English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ P ] / Parmağım

Parmağım tradutor Espanhol

3,473 parallel translation
Biraz cam kırdım, sanırım bir parçasına parmağımla dokundum ve...
Rompí un vidrio, por lo que tal vez toqué una pieza con mi dedo y...
Tamam, yapmayacaklarım listesine bunu da ekleyeyim. Yüzüme dokunmuyorum, gözlerime dokunmuyorum parmağımı sallamıyorum ve kesinlikle internete düşmüyorum.
Añadiré eso a mi lista de cosas para no hacer no tocarse la cara, rotar los ojos no señalar y, definitivamente, no hacerse viral.
Müdür parmağımın ucunda.
Tengo al encargado comiendo de la palma de mi mano.
Parmağımı kaldırmıyorum bile.
No tengo que levantar un dedo.
Parmağımın yerinden çıkarttığını ve sonra bileğimin burkulduğunu hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas cuando me disloqué el dedo y luego me hice un esquince en la muñeca?
Alın ayak parmağımı.
Coge mi dedo ya.
Onun içindeyken parmağımı oynatamıyordum.
No podía mover mis dedos con ella.
Elimden kaydı ve parmağımı kestim.
Se resbaló y... Me corté.
Benim parmağım tetik için çok kalın.
Mis dedos son demasiado gordos para el gatillo.
Bir şekilde parmağım olduğunu ima ediyorsun.
¿ Estáis insinuando que estuve involucrado de algún modo?
Bak şimdi, 10 el, 10 da ayak parmağım var. Her biriyle ilgili bir hikaye anlatacak olursam buradan çıkamayız, boşver yani.
Tengo diez dedos en las manos y los pies si te contara una historia por cada uno de ellos estaríamos aquí todo el día.
Parmağımı kıçına sokmamı daha çok istersin eminim.
Apuesto a que prefieres tener mi dedo en tu culo.
Parmağımın girebileceği bir yer istiyorum.
Solo necesito una donde mi pulgar esté al ras con ella.
En son bovling oynadığımız zamanı hatırlıyor musun? Parmağım gevşek olduğu için 7-6-10 kaybetmiştim.
¿ Recuerdas la última vez que fuimos a un juego de bolos, y me perdí el spare de 7-6-10 porque mi pulgar estaba blando?
Parmağımı çoktan burnuma koydum.
Ya tengo el dedo en mi nariz.
Birçok pastada parmağım vardır benim.
Tengo las manos en unas cuantas...
Baş parmağım.
Dedos.
Baş parmağım. Baş parmağım!
Dedos. ¡ Dedos!
Parmağım!
- ¡ Mi dedo!
- Kusacağım! - Parmağım...
¡ Voy a vomitar!
- Parmağımı. - Durun!
¡ Basta!
- Parmağımı kestim.
- ¿ Me corté el dedo?
Her işte parmağımız var.
Los Marines--tenemos los dedos en pocas macetas.
Parmağımı takip edebilir misin?
¿ Puedes seguir mi dedo?
O an o kadar da acımadı. Fakat bu sabah uyandığımda büyük ayak parmağım şişmişti ve morarmıştı.
No me dolió en el momento, pero me he despertado esta mañana, y mi pulgar está hinchado y azul.
Parmağımı takip edin.
Mire mi dedo.
Resmen adamın işini yapayım derken bide parmağımı kırdım.
Haciendo esto Me quiebro los dedos.
Davanın senden alınmasında bir parmağım olduğunu düşünüyorsun.
Piensas que tuve algo que ver con que te quitaran este caso.
Bakalım,.. Önce bir iki bardak hazırlayıp serçe parmağımızı kaldırarak yudumlarız sonra da ızgaraya bir karides daha atarız.
Qué te parece si hacemos un par de tazas y las sorbemos fuera con nuestros ingleses y entonces ponemos otra gamba en la barbacoa.
Asyalı adamlardan biri parmağımı ısırdı.
Uno de esos asiáticos me mordió en el dedo.
