Parlamento tradutor Espanhol
1,704 parallel translation
Salı gecesi, Avam Kamarası'nda geç saatlerdeki oturumumuzdan sonra,... Hampstead Heath'e doğru gezintiye çıkmaya karar verdim.
El martes por la noche, después de una sesión tardía en el Parlamento, decidí dar un paseo, en Hampstead Heath. ( parque de Londres )
Bunu Avam Kamarası Barı'nda hep yapıyorum.
Siempre lo hago en el bar del Parlamento.
Bir meclis kurmak istiyorum.
Quiero crear un parlamento.
Ve o, parlamentoyu devre dışı bırakan başkanlık gücünün, geçici olacağını duyurmuş olsa da, hedefini yalnızca reformları hızlandırmak olarak görüyor.
Aunque haya anunciado poderes presidenciales temporales que excluyen al parlamento, mantiene que su objetivo es exclusivamente acelerar la reforma.
İtalya Meclisinde bir güvensiz oylama daha. Düşüncen var mı?
Otra votación de "desconfianza" en el parlamento italiano. ¿ Alguna idea?
Oh, ve bununla korkutucu parlamento üyesini değil gerçek olanı, savaş liderini kast ediyorum.
Y no me refiero a ese horrible diputado, sino al verdadero, al líder de guerra.
Tanklar Rus Parlemontosu'nun Beyaz Saray'ını çevreledi.
Los tanques rodearon la "Casa Blanca" el Parlamento ruso.
Rus parlamento binası etkilenmemişti.
El edificio del parlamento ruso estaba intacto.
Mart 1993'te parlamento önemli bir karar aldı.
En marzo de 1993, el Parlamento tomó una decisión crucial.
21 Eylül'de Yeltsin, Pinochet seçeneği olarak bilinen sıfatı aldı ve parlamento'yu dağıttı.
El 21 de septiembre, Yeltsin tomo lo que, ahora se conoce como la "opción Pinochet"... y disolvió el Parlamento.
2 gün sonra, parlamento Yeltsin'in görevden alınması için oylama yaptı ve sonucu 636'ya 2 oydu.
Dos días más tarde, el Parlamento votó por la destitución de Yeltsin... con 636 votos a favor y sólo 2 en contra.
Beyaz Saray etrafında toplanan binlerce destekçisi televizyon istasyonunda yürüyüş yaptı.
Miles de partidarios del Parlamento se reunieron frente a la "Casa Blanca"... y marcharon hacia la estación de televisión.
Görünüşe göre parlamento destekçileri kazanıyordu.
Parecía que los partidarios del Parlamento iban a triunfar.
4 Ekim'de Beyaz Saray'ı durdurmak için askeri birlik oluşturdu. 2 sene önce korumuş olduğu yapıyı bombaladılar.
El 4 de octubre, ordenó a las tropas atacar el Parlamento... bombardeando el mismo edificio que había defendido 2 años antes.
Amerika, parlamentonun eylemini desteklemiyor.
"EE.UU. no apoya tan facilmente la disolucion de un Parlamento..."
Patrick ve Simon Elder'la bir görüşme ayarlarsın, değil mi?
Arregla un "parlamento" con Patrick y Simon Elder para mí. ¿ Lo harás?
Görüşme mi?
¿ Un "parlamento"?
Şükran gününden bir gün önce şehri terketmesini ve Hudson River Vadisinden 100km uzakta görüşmesini mi bekliyorsun?
¿ Esperas que él deje la ciudad el día antes de Acción de Gracias y suba 96 kms por el valle del río Hudson para un "parlamento"?
- Görüşme mi?
¿ Un "parlamento"?
Tamam, bu görüşme hakkında bana karşı dürüst olur musun?
De acuerdo, entonces, ¿ estás siendo honesto conmigo acerca de este pequeño... "parlamento"?
Tripp, Patrick ve Simon Elder'la bir görüşme ayarlıyor.
Tripp tendrá un "parlamento" con Patrick y Simon Elder.
Ertesi gün Reichstag, Meclis binası, alevler içerisindedir.
Al día siguiente, el Reichstag, el edificio del parlamento, arde en llamas.
Ama paket Parlamentoya gönderilmiş.
Pero... era un paquete para el parlamento.
Burası dünyanın ilk parlementosuna 800 yıl ev sahipliği yaptı.
Este fué el primer parlamento del mundo, el cual se situó aquí durante los siguientes ocho siglos.
Kendileri bunu bilmese de demokrasinin ilk temsilcileri olan o insanlar, parlementolarını en sıradışı kaya satıhlarından birinin gölgesinde kurmuştu.
Aunque ellos no lo sabían, esos pioneros de la democracia habían localizado su parlamento en la sombra de la más extraordinaria pared de roca.
Tezgahtan habersiz Parlamento, "1907 Krizi" hakkında ve banka kartelleriyle sıkı ilişkiler içinde bulunan ki daha sonra bir evlilikle de Rockefeller ailesine katılan Senatör Nelson Aldrich başkanlığında bir araştırma başlattı.
