Müşteri tradutor Espanhol
6,108 parallel translation
Pekala, neydi şu ilk kural müşteri memnuniyetiyle ilgili olan, Monica?
Ahora, ¿ cuál es la primera regla del servicio al cliente, Mónica?
Müşteri, her zaman haklıdır.
El cliente siempre tiene razón.
Josh Kaminski ve zengin arkadaşlarını müşteri olarak Garber, Stukenbaker ve Rizz'e getirirsem...
Si llevo a Josh Kaminski y a sus amigos ricos como clientes a Garber, Stukenbaker y Rizz...
Ya da memnun bir müşteri olarak mı konuşuyorsunuz?
¿ O está hablando como un cliente satisfecho?
Diyelim ki müşteri gelip size yüklü miktar para öneriyor ama genç olanlarından hoşlanıyor ve siz de hep teslim eden kişisiniz o yüzden Debbie Logan'ı teslim ettiniz.
Entonces digamos que un cliente entra y le ofrece mucho dinero, pero a él le gustan jóvenes, y usted es alguien que siempre cumple, así que entrega a Debbie Logan.
Yani Asya odasındaki son müşteri...
Así que el último cliente en la Habitación Asiática...
Müşteri geldi, hoşça kal.
Era mi almuerzo. Cliente.
Bir müşteri, iki yeni hikaye anlatmamaı istedi
Un cliente me ha pedido que cuente dos nuevas historias.
Ayrıca iki tane de müşteri geldi.
Y también acaban de venir dos clientes.
Vuuhuu. Memnun bir müşteri gibi görünüyor.
A mí me parece un cliente satisfecho.
Yarın sabah müşteri sırasına göre satışa sunulacaklar.
Estarán disponibles mañana por la mañana por riguroso orden de llegada.
Müşteri sırasına göre mi?
Por riguroso orden de llegada.
İlk müşteri gelip hepsini aldı.
El primer cliente los compró todos.
Müşteri sırasına göre demiştim.
Le dije que era por riguroso orden de llegada.
Müşteri sırasına göre.
Por riguroso orden de llegada.
Reed yağlı bir müşteri yakalamaya çalıştıklarını falan söylüyordu.
Reed dijo que estaba intentando pescar una ballena o algo así.
Kızlara müşteri gibi gidemeyiz.
No podemos ir posando como clientes para las niñas.
Çünkü bizim polisler, birilerini müşteri gibi gönderebilirler.
Nuestra chica policía seguramente enviará a alguien como cliente.
Sadece yeni müşteri kabul etmesek?
¿ Si no aceptamos cualquier nuevo cliente?
Henüz dışarıdan müşteri kabul edemiyoruz.
Todavía no estamos abiertos al público.
Her gece ağzına kadar doluyuz, girişler çok sıkı ve içeri giren her ayrı müşteri özel bir muamele görüyor.
Estamos llenos cada noche, un control de entrada muy estricto, y una vez que están dentro, cada tipo de cliente recibe un tratamiento específico.
Her müşteri için kapışırdık, tamam.
Peleábamos por cada anuncio, ¿ de acuerdo?
Buraya gelmemizin sebebi başının belada olmasıydı. Ve yardıma ihtiyacı olan bu kişi bir müşteri değildi.
La razón por la que nos traje aquí es porque... alguien estaba en problemas, y la persona que necesitaba ayuda no era un cliente.
Üst katta elleri siklerinde sıraya girmiş bir dolu müşteri var.
Tenemos una cola de clientes arriba con sus manos bajo los pantalones.
Tezim transgender seks işçiliğiyle ve eskort-müşteri ilişkilerinin çerçevesinde sembolik etkileşimle alakalı.
Mi tesis trata sobre el trabajo sexual de los transexuales y la interacción simbólica en la infraestructura de las relaciones estafador-cliente.
Müşteri beni işe aldı.
Lo sé. El cliente me contrató.
