Kanal tradutor Espanhol
7,829 parallel translation
Ya haftada iki kez yemek kanalını izleyecektim ya da Grace'le her gün dışarıdan söyleyecektik.
O estaba dispuesto a ver el Canal Cocina un par de veces a la semana, o Grace y yo estaríamos tomando comida para llevar todos los días.
Tüm birimler kanal 3'de kod 33 durumu.
A todas las unidades, código 33 por el canal 3. 5
Ulusal kanalın önünde beni utandırdın.
Me avergonzaste... en la televisión nacional.
- Lütfen kanalı değiştir.
Señor, ¿ dónde está Anvita? Este país parece haber perdido la confianza este buen tipo.
Bu videoyu yayınlamak ile ben veya bu kanal bugünkü olayları asla affetmeyeceğiz.
Al transmitir este video en ninguna forma yo o la estación justificamos los sucesos de hoy.
- Bu ikisi ve kanal da bana, yarın bana özel güvenlik kiralıyor.
Esos dos, y el programa me contratará un equipo de seguridad mañana.
Bentümörün endişeli değilim safra kanalını tıkayan, biz de uğraşmak zorunda.
Me preocupa que el tumor obstruya la vía biliar, y también lo tengamos que tratar.
Biz M.R.I. ihtiyacımız safra kanalı için.
Necesitamos una resonancia magnética para el conducto biliar.
- Haber kanalını ara.
Llame al canal de noticias.
Âlimlerin sempati sıçraması adını verdikleri gelişmeyle kanalın son 24 saatte yaptığı anketlere göre Moira Queen, Sebastian Blood karşısında epey öne geçti.
Moira Queen se ha adelantado a Sebastian Blood en las últimas encuestas realizadas en por canal en las últimas 24 horas...
Tüm S.H.I.E.L.D. iletişim kanalı üzerinde gerçek anlamda gürültü var demek istedim. Bir tür genel bir sinyal.
Quiero decir, literalmente, el ruido a través de cada S.H.I.E.L.D. canal de comunicación.
Jindo'nun önündeki büyük kanal boyunca ilerleyip başkentlerini almalıyız!
Debemos salir por el gran canal en frente de Jindo. Tomen su capital.
Kanalın uydu şebekesini onların kullanımına vermek için 30 dakikamız var. Sonra rehineleri öldürmeye başlayacaklar.
De acuerdo, tenemos 30 minutos para darles acceso a la red satelital de la estación antes de que empiecen a matar a los rehenes.
Fermitas kanalın sahibiymiş.
La estación pertenece a Fermitas.
Teröristler kanal uydusuna erişim şifrelerini istiyor.
Los terroristas quieren los códigos del satélite de la estación.
Yazıcıyı kullanarak bebeğin kalbi için biyolojik kanal yapabilirim.
Podría imprimir un soporte y hacer un conducto biológico para el corazón de un bebé.
Bugün kanal deneyi için çok önemli bir gün.
Hoy es un gran día para el ensayo de los conductos.
Bugün kanal deneyindeki hastaların iyileşme sürecinin 30. günü. Yani N.I.H. raporu için son gün.
Hoy es el día 30 de recuperación de nuestros pacientes del ensayo de los conductos... el último día para nuestro informe al Instituto Nacional de la Salud.
En uygun sonucu alabilmek için bütün günümü kanal takılan çocuklarla geçirmeyi planlamıştım.
Planeo pasar todo el día con los niños de los conductos para asegurar que terminamos con los resultados más óptimos.
Kızınız kanal ameliyatından sonra iyileşmeye çalışıyor.
Señora, su hija está tratando de curarse de su cirugía del conducto.
İlgilenmem gereken kanal hastalarım var.
Tengo que cuidar de los niños del conducto.
Kanal hastaları nasıl?
¿ Cómo están los pacientes de los conductos?
Peter bu sadece yayın dışında olan bir kanal.
Peter, ese es solo un canal que ha sido sacado del aire.
Kanal bire geri dönüyorum.
Vuelvo al uno.
Laboratuarda kanal örneği kopyalayacağım.
Estoy en el laboratorio de impresión haciendo muestras de conductos.
HLHS hastaları için 3-D kanal kopyalıyorum.
Estoy imprimiendo conductos 3D para pacientes con SCIH. Sí.
Gezi Kanalı, "Avrupa'yı sırt çantası ve kısa şortundan gözüken çarpık bacaklarınla gezen adamı" sunar.
