Lr tradutor Espanhol
175 parallel translation
Operanın modası geçti bebeğim.
lr a la ópera ya no se lleva.
Nerede?
¿ lr adónde?
- Paris'de Prado Tiyatrosu.
- lr al Teatro Prado, en París.
Cartier'de durup karına bileğine takacak bir şeyler almalısın.
lr a visitar una joyeria y comprar a su mujer una pulsera.
Üniversiteye gidecek misin?
¿ lr a la universidad?
Purdue'nun yerine bakmakta bir sakınca yok.
lr a ver al rancho de Purdue no tiene nada de malo.
Gidip onun elini mi sıkayım?
¿ lr a estrecharle la mano?
Son sürat gitmeliyiz.
Debemos darnos prisa. ¿ lr a dónde?
Yalnız sinemaya mı gideceksiniz?
¿ Leer un libro? ¿ lr al cine sola?
- Bazen kulaklarl sa § ; lr ediyor.
- A veces nos dejan sordos.
Eskort koruması olmadan tüm eyaleti bu şekilde geçip, Denver'a nasıl giderler?
¿ lr hasta Denver sin escolta ni protección?
Onlarla birlikte gidin, limanın dışına kadar çıkartın.
lr con ellos, sacarlos del puerto.
El Dorado'ya gidip, McLeod'a karşı dostuna yardım edeceksin.
lr a El Dorado a ayudar a su amigo contra McLeod.
İyi, motele mi gidiyoruz?
Bien. ¿ lr a motel?
Village'a gidip içki içmek mi?
¿ lr al Village por un par de tragos?
- Gitmek mi?
- ¿ lr?
Restorana gidebilir miyim?
¿ Qué hago? ¿ lr a restaurantes?
Operaya, tiyatroya gidebilir miyim?
¿ lr a bailes, al teatro o a la ópera?
Çok şanslısınız, yarın Bremen'e gidiyorsunuz.
¡ Qué suerte la vuestra! ¡ lr a Bremen mañana!
- Otelden otele koşturacaksın.
- lr de motel en motel.
Günleri tek tek yaşayıp devam edeceksin, hep yaptığımız gibi.
lr viviendo día a día, como siempre hemos hecho.
- Galactica'ya gitmek mi?
¿ lr a Galáctica?
- Kumar oynamaya gittin.
- lr a apostar.
Küba'ya gidip Sakallı'yı mı öldüreceğiz?
¿ lr a Cuba y cargarnos al Barbas?
Parayı ödeyip malı getireceğiz ha?
lr, pagarles y traerla, ¿ sí?
Bu güzel otel suitinde yemek dururken gürültülü bir restorana yemek yemeğe gidiyoruz
¿ lr a un ruidoso restaurante cuando podemos cenar en esta maravillosa habitación?
Hayvanat bahçesine, alışverişe falan mı gidiyorsunuz?
¿ lr al zoo? ¿ De compras?
- Eve gitmek istiyorum.
- lr a casa.
Senin yapabildiğin gibi, tutucu bir şekilde hareket etmek senin gibi bir kadın için en tehlikeli şeydir.
lr a lo seguro es lo más peligroso que una mujer como tú puede hacer.
Öğrenciler için yaz okulu mu?
¿ lr a cursos de Verano?
Bir arkadaşımın söylediği gibi aklımıza ilk neresi geldiyse oraya gitmeliyiz.
Debí hacer lo que sugirieron mis amigos. lr adonde habíamos decidido al principio.
Anladım. Sadede gel diyorsun.
Entiendo. lr al punto.
Koca bir dalganın içinde kulaçlamak tam bir bağlılıktır.
lr tras una gran ola es una entrega total.
- Öğretmenlik yapacağım.
- lr a dar clase.
Yüzlerce insanın önünde tuvalete gitmek.
lr al baño delante de cientos de personas.
Tanımadığın adamlarla birlikte olmak. Onları hiç görmeden.
lr con hombres que no conoces.
Ordövrlere bayılrım. Sende sever misin?
Me encantan los hors d'oeuvre.
- Ta New Jersey'ye gitmek istiyorsun.
- ¿ lr hasta Nueva Jersey?
JT Opikteki Dwayne'e git.
lr a ver a Dwayne a la óptica JT.
Tırnaklarım mı kılrılsın?
Y romperme una uña?
- Hastaneye Fulton'u ziyarete gideceğim.
- lr al hospital a ver a Fulton.
Uyanışın, uykunun ve rüya halinin ötesine gitmek için... transa geçmeye yardımcı olan bir teknik.
Mediante el "mantra" se intenta transcender. lr más allá de meramente despertarse, dormirse o soñar.
Ölü kahramanlara en iyi cenaze töreni yapılr.
Te enterrarán como a un héroe.
Sonraki davanın davacılrı şu anda mahkeme salonuna geliyorlar.
Los litigantes de nuestro próximo caso Están ahora en la sala del tribunal.
Gitmek mi?
¿ lr?
Adalarda tekne işletmek.
lr de isla en isla.
El ele tutuşup dans etmeye mi gideriz?
¿ lr a bailar?
- O nasılr?
- ¿ Qué hay de ella?
- Sinemaya gitmek.
- lr al cine.
- Nereye?
- ¿ lr a dónde?
- Yatağa gitmek.
lr a la cama.