Optimal tradutor Espanhol
22 parallel translation
Optimal düzeyde egzersiz yapmaya dikkat edin.
Comprueben su pulso. Asegúrense de estar al nivel óptimo.
Optimal performans verileri bu kez buharlaşma olmadığını gösteriyor. "
"Los datos de rendimiento extraídos hasta la fecha " no sugieren cambios de presión perceptibles. "
Saunanız sıcak çarpmasına karşı optimal koşullarda tutuluyordu. 182 derece.
Su sauna es óptima para un golpe de calor, alcanza los 83 grados.
Şu an burası optimal sıcaklığın da altında
Eso es menos de la temperatura óptima
Optimal yükseltiye yaklaşıyoruz.
Nos estamos aproximando a la posición óptima
Bize optimal hedefleri seçmek için yardım edersen bu işi daha sancısız hale getirebilirsin.
Puedes hacer esto mucho menos doloroso si nos ayudas a seleccionar objetivos óptimos.
Bölgesini devamlı değerlendirir, elindeki yiyecekleri, rakip avcıları... kendi yemeği, gücü, ihtiyaçlarına karşı onları tartar, ta ki optimal bir karar verene kadar.
Constantemente evaluando su terreno las presas disponibles y los depredadores rivales midiéndolos contra su propio apetito su fuerza, sus necesidades hasta que hace la que considera la decisión óptima.
Optimal amacı belirler, süreci tersine çevirirsin.
Tomas primero el objetivo óptimo e inviertes el proceso.
Bugün, optimal olmayan paraşüt durumlarını inceleyeceğiz.
Hoy revisaremos una variedad de fallas del paracaídas :
Optimal açıdan değil sanat açısından.
No el modo óptimo para ver arte.
Burada, kırmızı bölümler optimal yerler. turuncu bölgeler ise ikincil hedefler.
Entonces, las zonas rojas son las óptimas y las naranjas son objetivos secundarios.
En kısa zamanda optimal gevşemeye bu sayede ulaşacaksınız.
Eso garantiza una relajación óptima a la brevedad.
İdeal Sonuçlar isimli bir paralı asker topluluğunda yüksek rütbeli bir subay.
Un mercenario de alto rango con un grupo llamado Optimal Outcomes.
Ronnie, Optimal Tüketici Ürünleri'nde çalışıyor.
Ronnie trabaja aquí para productos óptimos del consumidor.
Günaydın, Contra Güvenlik.. ... Optimal Tüketici Ürünleri'nin bünyesindeki bir bölüm.
Bueno, buenos días Contra Security... una división de productos óptimos del consumidor.
Performans olarak optimal seviyede olmadığını biliyoruz, ta ki sen araya koyduğun bu büyük duvarı kaldırana kadar.
Sabemos que no estás en tu mejor momento, en cuanto a actuación, a menos que caiga esta gran muralla que has construido.
Kısa bir süre içinde optimal sıcaklığa ulaşmalı.
Debería estar pronto en su temperatura óptima.
Optimal kardiyovasküler egzersiz hakkında endişeleniyorum.
Me preocupa más obtener un control del ejercicio cardiovascular, ¿ vale?
Ama devamı için belirli, optimal bir zaman aralığı var, tamam mı?
Pero hay un cierto espacio de tiempo. para el seguimiento, ¿ de acuerdo?
Tamam, çoğunuz son testte optimal polinom sorularını yapamamıştınız. Polinomun derecesini ve tanım bölgesini seçtikten sonra polinomun en kötü durumdaki hataları en aza indirmesi gerekiyor.
Vale, la mayoría de ustedes se han perdido en optimización polinomial en la última prueba, una vez que elegís el grado y domino del polinomio, el polinomio elegido para minimizar tu error en el peor de los casos,
Bunun bir parçası olarak kendimize "insan" bölgesel dağıtım müdürlerimizin maliyet açısından optimal yöntem olup olmadığını sormak zorunda kaldık. O mu?
Y como resultado de eso, hemos tenido que preguntarnos si nuestros gerentes humanos de distribución regional son los más... bueno... la solución más rentable.
Şimdi, Pete, cemşatların açısı optimal gezingenin dışında o yüzden, buna gayret göstermen gerek.
Solo tenemos que ajustarnos alas matemáticas