Bakalım,.. Önce bir iki bardak hazırlayıp serçe parmağımızı kaldırarak yudumlarız sonra da ızgaraya bir karides daha atarız.
Qué te parece si hacemos un par de tazas y las sorbemos con nuestros meñiques estirados y entonces ponemos otro marisco en la barbacoa.
Parmağımı takip et.
Sigue mi dedo.
Bu ülke ise... # Parmağımda oynatırım seni # # Yalnız bir aşığın tılsımı gibi # # Vereceğim istediğini #
Este país es... ¿ Quién es Sam Spade?
Hayır, parmağım kırık!
No. Mi dedo izquierdo está roto.
Alex bir yüzük almıştı ama parmağımı kırdım sonra acile gitmek zorunda kaldım ve kesmek zorunda...
Bueno, Alex me dio un anillo, pero después mi dedo se quebró, así que tuvimos que ir a emergencias, y ellos tuvieron que cortar...
Anlamadım, çünkü o iyi adam parmağına yüzüğü takarken, gözlerinin içine bakmıyordun,
No.. .. porque cuando ese chico bueno la hacia usar el anillo.. .. ud. no lo miraba a los ojos.
Ayak parmağı mı?
¡ ¿ Su dedo del pie?
Ayak parmağını oynatır mısın lütfen.
Mueva los dedos por mí.
Kral'ın ölümünde parmağı mı var diyorsun?
¿ Crees que estuvo involucrado en la muerte del Rey?
Parmağı buraya koyarım, çünkü burada bir şeylerin değiştiğine dair hislerim var.
No sé lo que es, pero hay distinto en el piso.
- Uyuşturucu bağımlısı serseri boğazımı ısırmaya başladığında parmağını halıya sürtüp ona şok verecek misin?
¿ frotarás tu dedo en la alfombra y le dispararás?
Öyle bakarsak, baş parmağıyla da bir ilişkisi var, ama ben ona çeyiz hazırlamaya henüz başlamadım.
Bueno, también está enganchada de su dedo gordo así que yo no compraría la vajilla aun.
Yala yoksa parmağını kırarım!
- Lame. ¡ Lame o te parto el dedo!
Bu işte parmağımız yok.
No tuvimos nada que ver en esto.
Bir arama yapmak için tek parmağını bile kıpırdatmadı. Ben de atlattım.
Ni siquiera movió un dedo para hacer una simple llamada, y lo superé.
Parmağında süper yatıştırıcı mı vardı?
¿ Tienes súper pegamento en el dedo?
Parmağına taktığım an yüzük düştü...
En el momento que lo puse en su dedo se lo quitó...
Öyle mi? Enjeksiyon izi ikinci parmağıyla üçüncüsü arasında mıymış?
¿ El sitio de inyección fue entre el segundo y el tercer dedo del pie?
Şimdi, Bay Eşek Şakası Gehry olarak parmağını polisin burnuna doğrultmuş olabilirsin kendini de Robin Hood, Luke Skywalker ve bütün rapçilerin bir karışımı olarak göstermiş olabilirsin fakat bunun bir seferlik eğlence olmadığını kanıtlayamazsan ve tartışmalı sanat üslubunu bir üst basamağa taşımazsan beni etkileyemezsin.
Bueno, en cuanto al Sr. Prank Gehry, puede que hayas restregado tu nariz por la policía, y que te hayas convertido en una combinación de Robin Hood, Luke Skywalker y, bueno, cualquier rapero que ha existido, pero a no ser que demuestres que esto no es solo una juerga de una noche, y lleves tu polémico arte al siguiente nivel, no estoy impresionado.
Tec, orada yeni pijamalarının içinde durup baş parmağını falan mı emeceksin?
Tec, ¿ vas a quedarte aquí con tu pijama nuevo, chupándote el pulgar o qué?
Bana parmağını bile değdirirsen Konsolosu buraya çağırırım.
Si pones un dedo encima mio, Tendrás al consulado rastreandote hasta el momento en el que...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]