Mali tradutor Espanhol
3,119 parallel translation
Mali durumunu değiştirmek istediğini biliyorsun.
Max, sabes que quieres cambiar tus finanzas.
Elias'ın hesabından gelen mali işlemleri izlemeyi başardım.
Pude rastrear las transacciones financieras de las cuentas de Elias.
İyi haber şu ki politikacılar hakkında elimizde yığınla dosya var. Oy kayıtları mali kayıtlar, hepsi.
Las buenas noticias es que tenemos toneladas de información sobre estos políticos... registros de votos, registros financieros, todo eso.
Garcia, çiftlerin mali durumları nasıl?
García, ¿ cómo estaban las finanzas de las parejas?
İzninizle, imzalamanızı istediğimiz bazı formlar getireceğim. Böylece mali kayıtlarınıza erişebileceğiz.
Traeré unos formularios para que firme... y que nos permitirán ver sus finanzas.
Buraya koyduğum tüm kurbanların bankaları ile temasa geçtik. Mali kayıtlarını incelemeye başladık.
Contactamos a los organismos de crédito sobre estas víctimas, y rastreamos todas sus cuentas.
"Major Crimes birimimiz ile temasa geçtiğiniz takdirde isteğiniz üzerine yakın zamanda vatandaşlık numaranızı kullanan tüm mali hesaplarınız dondurularak incelenecektir."
Si contacta a Delitos Graves, congelaremos, por solicitud suya, las cuentas e instrumentos financieros... que estén asociados a su número de seguro social.
Laura'nın mali kayıtlarına bakabilir miyim lütfen?
¿ Puedo ver el informe financiero de Laura, por favor?
Kadının mali kayıtlarında büyük bir açık buldum.
Acabo de hallar un problemón en las finanzas de ella.
Bize mali geçmişinizi incelememiz için izin vermiştiniz. Gördük ki hiçbir yerden yeni bir bilgisayar satın almamışsınız.
Nos dio permiso para ver su historia financiera, y notamos que no compró otra computadora.
Wendy'nin mali durumunda, nakit olarak neden dört bin dolara ihtiyaç duyduğunu açıklayacak hiçbir şey yok ama bu şehirde ne işi olduğunu çözmüş olabilirim.
En las finanzas de Wendy no hay nada que explique por qué necesitaba $ 4.000, pero descubrí lo que hacía en la ciudad.
Çünkü istemediği hâlde boşanıyordu ve büyük mali sorunları vardı.
Porque está pasando por un divorcio que no quería... y tiene grandes problemas financieros.
Dur, dur, ne tür mali sorunlar?
¿ Qué tipo de problemas financieros?
Mali sıkıntıları vardı, adli sıkıntıları vardı, ve karısı onu kovmuştu. Doğru.
Tenía problemas financieros, tenía problemas legales, y su mujer acababa de darle la patada.
Komutanım, Mali'de düşürülen CIA uçağında kimin olduğunu öğrenmemi emretmiştiniz.
¿ Señora? Me pidió que investigara quién iba en ese vuelo de la CIA que fue derribado sobre Mali. Había un prisionero...
Ne halt ettiğin seni ilgilendirir ama eğer sen onu uyardıysan ve o da Mali'ye giden uçağı indirdiyse, sen de sırf bu birimin başına geçmek için.. ... o çantayı taşıdıysan ;
A quién se folle en el cumplimiento de su deber es asunto suyo, pero si le advirtió y se fue a derribar ese avión sobre Mali, entonces lleva una maleta que podría reventar su liderazgo en esta unidad,
Mali'de düşürülen CIA uçağında El Soldat'ın üsteğmeninin ne yaptığını anlat.
Cuéntame qué hacía el lugarteniente de El Soldat en aquel vuelo de la CIA que fue derribado sobre Mali.
- 2009 Mali yılı.
- Del 2009.
Bay Guidry, mali sorumluluk vaadi ile propagandanızı yaptınız.
Sr. Guidry, basó su campaña sobre la promesa de responsabilidad fiscal.
ABD, borç ödemesinde mali acze düştüğü takdirde, dünya çapında yaşanacak sonuçlardan haberdar mısınız?
Que si conoce las consecuencias las inmediatas consecuencias globales de que Estados Unidos no pague sus préstamos.
Devlet bazı temel Keynesçi mali politikalar üretene kadar, içkiye yatırım yapmaya devam ediyorum.
Bueno, hasta que vea que Fred establece una política fiscal keynesiana básica, seguiré con el líquido.
içinde bulundugumuz mali yilin elektronik gözetlemeye ayrilan bütçesi 1,5 milyon. ATF ve Federal serif Departmani'yla esit düzeyde ama FBI'inkine göre çok küçük bir miktar.
El presupuesto del presente año fiscal para vigilancia electrónica es 1.5 millones, a la par con la ATF y la USMS pero sigue siendo una fracción del total del FBI.
Amacım şu, davacının avukatı McClaren'in mali kaynaklarını açığa çıkarmak için kitaptaki her hileye başvurdu.
Mi punto es que los abogados del demandante intentaron todos los malditos trucos en el libro para revelar las fuentes del financiamiento de McClaren.
Açıkladığı mali bilançosuna göre kendisi tam bir züğürt.
Según las declaraciones financieras que ella entregó, McClaren está virtualmente quebrado.
Şu arkadaşının mali durumunu ver bakalım.
Ahora déjame ver las finanzas de tu amigo.
