Onunla konuş tradutor Espanhol
1,778 parallel translation
- Pekâlâ, onunla konuş.
- Díselo.
Sen onunla konuş, ben evrak işini halledeyim.
Habla con él y yo me ocuparé de los papeles.
Onunla konuş.
Habla con él.
Giy ve Onunla konuş.
Ve. Habla con él.
Onunla konuş.
Enfréntalo.
Korkuyor, git onunla konuş.
Tiene miedo, háblale.
En azından onunla konuşmayacağını söyleyebilecek kadar konuş onunla.
Al menos, dile que no hablarás con él.
- Al, onunla konuş.
- Al, ¡ habla con él!
Onunla konuş.
¡ Vamos!
Cade, onunla konuş.
Cade, habla con ella.
Oraya gidip onunla konuş.
¡ No! - ¿ Qué? Vé allá y habla con él.
Git onunla konuş.
Ve a hablar con ella.
Onunla konuş.
Ve a hablar con ella.
Al onunla konuş.
Háblalo con ella.
Onunla konuş, problemin ne olduğunu anla.
Usted sabe, habla con él. Ve lo que el es problemático
- Onunla konuş.
- Habla con ella.
Onunla konuş, Nathan.
Habla con ella Nathan.
Sadece onunla konuş.
Sólo habla con él.
- Onunla konuş.
- Hable con ella.
Onunla konuş.
- Habla con él.
Onunla konuş sonra da yeşil kartın için konuşuruz.
Usted hable con él, y manténgalo. Quiero enlazar con la tarjeta.
Tamam. Git konuş onunla.
Muy bien, ve y habla con él.
- Konuş onunla.
- Habla con ella.
Lütfen konuş onunla.
¡ Habla con él!
Konuş onunla. Konuş onunla. Hop, hop, hop, kokulu ağız.
Oye, aliento de perro.
Haydi Sakina, konuş onunla.
Vamos, Sakina, habla con ella, por favor.
Konuş onunla, Bryant.
Habla con el Bryant
Konuş onunla sadece
Solo háblale.
Konuş onunla.
Habla con ella.
Git oraya ve konuş onunla.
Ve para allá y habla.
Konuş onunla!
Yo me voy.
Homurdanman sonuç vermez, konuş onunla.
Gritar no solucionará nada, habla con ella.
Git konuş onunla!
Ve a hablar con él!
Konuş onunla.
Habla con él.
Konuş onunla.
Creo que ayudaría... a los dos. Habla con él.
Tamam onunla telefonda konuşuyormuş gibi konuş.
bien, hablale como si fuera por teléfono.
Angela, konuş onunla.
- Habla con ella.
Konuş onunla.
Habla con ella, o bien quédate aquí leyendo eso.
- Konuş onunla.
- Pregúntale a él.
- Allah aşkına, onunla biraz mantıklı bir şekilde konuş, Tom.
Por Dios, hágalo entrar en razones. Es su decisión.
Onunla sen konuş.
Háblale tú.
Konuş onunla tatlı birine benziyor.
Dile que se ve linda.
"Konuş onunla" diyorlar.
Como si fueras a responder.
Well konuş onunla, bu durumda mutlu olacağım tamam mı?
Bueno, pregúntale a ella, estoy dispuesto a hablarle, ¿ sí?
Git konuş onunla.
Ve a hablar con él.
Konuş onunla, Nathan.
Habla con ella, Nathan.
Onunla sen konuş.
Habla con él.
İşte, konuş onunla.
Vamos, habla con Dada.
Surachai, konuş onunla.
Surachai, tú habla con él.
Onunla sen konuş.
Hablá vos con él.
Gidip konuş onunla, kavga edin.
Podrás hablar con él, pelear con él.