Ramo tradutor Espanhol
833 parallel translation
Buradaki tüm kiracılar olarak milyoneri tanıdığımız için çok gururluyuz ve bu bir buket çiçeği mutluluğunu paylaşmak adına kabul et.
En nombre de todos los inquilinos, Estoy orgulloso de conocer al millonario, Acepte este ramo de flores
Buketi kaldırın.
El ramo...
- Buket için gelmiştik.
- Es por el ramo dr flores.
Bu bayanların, buketi ne zaman fırlatmalarını istersiniz?
¿ Cuando quiere que estas señoras le arrojen el ramo de flores?
Bak, kasketim de gitti!
Mi gorra con el ramo.
- Artık otel işindeyim.
- Estoy en el ramo de la hostelería.
Buket ; yanlış trendeki yaz turistlerinin... duraklarında acılarını değiştirmesi gibi yer değişmiş.
El ramo, como los turistas de verano en el tren equivocado... evidentemente sufrió un cambio de destino.
Birisi sizin buketi ölüm tehtidi ile Madam Lilli'ye yollamış..
Alguien le envió su ramo a la Sra. Lilli con una amenaza de muerte.
İkinci suçtan sonra da korkudan acele olarak polisin yanından ayrıldı... ve aynı bukete saklamak istedi.
Más tarde, asustado por la llegada de la policía luego del segundo crimen... se vio obligado a esconderlo en un ramo de flores.
Parkta bir gece, bir buket menekşe. Sonrasında kadın ortadan kaybolmuş.
Un paseo por el parque, un ramo de violetas... y la dama desaparece.
Ben, lris Matilda Henderson, öneBayaniz bir komünün hiç evlenmemiş kızı ciddiyetle bakir mazimden vaz geçtiğimi duyururum. 26 sı Perşembe günü duvağımı takıp turuncu çiçeklerim ellerimde adımı Lady Charles Fotheringail olarak değiştireceğim.
Yo, Iris Matilda Henderson, solterona... declaro mi soltería finalizada y que el jueves 26... llevaré el velo y el ramo cambiaré mi nombre por Lady Charles Fotheringail.
Bir demet çiçeği hak ettin.
Mereces llevar un ramo.
Sana bir buket...
Que le envíe un ramo de...
Küçük kız öldüğünde elinde bir demet pembe karanfil varmış.
La niña llevaba un ramo de claveles rosas cuando la mataron.
Buralarda bir çiçekçi olsaydı sana kucak dolusu leylak verebilirdim.
Si hubiera una floristería le regalaría un ramo de lilas.
- Buketiniz Bayan Diana.
Su ramo, señorita Diana.
Kay'i gelinlik içinde görmek de bana yeter.
El vestido blanco, el ramo de azahar, la música...
Sadece - - Kay çiçek buketini atacak!
Deprisa, Kay va a tirar el ramo.
Kay az önce çiçek buketini attı!
Kay acaba de tirar el ramo.
Yapımcının karısına bir demet çiçek, sevgilisine bir şişe parfüm ki bu kişi genelde başrol oyuncusunun karısıdır. Bunlara ihtiyaçları olduğundan değil ama ismi hatırlamalarına yardımcı oluyor. Böyle şeyler oluyor.
Un ramo de flores para la mujer del productor, un frasco de perfume para la amante del productor que muchas veces es normal...
Çiçek büyük bir demet miydi?
- Sí. No importa. Las flores... ¿ habrá mandado un bonito ramo, no?
Sıradan çiçeklerden bir demek yerine, orkide gönderdim.
Mire, en lugar de un gran ramo de flores corrientes le mandé orquídeas. Son más caras, pero se queda mejor.
Masamda, üzerinde "Evine Hoşgeldin" yazan bir buket çiçek olsun.
Veo un ramo sobre mi escritorio, con un lazito : "Bienvenido a casa".
Bak, bu Laurie Bidwell'in dügün buketi.
Mira, es el ramo de novia de Laurie Bidwell.
Ve Stella, bir tutam suni menekşe olacaktı kutuda, bak bakalım bulabilecek misin?
Y Stella, a ver si puedes encontrar un ramo de flores artificiales violetas en esa caja.
Bir buket Amerikan güzeli, Güzel Holly gül goncası gibi aralarında Gül şarkısını söylüyor.
Un ramo de bellezas norteamericanas, con la encantadora Holly como rosa central... cantando Only a Rose.
Kırlar, dünya çiçekleri ile kaplanmış araba ve onun parlak tomurcukları atın hızı ile ilerlemekteydi.
Y por el medio de las llanuras coloreadas también por flores silvestres... el carro que parece llevar un gran ramo de flores... tirado por el trote pausado del caballo blanco.
- Ona bir kutu güzel gül yollarım.
- Enviaré un ramo de rosas.
Düğün çiçeğim.
Mi ramo de novia.
Her bekleyen nedimeyi Sadece görmek için Hangisi tutacak Gelinin çiçeğini
Las doncellas atentas, a ver cuál de ellas cogerá el ramo
Bir buket leylak veya kedi yavrusu gibi.
Como abrazar un ramo de lilas o un gatito.
Evet günlük çiçek de gidiyor.
Vaya, allá va el ramo de cada día.
Onlara söyle bir ay içinde onlara bu çalıdan büyük bir buket gül toplayacağız.
Dígales que en un mes vamos a elegir un enorme ramo de rosas de este arbusto.
Büyük bir buket gül ha?
¿ Un enorme ramo de rosas?
Ay sonunda meclise göstermek üzere büyük bir gül demetine sahip olacağınızı söylemiştiniz, değil mi?
Dijiste que a fin de mes usted tendría un enorme ramo de rosas, a mostrar al Ayuntamiento, ¿ no es así?
Büyük bir demet, evet.
Un ramo grande, sí.
Saatlerdir o platformda bunu sallayarak aptal bir çocuk gibi dikiliyorum.
He pasado horas en el andén blandiendo este ramo.
Çok olanı alayım.
Me llevo el ramo.
Kart yok muydu?
¿ No trae tarjeta el ramo?
Hayır, sadece bunlar.
Sólo este ramo...
Demeti 1 F!
¡ 1 franco el ramo... 1 franco!
Hep böyle olur zaten. Cenaze için yaptığımız çelenge "En kısa zamanda iyileşirsiniz." kartını kim koydu?
Igual que cuando enviaste el ramo deseando buena salud a la funeraria.
Geceleri eğlenin tamam mı!
Esta noche será su noche de bodas. Le enviaré un ramo.
Dekorasyon için bir deste çiçek lazım.
Hágame un ramo, para una novia.
Tam olarak buna benzeyen bir demet sabah çöpün içinde duruyordu.
Había un ramo exactamente igual en la basura esta mañana.
"Kara kara kartallar karlı yüksek dağlardan uçarlar."
¨ Un ramo de rosas rojas recién recogidas y regadas ¨.
- Kara kartallar uçarlar.
- Un ramo de rosas rojas.
Rekabetin baskısı ağır geliyorsa, reklamcılıktan vazgeçin.
Si la competencia es demasiado dura está en el ramo equivocado.
Sizin asıl başka bir mesleğiniz var, ama söylemek bir
Usted ni siquiera pertenece a este ramo.
Bu meslekte müşteriler benden onları eğlendirmemi bekliyor.
Sabe, en este ramo los clientes esperan que se les entretenga.
"Bay Karel Vanek" den.
Un mensajero con un ramo de rosas, del Sr. Karel Vanek.