Kaçın tradutor Espanhol
54,729 parallel translation
Kaçın!
¡ Corran!
Derslerine iyi çalış, dişlerini fırçala. Müzik gruplarından kaçın, özelliklede bataristten.
Cepillarse los dientes, trabajar duro, alejarse de la banda de chicos, especialmente su baterista.
Olurda bu asa yanlış ellere düşerse bildiğimiz ve sevdiğimiz her şeyin yıkımı kaçınılmaz.
Si cae en manos equivocadas, significa la destrucción del ser humano que conocemos. y amor.
- Bu hile kaçınılmaz.
- Este truco es inevitable.
Matematik kadar kaçınılmaz olurdu.
Tan inevitable como las matemáticas.
Kaçınılmazdan kaçabileceğimi sandım.
Pensé que podría escapar de lo inevitable.
Peki, Samarra'dan kaçınılabilir mi?
'¿ Pero puede Samarra ser evitada?
Ve bundan kaçınır mısın?
¿ Y tú que te llevas con todo esto?
- Kaçın!
- ¡ Corre!
Kaçın, kaçın!
¡ Corran, corran! ¡ Corran!
Kaçınılmaz memleket hasreti.
Anhelo por una casa perdida.
Bir tasarım varsa, ona uymamız kaçınılmaz.
Si hay un diseño, hace mucho que... dejamos de encajar dentro de él.
Kaçın sersemler!
¡ Vuelen, tontos!
İçimden bir ses "Kaçın," diyor.
Creo que deberíamos correr.
Mirando Şirketi'nin hisselerinin önemli ölçüde zarar görmesi kaçınılmaz.
Es inevitable una fuerte caída de las acciones de la Corporación Mirando.
Yalnız yüzmekten kaçının.
Evite nadar solo.
"Uzun mesafeli saldırılardan kaçınıp sadece saldırı mesafesi içinde saldır"
"Evita las incursiones de largo alcance y ataca sólo a una distancia notable."
Bu kaçınılmazdı.
Tenía que pasar.
Aklınımı kaçırdın sen? !
¡ Estas loco!
Sen aklını kaçırmışsın!
¡ Estas loco!
Ve şimdi de 20 öğrenci panik içinde bir sınıftan kaçıyor.
Y ahora tengo a 20 estudiantes que huyeron en pánico de una clase.
- Kızların kaç yaşında?
- ¿ Qué edad tienen tus niñas?
Kaç tane olduklarını bilmek istiyorum.
Necesito saber cuántos son.
- Tanrım, bütün eğlenceyi kaçırdın.
- Dios, eres un aguafiestas.
- Arkadaşınız kaçık mı?
- ¿ Está tu amigo loco?
Her hareketim tesadüfi ve Sherlock Holmez bile bir zarın kaç geldiğini tahmin edemez.
'Cada movimiento es aleatorio, ni siquiera Sherlock Holmes puede anticipar'el resultado de un dado.
Yaptığım her hareket tamamen rastgeleydi her yeni kişilik zarın kaç geldiğine dayalıydı!
¡ Cada movimiento que hice fue totalmente aleatorio, cada nueva personalidad era como el resultado de un dado!
Tabii ya, bu dünyadan kaçış kapın.
Así es. Tu pequeño escape.
Ama sen bu fırsatı kaçırdın.
¡ Ahora todo se ha ido!
Yaşın kaç senin, 5 falan mı?
¿ Cuántos años tienes, cinco?
Sarışın Harald'ın gazabından kaçıyorlardı.
Huyendo de la tiranía de Harold el Fairhair.
Ona toplamda kaç mektup yazdın?
¿ Cuántas cartas le escribiste?
Herkese benden tavsiye : Bunu kaçırmayın lütfen.
Un consejo para todos no se la pierdan, por favor.
Aklını kaçırmışsın.
Perdió la cabeza.
Uçağını kaçıracaksın, hadi.
Vas a perder tu avión, vamos.
Tek Gözlü Tim'in ailesini kaçırmanın cezası.
No volverás a secuestrar a los padres del Tuerto Tim.
Ona şöyle dedim "Aleta, seni seviyorum kızım" ama sen aklını kaçırıyorsun! "
Dije : "Aleta, te amo, muchacha... " pero ¡ estás perdiendo la cabeza! ".
Quill sana kaç kere ihanet etmiş olursa olsun onu biz geri kalanların hiçbir önemi yokmuş gibi koruyorsun!
No importa cuántas veces te traicione Quill... ¡ lo proteges más que a cualquiera de nosotros!
İşe gitmemişsin ve Sonny Jim'in doğum gününü kaçırdın.
No te apareces en el trabajo, y te pierdes el cumpleaños de Sonny Jim.
Uçuşunuzu kaçırmayın.
No te pierdas el vuelo.
Ve sen kaçıracağın Hepimiz bunu yaparak sıkın.
Y vas a jodernos a todos haciendo esto.
Aileleri kontrol etmek için çocuklarını kaçırır.
Secuestran niños para controlar a los padres.
El için eroin yapan adamı buldum ama kızını kaçırdılar.
Encontré al fabricante de la heroína de La Mano. Secuestraron a su hija.
Bugün kaç kas gevşetici aldın?
¿ Cuántos relajantes tomaste hoy?
Sense bu teklifi reddettin, peşime düşüp beni kaçırdın.
Y rechazó la oferta, me persiguió y me secuestró.
Küçükken, annem Çuval Adam hikâyesini anlatırdı, söz dinlemeyen çocukların evlerine giren ve onları satmak için çuvalına atıp kaçıran bir öcü.
Cuando era niño, mi madre me hablaba del hombre de la bolsa, un monstruo que iba a las casas de los niños desobedientes y se los llevaba en una bolsa para venderlos.
- Aklını mı kaçırdın?
- ¿ Estás loco?
Senin bir günlük kaçışın, babamın bana hayat boyu çektirdikleri ile boy ölçüşebilir mi sanıyorsun?
¿ Crees que ser fugitivo un día se compara con el maltrato que sufrí toda mi vida?
Bu zamana kadar kaç tur yaptın?
¿ Cuántas misiones has hecho ya?
Bunu kim bilir kaç kere yaptın aşağılık herif?
¿ Cuántas veces has hecho esto, cabrón?
- Beni kaçırdığınızı sanıyorlar.
Creen que ustedes me secuestraron.