Inconsciente del fraude, el pánico de 1907 llevó a una investigación del Congreso encabezada por el Senador Nelson Aldrich quién tenía vínculos íntimos con los carteles bancarios y luego devino parte de la familia Rockefeller por matrimonio.
Akdi imzaladıktan sonra, siyasi arenadaki adamları Senatör Nelson Aldrich'e verdiler ki o da bunu Parlamento'dan geçirdi.
Luego que esta cuenta fue construida, fue entregada a su puntero político el Senador Nelson Aldrich, para que lo empuje por el Congreso.
Şubat 1933'te Hitler düzmece bir saldırı tertipleyerek, Reichstag adındaki Alman Parlamento binasını yaktı ve bunun sorumlusu olarak komünist teröristleri gösterdi.
En Febrero de 1933, Hitler montó un falso ataque a la Nación quemando su propio edificio del parlamento, el "Reichstag" culpando de ello a terroristas comunistas.
Dün Coburg'u bombaladılar, sırada parlemento var, sonra okullar, tren istasyonları...
Atacaron Coburg ayer. Dentro de poco atacarán el Parlamento, las escuelas, las estaciones.
Parlementoda yaptığım konuşmada da belirttiğim üzere, Bay Mandela bütün bu şiddetin arkasında olmadığını ve olmayacağını tahhüt ederse...
Declaro mediante el Parlamento, que si el Sr. Mandela se compromete... el no será acusado por haber planeado...
Duyduğuma göre İngiltere Kralı dün parlamentosunda resmen savaş ilan etmiş.
Hemos oído que ayer, el Rey de Inglaterra le declaró la guerra a su parlamento.
Ben İsrail Parlamentosu'nda değilim.
Jerusalén... No soy del Parlamento.
Acaba Başbakan'ın ziyaret turunu iptal edip bu krizle ilgilenme gibi bir plan var mı?
Gracias, ¿ cómo planea el parlamento manejar esta crisis?
Şey, aslında en büyük sorunumuz omamasına rağmen Eğer ki bu programı canlı yayınlarsak tepemizde olacak olan Sıçtığımın parlamento üyesi sorun çıkardı.
Bueno, nos sacó un problema pero desde luego, no el mayor de nuestros problemas... que es la mierda por causa del congresista... que va a estar en nuestros culos si emitimos este show.
Hangi sayıda olursa olsun çocuklar izlerse bok yiyen parlamento üyeleri ağzımıza sıçacaklar.
Si los chicos lo ven, en cualquier número... el congresista come mierda nos va a romper el culo.
Size parlamento üyeleri hakkında birazcık bildiğimi söyleyeyim.
Déjeme decirle lo poco que se acerca del congresista.
Parlamento üyelerine bağış yapabileceğimiz kadar.
Que podremos donar a esos mismos congresistas.
Elbette, ama sosyal modelin değişmesi parlamentonun Şirketler Birliği ile yer değiştirmesi... -.... gerek.
Claro, pero para ello hay que cambiar el modelo social sustituyendo el Parlamento por la Cámara de Corporaciones.
Parlamento, Finlandiya için yeni bir bayrak seçmiş.
El Parlamento ha elegido una nueva bandera.
Bence ona Meclis Binasını satmalıyız.
Creo que podríamos venderle los edificios del Parlamento.
Müzakere istiyorum.
Un parlamento
Bu benim yolum!
¡ Ese es mi parlamento!
- Önce Başbakan'ın ofisini ara.
- Llama primero al Parlamento.
- Parlamento ne olacak?
- ¿ El parlamentario?
Bu kayıtlara göre Aro, Senatör Mills'in de bulunduğu parlamento komitesine ifade vermiş.
Según esto, Aero testificó recientemente... antes el subcomité del Senado que reunió la Senadora Mills.
Parlamento binasına gidiyoruz.
No. Knud, vamos al Parlamento.
Hayranlığım çaylaklık döneminden Parlamento'daki o ilk konuşmandan beridir var.
Desde que eras un novato y diste tu primer discurso.
Parlamentoya karşı gelen adaylara ne olur?
¿ Qué les pasa a los candidatos que van en contra del Parlamento?
Bağımsızlıktan önce babası buraların prensiydi. O da parlamento üyesi. Ayrıca yurtdışında derecelere girdi.
Su familia gobernó aquí antes de la independencia..... y ahora es el M.P, solo Dios sabe qué estudió..
Bunun gerçekleşmesi için, Parlamento'ya yolladığımız yasamanın yönetici tarafından imzalanması gerekiyor.
Para que pase, debemos pasar la legislación que redactamos por la legislatura estatal y hacer que la firme el gobernador.
Sana ihtiyacımız var, Zvi. Sen bizim İsrail Parlamentosu'ndaki adamımız olacaksın.
Eres nuestro enlace al Parlamento, Zvi.