Ama hepsi mutlu bir müşteri değilmiş.
Pero no todos son clientes felices.
Müşteri toplarım.
Busco los clientes.
Şimdi de sıradaki müşteri!
¡ Próxima parada!
Burayla ilgilenebilecek birkaç müşteri şimdiden aklıma geldi bile.
Ya puedo pensar en varios clientes que estarían muy interesados.
Paralı bir müşteri buldum.
Acabo de conseguir un cliente que paga.
Gözümüzü ondan ayırmayalım ama Mahsuvus'un müşteri listesi epey kabarık.
La mantendremos vigilada pero la lista de clientes de Mahsuvus es larga.
İşte daimi bir müşteri.
Aquí está un cliente prometedor.
Yani müşteri her zaman haklıdır.
Quiero decir, después de todo, el cliente siempre tiene la razón.
Ve kulüpten bizi uğurlama şekline bakacak olursak ne müşteri isimlerini ne de çalışan kayıtlarını arama emri olmadan bizimle paylaşmayacakları.
Y por la amorosa despedida que recibimos supongo que el club no compartirá... la información de clientes y empleados sin una orden.
- Müşteri gizliliği, dedektif.
Confidencialidad del cliente, detective.
Thea'nın en son Verdant'da görüldüğü için, kredi kartı sliplerini kullanarak bir müşteri listesi oluşturup, cep telefonlarını takip ettim ve fotoğraflarını hackledim.
Ya que el último lugar dónde Thea fue vista fue en Verdant. He usado los recibos de las tarjetas de crédito, compilado una lista de clientes de la última noche, intervenido todos sus celulares y hackeado sus fotos. La NSA está en lo correcto ;
O zaman her müşteri için sadece bir paket mentos yazan bir tabela asın.
Muy bien, entonces pongan un cartel que diga un solo paquete de mentas por cliente.
Bay Cosmopolis, Müşteri Hizmetleri'ne. Bay Cosmopolis, Müşteri Hizmetleri'ne.
Sr. Cosmopolis a servicio al cliente.
Saat 2 : 00 ve 4 : 00 arasında hiç müşteri gelmediğini biliyor musun?
¿ Sabes que no había clientes 02 : 00-04 : 00?
Ah, nihayet bir müşteri!
Ah, finally- - un cliente!
Max birisi duvara o erotik resmi çizdiğinden beri bu kadar müşteri olmamıştı.
Max, no estábamos así de ocupadas desde que alguien pintó guarradas en la pared de fuera.
Kraker şirketinin müşteri hizmetlerini tuz tanelerinin azaldığını fark ettiğimi bilgilendirmek için arıyorum.
Como sea, estoy llamando a la línea de información de los pretzels para informarles la disminución en cristales de sal que nadie ha notado.
Kraker müşteri hizmetlerine adımı ve numaramı bıraktım geri arayacaklar.
Dejé mi nombre y teléfono a las personas de los pretzels, y me van a llamar.
Ya müşteri hizmetleriyse, henüz hazır değilim!
¡ Podrían ser las personas del pretzel, y no estoy listo!
Bu gerçekten zorlu bir müşteri.
Esto puede ser un cliente realmente difícil.
Tasarımcılar seri üretim modelleri kalıp olarak kullanıp müşteri isteğine göre değişiklikler yaparlar.
Los diseñadores usan modelos de producción masiva como base para luego innovar y satisfacer al cliente.
! Müşteri listelerindeki slah mühendislerini bul.
Busca en su lista de clientes un ingeniero de armas vinculado a esto.
Müşteri iki kokteyl ve bir premium votka sipariş etti.
Bien, Danny, una chica pide dos cosmos, uno con vodka premium.
Avukat müşteri gizliliğin sona erdi.
Tus privilegios de abogado cliente han terminado.
- Evet. Bir sürü memnun müşteri.
Muchos clientes felices.