Şirketimizin vahim mali durumu yüzünden bizim bir müşteriye, Bay Edwards'ın ise acil olarak özel bir dedektife ihtiyacı vardı.
El estado arriesgado de las finanzas de nuestra empresa indica que... necesitábamos un cliente desesperadamente, mientras que el Sr. Edwards necesitaba desesperadamente un detective privado.
Mali durum felaket.
Las cuentas son un desastre.
Mali durum felaket.
Estas cuentas son un lío.
Sanırım bunun cevabını, Bay Edwards'ın istikrarsız mali durumunu araştırarak bulabiliriz.
Creo que encontraremos la respuesta... investigando la precaria situación financiera del Sr. Edwards.
Lorelei'ın kardeşinin mali kayıtlarını araştırdım. Motelin 321 km kuzeyinde, Sierra dağlarında bir kulübesi var.
Era dueña de una cabaña en las Sierras a unos 320 km al norte de ese motel.
ABD Hükümeti sözde mali istikrar sözü veriyor sebebi de Rezerv'in hiçbir şey olmasa bile para basabilmesi ama ne olursa olsun, hükümet sürekli Rezerv'e borçlu kalacak.
El Gobierno de EE.UU., ha asegurado la supuesta estabilidad financiera, porque solo la Reserva Federal puede imprimir dinero de la nada, pero el Gobierno siempre tendrá una deuda con la Reserva Federal.
Dünyanın mali piyasalarında, dış ülkelerle ilişkilerde görülen ciddi miktardaki bariz değişmeler hatta sözde tesadüfi olaylar bile bu toplantıların tarihleriyle kesişiyordu.
Cambios muy reales y tangibles en los mercados financieros mundiales, en la política exterior, e incluso en los supuestos eventos aleatorios, han coincidido con estos retiros.
Şu anki mali krizden yeni bir dünya düzeni doğması olası.
Un Nuevo Orden Mundial, es probable que surja de la crisis económica actual.
Müvekkilim, Chicago mafyasını çökertecek mali yolsuzluklar hakkında yeteri kadar bilgi sahibidir.
Mi cliente sabe suficientes impropiedades financieras para desmontar la mafia de Chicago.
Mali ile başlıyoruz, yeni müeyyideler uygulamaya konuldu. Buna göre Batı Afrika eyaletleriyle komşuluk ilişkileri Mali'li askerler tarafından oluşturulacak bir komite tarafından yürütülecek. Mali askerleri ülkenin yarısında yönetimi ellerine geçirdiler.
Comenzamos en Malí, donde fueron impuestas nuevas sanciones por los países vecinos de Africa del Oeste, a continuación de un golpe de estado que realizó un regimiento regular de soldados de Malí, quienes tomaron el control de cerca de la mitad de la nación,
Şunu bir açıklığa kavuşturalım. Mike evrendeki bilinen her istihbarat örgütü için mali sis perdesini kaldırmamı mı istiyor.
¿ Mike quiere que produzca una cortina de humo financiera... para cada agencia en el mundo?
Şaraphanenin mali durumunu göstersene.
Déjame ver las finanzas de la bodega.
Sophie, Hardison, Rising'in ofisine gidin. Mali kayıtları inceleyip Marko'nun primine bakın.
Sophie, Hardison, necesito que entréis en la oficina de Rising comprobad los datos financieros, mirad que está pasando con la prima de Marko.
Bu yüzden mali kayıtlarını incelemek ve telefon dökümleri için izin istiyorum.
Es por eso que estoy pidiendo autorización para mirar sus movimientos financieros, controlar sus llamadas.
Mali kayıtlarına bakabilmemiz için profiline daha ne kadar uyması gerek?
Quiero decir, cuántas cosas más tienen que encajar en su perfil antes que nos dejen acceder a sus cuentas.
Flynn, Stroh'un mali kayıtlarını incelemek istiyorsan, yüzbaşı az önce söyledi, arama izni al.
Flynn, quieres revisar las facturas de Stroh... la capitán lo acaba de decir... consigue una orden.
Belediye başkanının yeni mali programı, Tony.
El nuevo presupuesto del alcalde, Tony.
Yarın değil ertesi gün Mali'de olabiliriz.
Podemos estar en Mali pasado mañana.
Bak, dedektif tüm alkolikleri finans sektöründen çıkarırsanız elinizde iki mali danışman ve bir ATM kalır.
Mire, detective, si sacara a todos los alcohólicos funcionales de la industria financiera, le quedarían unos... dos analistas de Bonos y un corredor de Bolsa.
Kusura bakmayın ama, mali varlıklarımı New York şehri denetçilerine emanet etmeyeceğim.
Con todos los respetos, No voy a confiar mis activos financieros al Auditor de la Ciudad de Nueva York.
- Mali durumu, iş geçmişi, ev adresi...
Financias, historia de trabajo, dirección actual.
Mali iz bırakmıyor ve sanat dostu, kira kontratı yok, kimliğinin kopyası yok.
Sin finanzas para rastrear, y siendo un amistoso artista, sin contrato de alquiler, ni copia de su identificación.
Siyasi ve mali gelecekleri için endişelendikleri aşikar.
Asustados por su futuro político y financiero, sin duda.
Bu bey Daniel Cho, mali şefimiz. Bir diğer üyemiz ise...
Este es Daniel Cho, nuestro director de finanzas, otro miembro de la junta...
Mali müşavirim.
Yo soy consultora financiera.
Malî olarak, tabii ki.
Fiscalmente, por supuesto.