English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ N ] / Numaranı

Numaranı tradutor Espanhol

4,930 parallel translation
İsmini, adresini ve telefon numaranı neden kaptırdın?
¿ Por qué tomó tu nombre, dirección y teléfono?
Telefon numaranı Rachel'den alsam olur değil mi?
¿ Puedo obtener tu número con Rachel?
Peki Hatlestad, ilerleyen zamanlarda bu numaranın çok aranacağının farkında mısın?
Thomas tiene mi número. Hatleslad, ¿ tiene intenciones de llamar más a menudo ese teléfono?
Sizin numaranız, Bay Reese.
De usted, Sr. Reese.
Eğer ki ismini ve numaranı buraya bırakırsan, bir hafta içerisinde size geri dönüp jakuzi aktivitesine sizi çağırabiliriz.
Así que, si simplemente pones tu nombre y tu número ahí abajo, nos pondremos en contacto por lo del jacuzzi social más tarde esta semana.
Numaranı nasıl öğrendiğimi merak etmiyor musun?
¿ No quieres saber cómo supe tu número?
Numaranı almana değdi mi değmedi mi düşünmen için tekrar şans veriyorum.
Te doy una oportunidad para pensar si realmente valió la pena. - Te llamaré después.
Bu sizin telefon numaranız değil sanırım.
Supongo que no es su número telefónico, ¿ cierto? No.
Kullan at telefonu al ve bana numaranı mesajla bildir.
Consigue un teléfono desechable, envíame el número.
- Bana numaranı Raven verdi.
- Raven me dio tu número.
Şu numaranın izin sürmem için bana yardım edebilir misin acaba?
¿ Puedes rastrear este número?
- Adınızı ve kimlik numaranızı söyleyin.
Nombre y número de identidad. Lee Sook Ja.
Sokaktaki numaranı izledik ve iğrençti.
Vimos esa cosa tuya en la calle y fue asquerosa.
- Numaranın parçası.
- Es parte del truco.
Aslında bu numaranın 30 yıl önceki doğum günümde başladığı söylenebilir. Bir Rance Holloway Sihir Seti hediye edildiğinde.
Se podria decir que este truco empezé hace 30 afios en mi cumpleafios cuando me regalaron un Kit de Magia de Rance Holloway.
Adresiniz, telefon numaranız.
Su dirección, teléfono...
Dosya numaranı, senin ya da Jason'ın adını araştıran olursa bana haber geliyor.
Si alguien ingresa tu nombre o el de Jason, me notifican.
Bu numaranın nerede olduğunu öğrenmeni istiyorum.
Averigua de dónde es este número.
Numaranı yap. Şu çevirmeli olanı.
Has ese truco que haces.
En azından numaranı ver.
Vamos, al menos dame tu número.
Robot seri numaranız nedir?
¿ Cuál es su número de serie robótico?
Hadi yap numaranı bebeğim.
Vamos enséñame unos trucos nena, vamos.
Tüm şu hassas müzisyen numaranı çok iyi hatırlıyorum.
Recuerdo todo tu sensibles schtick músico que había pasando.
Hadi bunu yapalım, telefon numaranı ver.
Hagamos esto. Dame tu número de teléfono.
- Numaranı söyle.
- ¿ Cuál es tu número?
Numaranızı Cordida Kumsalı'ndaki bir tütüncüden aldım.
Obtuve su número en la tienda de Gordita Beach.
- Yok. Baksan iyi olur. Ateşli, yalnız bir hatun benimle konuşmak istiyor ama sadece senin numaranı bulmuş olabilir.
Puede ser que sea una chica solitaria caliente mirando a hablar conmigo, pero ella tiene su número.
İsminizi ve koltuk numaranızı söylediğimde ayağa kalkıp koridora geçin.
Si digo su nombre y número de asiento, levántese y pase al pasillo.
Numaranı yazsana?
¿ Por qué no pone su número?
Numaranı bulmaları fazla uzun sürmeyecektir, hâlâ bulmamışlarsa tabi.
No tardarán mucho en llegar a usted, si no es que ya lo han hecho.
Numaranı aldım.
Tengo tu número.
Onlara kredi kartı numaranı falan mı verdin?
¿ Les diste el número de tu tarjeta de crédito o algo?
Bana telefon numaranı ver ve git.
Me das tu número, y se van.
Tele pazarlamacıysanız lütfen numaranızı bırakın da sizi geri aramayayım.
Si es un vendedor por teléfono, por favor deje un mensaje, así no le devolveré la llamada.
Özür dilerim, Bay Schuuster bugün ofise gelemeyecek, ama numaranızı bırakırsanız, uğradığınızı memnuniyetle söylerim.
Lo siento, el Sr. Schuuster no estará en la oficina hoy, pero puede dejar su número de teléfono, y con gusto le diré que vino.
Kocamın telefonunda senin numaranı buldum.
Encontré tu número en el teléfono de mi esposo.
- Mark her an spor salonundan dönebilir. - Numaranı alırız.
¡ Mark volverá en cualquier momento!
- Numaranı alı- - - Onu da götüremez miyiz?
- Conseguiremos tu número.
Numaranı değiştirmişsin galiba.
Supongo que cambiaste tu número.
Hemen bana hesap numaranı ver.
Dame tu número de cuenta.
Evet ama... Senin de sutyen numaran daha küçük!
Sí, bueno, llevas un sujetador más pequeño que yo.
Telefon numaran ve bir cheescake daha.
Tu número de teléfono y otra tarta de queso.
Zarrow Destesi numaran berbat Elmsley Sayışı yaparken dudakların oynuyor konuşman sıkıcı ve sefil.
Tu mezcla Zarrow es chapucera se te mueven los labios al hacer la cuenta Elmsley y tu labia es aburrida y triste.
Ama sanki önceden sipariş edilmiş eşya gibi üzerinde ismin ve numaran yazıyor.
Es como un espacio preestablecido que ya tiene tu nombre y número.
Numaran varsa arayayım?
¿ Tienes un teléfono al que pueda llamarte?
Sen Hathaway, toplulukla bağları kopmuş bir dampirken, beş kuruşsuz, bir sosyal güvenlik numaran olmadan sokaklarda nasıl hayatta kalacaksın?
¿ Pero tú, Hathaway, una Dhampir apartada de la comunidad, en las calles civiles sin un céntimo ni número de la seguridad social?
- Ayakkabı numaran kaç?
¿ Cuánto calzas?
- Numaran kaç demiştin?
- ¿ Qué talla eres? - Diez y medio.
O senin kimlik numaran aptal.
- Ese es tu número de seguro, tonta.
Numaran ne?
- ¿ Cuál es tu truco?
Numaran bende.
Te tomé la medida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]