El Canal de Viajes presenta : "Mochileando por Europa con un tipo de piernas arqueadas en shorts cortitos."
Takılan iki kanal da başarısız olmuş.
Y ha tenido dos fallos previos del conducto.
Evet, kanal Nathan'da işe yaradı.
Sí, el caso de Nathan fue un éxito.
En az bir tane başarısız kanal işlemi geçiren HLHS hastası.
SCIH con al menos un procedimiento de conducto fallado.
ANATOMİ... üreme organın ve yumurta kanalın var.
una vulva. Y trompas de falopio.
Onlar sizin telsiz kanalındaydı kardeşim.
Ellos están en tu radio hermano.
Hey, 9. kanalı aç!
Hola. Pon el canal 9.
Onun gemisiyle kanalı geçmeye çalışıyor.
Está intentando asegurarse un pasaje en su barco.
Büyülü Orman'dan seni çıkaracak bir kanal aradığını duydum.
He oído que estás buscando pasaje para salir del Bosque Encantado.
Bu yüzden seni soydum. Bir korsan gemisiyle kanalı geçebilmek için.
Por eso intenté robarte... para asegurarme el pasaje en un barco pirata.
Büyük ihtimal kapı aralığından ya da havalandırma kanalından girip ve çıktı.
Lo más probable es que entró y salió a través de una puerta abierta o un conducto de aire.
Aynı anda 16 kanal dinlemek gibi.
Es como escuchar 16 canales al mismo tiempo.
Ambulans 61, Kamyon 81, Manga 3, tekne kazası, 22nci ve Kanal.
Ambulancia 61, camión 81, escuadrón tres, accidente marítimo, en la 22 con Canal.
Ve bu şekilde iki kanalı çaprazlayarak bir araya getirecek ve tek bir potansiyel kazanç akışı yaratarak, onun sinerjisiyle de Molly's markasının hem konumunu hem de finansal temelini geliştireceğiz.
Y así efectuaremos una fertilización cruzada, juntando estas dos vías para formar un único y potente flujo de ingresos cuya sinergia fortalecerá el estatus de ambos y la base financiera de la marca Molly's.
Telsize ihtiyacınız varmış. Kanal frekansı : 8-0-8.
Oí que necesitabas comunicaciones.
Ama o Pakistanlı ve neredeyse hiç İngilizce konuşmuyor. Ve sürekli Al Jazeera kanalını izliyor.
Es agradable... pero es de Pakistan y casi no habla inglés y siempre está viendo el canal Al Jazeera.
Rachel bir Tv dizisi seçmesi için Los Angeles'a gitti fakat seçmeler berbat geçti ve ayrıca bir de gösteri kaçırdı ama daha sonra kanal yöneticilerinin onun hakkında bir dizi yapmak istediklerini öğrendi.
Rachel fue a LA para un castin de una serie de televisión, pero fue horrible y se saltó una actuación, pero después descubrió que los productores de televisión quieren escribir una serie sobre ella.
Bir kanalın diziyi birlikte düşünmeleri için yazarı, dizinin yıldızıyla takılmaya yollaması normal mi?
¿ Es normal que los productores envien a un escritor para que pase tiempo con la estrella para descubrir la serie?
Gerçek bir televizyon kanalındaki gerçek bir yazar mısın?
Perdona. ¿ Eres una escritora real de una cadena de telerrealidad?
Bu evimizin yeni kitaplığı ve şu ana kadar sahip olduğumuz tüm televizyonlardan daha fazla kanal bulacağınıza sizi temin ederim.
Esta es nuestra nueva librería, y creo que encontraran que tiene más canales que cualquier TV que hayamos tenido.
Ve hit şarkıların çalındığı kanalı ayarladın.
Y pusiste la estación donde los éxitos siguen llegando.
Bu yüzden seni soydum. Bir korsan gemisiyle kanalı geçebilmek için.
Es por eso que traté de robarte... para asegurar un pasaje en un barco pirata.
Geçen yıl hiç ara vermeden kanal deneyiyle uğraştın.
Este año pasado ha sido todo sobre el ensayo de los conductos.
Kanal kopyalayıp, çocukların hayatını kurtardığımı unuttular mı?
¿ A alguien se le ha olvidado que le puse un conducto impreso en un niño y funcionó?
Oğluma kanal takılacak değil mi?
¿ Pero conseguirá el conducto?