Kaçıyor musun tradutor Espanhol
532 parallel translation
- Kaçıyor musun?
¿ Por qué te vas?
Kaçıyor musun?
¿ Te vas a escapar?
- Yoksa Caine'den kaçıyor musun?
- Escapas del Caine?
- Düşmandan kaçıyor musun?
¿ Qué clase de carabiniere eres?
- Kaçıyor musun yoksa?
- No te largas, ¿ verdad?
Birini öldürdün ve şimdi bizden kaçıyor musun, samuray?
Mataste a un hombre y escapaste, ¿ y te llamas a ti mismo "samurai"?
Kaçıyor musun yoldaş?
¿ Huyes de alguien, camarada?
Bizden kaçıyor musun?
¿ Vas a huir de nosotros?
Yoksa kaçıyor musun?
¿ O vas a huir?
Kaçıyor musun şimdi de? Korkak!
¡ Quieres escapar, maldito!
- Kaçıyor musun?
- Y se larga.
Kasaba parçalanıyor ve sen kaçıyor musun?
El pueblo entero esta en peligro, ¿ y Ud. se larga?
Louati, kaçıyor musun?
¿ Te mueves, Louati?
- Kaçıyor musun?
¿ Qué dice, jefe?
Geçen gece kucak kucağa idik. Şimdi kaçıyor musun?
¿ Anoche hicimos cucharita y ahora te escapas?
- Kaçıyor musun?
- Cobarde.
Kaçıyor musun, dostum?
¿ Esta a la deriva, amigo?
Pardon, ama kaçırıyor musun?
Oye, ¿ tienes un escape?
Burada oturup diğer insanların sevişmelerini izlemek zorunda kalırsam aklımı kaçıracağımı anlayamıyor musun?
¿ No ves que me voy a volver loca si tengo que quedarme sentada viendo cómo otros se quieren?
Keyfini daha çok kaçırmıyor musun?
¿ No crees que te estás fallando a ti mismo?
Kaçıyor musun?
¿ Vas a huir?
Bir kaç gece önce gördüğümüz bahçeyi hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas el jardín de la otra noche?
Sıkıldım. Kaçıyorum. Sen kalıyor musun?
Yo me largo. ¿ Te quedas?
Bir kaç ay önce ölen arkadaşımız Mizuta'yı hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas a nuestro amigo Mizuta que murió hace unos meses?
Tillie, hatırlıyor musun bir kaç yıl önce emlak sayfasında... Willow konağının vergi borcu yüzünden satışa çıktığı yazmıştı?
Tillie, ¿ recuerdas hace un par de años cuando la casa de los sauces estaba en venta por embargo?
- Kaçırılıyor musun?
- ¿ Raptado?
Ölçüyü kaçırmıyor musun?
¿ No es demasiado?
Bir kaç kez, senin fena halde yardıma ihtiyacın oldu, anımsıyor musun?
Y un par de veces has necesitado mi ayuda, ¿ te acuerdas?
Şimdi, Smollet ahırda olduğunu söyledi, çünkü özellikle şiddetli yağıştan kaçınmak için saklandı. Böylece, doğal olarak, onu çay içmek için eve getirdik. Anlıyor musun?
Nos dijo que entró a resguardarse de Ia lluvia que caía entonces,... así que Ie invitamos a casa para tomar el té, ¿ comprendéis?
Sen aklını kaçırmışsın! Anlamıyor musun?
Estás loco. ¿ No comprendes...?
- Saat kaç? Soruma cevap ver! Anlıyor musun?
Contesta. ¿ Lo entiendes?
- Kaç para var dedi hatırlıyor musun? - Hayır.
- ¿ Cuánto dijo que había adentro?
Yoksa bugün orada kaç kişiyi öldürdüğünü hatırlamıyor musun?
O tal vez no recuerda a cuánta gente mató hoy.
Biliyor musun, dün olduğu gibi treni kaçırmak... senin gibi bir adama yakışmıyor.
Perder el tren como hiciste ayer, eso no parece típico de ti.
Hâlâ insanları sınırdan kaçırıyor musun?
¿ Sigues pasando gente por la frontera?
Bu kaçıyordu diğeri onu kovalıyordu, hatırlıyor musun?
El primero huía y el otro pretendía acabar con él, ¿ recuerdas?
Hatırlıyor musun? Bir noktada bana balinadan kaç para kazanacağımı sormuştun, hatırladın mı?
recuerdas... que cierto dia...
14. yüzyılda kaç kadının sinir harabiyeti yaşadığını hatırlıyor musun
¿ Recuerdas cuántas mujeres tenían ataques de nervios en el siglo XIV?
Anlıyor musun? Saldır ve kaç!
¡ Pégale y sepárate!
Şu vur-kaç olayından getirdiğim deri parçasını inceledikten sonra ne söylediğini hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas lo que dijiste al analizar aquel trozo de piel del aquel conductor fugado?
iki gündür kaçıyor, biliyor musun?
Sólo duró dos días ¿ sabes?
Bir kaç günlüğüne seninle evlenebilecek kimseyi tanımıyor musun?
¿ Conoces a alguien al que no le importaría casarse por unos días?
- Hatırlıyor musun? - Kaç yaşındaydık?
- ¿ Cuántos años teníamos?
Geçen geceki kaçığı hatırlıyor musun?
Te acuerdas del loco de anoche?
Tanrım. Sadece bir kaç kopça takmanın gerektiği zamanları hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas cuando sólo llevaban unas hebillas?
Ne yani? Beni kaçırıyor musun?
¿ Me está secuestrando?
Yani beni kaçırıyor musun?
Me está secuestrando.
Bir kaç yıl öncesini hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas cómo era hace unos años?
Bir bölümü kaçırırsan, tüm plan suya düşer... beni anlıyor musun?
Si pierdes una parte, todo el plan puede fallar... sabes lo que estoy diciendo?
- Kaçıyor musun? - Tanrım!
- ¿ Te escapas?
Evet? Kaçırıyor musun?
Bueno, ¿ entonces me llevaras?