğumu hisset.
Siente cómo te estoy tocando.
Hisset! Bazen ne kadar zeki olursan ol, beyin jölesinin sana dediğini yapmak zorunda kalıyorsun.
¡ Siéntelo, muévelo! Oh.
Dr Kötü Hisset.
Dr. Sentirse Mal.
Nabzını hisset.
Siente su pulso.
Çekicimin çeliğini hisset!
¡ Siente el acero de mi martillo!
Ama şu enerjiyi hisset.
¡ Pero siente esa energía!
Kendini evindeymişsin gibi hisset.
Siéntete como en tu casa.
Onu hisset.
Toca eso.
Hisset!
¡ Siente!
Bak şimdi.. Şunu hisset.
Una vez más a ver cómo se siente.
Hisset.
Siéntelo.
O yüzden hisset ve kontrol et.
Así que emoción y control.
Vücudunla hisset.
Siéntelo en tu cuerpo.
Kendini evindeymişsin gibi hisset.
Imagina que estás en tu casa.
İçine akışını hisset.
Siente cómo fluye.
Cüzdanımı getirdiğin için çok teşekkürler. - Ve lütfen kendini biraz rahat hisset.
Gracias por traer la billetera... y siéntete libre de visitarnos cuando quieras.
Şimdi rüzgarı hisset.
Y - sentimos el viento.
Hisset, çek, çek, çek ve yakala.
Y seguro - seguro - seguro - si ¡ seguro!
Gölgeyi çekip, yakala ve gölgeyi içinde hisset.
Agarre la sombra. Y sienta la sombra.
Sen de hisset!
¡ Siéntanlo!
Yaşadığını hisset
Sentirse vivo
Gözlerini kapa, rahatla, sihri hisset.
Entonces cierra tus ojos, relájate y siente la magia
Um, bir yere otur. Kendini rahat hisset.
Siéntate, ponte cómodo.
İyi hisset.
Te sientes bien.
Ne hissediyorsan onu hisset.
Siente lo que tengas que sentir.
Bir İspanyol gibi hisset, öyle davran.
Y mantén el espíritu español, mantén esa actitud.
Tamam mı? - Hisset, Carl!
- Siéntela eso es todo.
Boğazımdan kayıp düşerek ağzımdan çıkan sesleri hisset.
Siente el sonido salir de mi garganta y salir por mi boca.
Enerjiyi hisset.
Ahora siente la energía.
Enerjiyi hisset.
Siente esa energía.
Enerji akışını hisset.
Siente la transferencia de energía.
Kendini evinde hisset!
- Estás en tu casa.
Gücümü hisset.
Siente mi poder.
Yumruyu hisset.
Siente la saliente.
Acıyı hisset bebeğim.
Siente el ardor.
Yukarı çıkıp hanımefendiyi alayım. Kendini evinde gibi hisset.
Lo he dicho demasiado, como es, voy... a la planta alta, y luego traeré a la señora...
Dizlerini ayır ve meltemi hisset, çünkü Gavin kalmak için geldi.
Abre tus rodillas y siente la brisa... porque Gavin volvió para quedarse.
- Ve kendimi biraz sorumlu hissettim. - Hisset, seni ufak fare boku.
Porque lo eres, maldito cabrón.
Sanma baba. Hisset!
Tienes que sentirlo...
HİSSET.
Siéntelo.