English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ R ] / Reston

Reston tradutor Espanhol

226 parallel translation
Doktor Reston nasıl?
¿ Cómo está el Dr. Reston?
Gezini anlat bakalım. Doktor Reston nasıl?
¿ Cómo está el doctor Reston?
Doktor Reston.
Con el doctor Reston.
- Evet, evet Doktor Reston.
- Sí, sí, doctor Reston.
Reston alışveriş merkezini bilir misin?
¿ Conoces el centro comercial de Reston?
- Bu Reston alışveriş merkezi mi?
- ¿ Es el centro comercial de Reston? - Sí.
Tezgahında bir plan vardı, Reston Alışveriş Merkezi dedi.
Tenía unos planos que dijo que eran del centro comercial Reston.
2505 Arlington Yolu, Reston.
Calle Arlington 2505, en Reston.
Reston yakınlarında meydana gelen tek araçlı bir trafik kazası bu saatte yedinci otobanın batı istikametinde trafik sıkışıklığına sebep oldu.
En otra área, un accidente de un solo auto cerca de Reston está retrasando... el tráfico en la ruta 7 oeste en este momento.
Reston'dan geliyordu.
Es de Reston.
İlk incelemeler bombayı yerleştirenin bu adam olduğu yönünde : Reston, Virginia'dan Michael Faraday. George Washington Üniversitesi'nde tarih profesörü.
Los informes preliminares indican que esta explosión fue obra... de este hombre, Michael Faraday de Reston, Virginia... profesor de historia en la Universidad George Washington.
- Ben Dr Reston.
- Soy la Dra. Reston.
Reston ve Frankel hikayeyi hazırladı.
Reston y Frankel tienen la historia.
Sorenson'u Reston'a güvenmesi için ikna edeceğim.
Le pediré a Sorenson que trate de convencer a Reston.
ABC Araç Kurtarma. Reston, Virginia.
DESECHOS ABC RESTON, VIRGINIA
Bay Reston, günlerden ne olduğunu hatırlayamıyor.
El Sr. Reston... no puede recordar qué día es hoy.
Bay Reston garajında tamircilik yapıyormuş.
El Sr. Reston era un poco más que un mecánico de garaje.
Reston'ın tişörtünü Greg'e götüreceğim.
Voy a llevarle la camisa de Reston a Greg.
Reston'ı tutuklayacak bir şey daha çıktı.
Bueno, tenemos algo más para tener a Reston adentro :
Yani Debbie Reston işe gitmedi ve arka bahçeye gömülmedi.
Entonces Debbie Reston nunca fue a trabajar, y no está enterrada en el jardín.
Reston'ın tişörtündeki kan kendine aitmiş. Greg'in yanından geliyorum.
Acabo de dejar a Greg en ADN.
- Ya havludaki kan?
La sangre en la camisa de Reston es de él mismo. ¿ La sangre en la toalla? Concuerdan ocho marcas.
Sizin kayıp kız çıktı ; Debbie Reston.
Concuerdan con su desaparecida, Debbie Reston.
Debbie Reston. 17 yaşında.
Debbie Reston, 17.
Debbie Reston'ın arabası.
Es el auto de Debbie Reston. Parece que tu y yo estamos siguiendo oficialmente el mismo caso.
Debbie Reston 18 : 00-20 : 00 arası Temel Ekonomi dersine giriyormuş.
Debbie Reston estaba tomando Economía 101, de 6 : 00 a 8 : 00 p.m.
Catherine'in Debbie Reston'ın saçında bulduğu siyah iplik var ya?
Hey, ¿ sabes de esa fibra negra que Catherine sacó del cabello de Debbie Reston? Si.
Debbie Reston'ın elindeki boya var ya?
La pintura en las manos de Debbie Reston... ¿ Si?
Debbie Reston'ın bileğinden çıkardığınız plastik ipin test sonuçları çıktı.
Llegaron los resultados de la cinta que sacaste de las muñecas de Debbie Reston.
Biliyorum. Yani Janet Kent'in katili onun saçını saklamış ve 15 yıl sonra John Mathers'ın idam edileceği gece Debbie Reston'ın cesedine yerleştirdi.
Entonces el asesino de Janet Kent guardó algunos de sus cabellos y los plantó en Debbie Reston 15 años después en la noche que John Mathers iba a ser ejecutado.
Debbie Reston'ın bu arabayla taşındığını gösteren bir şey yok.
No hay evidencia que Debbie Reston fue transportada en este vehículo.
Parmak izi, Debbie Reston'ın bulunduğu torbadaki parmak izine uymuyor.
Sus huellas no concuerdan con la parcial en la bolsa de basura de Debbie Reston.
İtiraz etmezseniz, Özel Ajan Reston'ın takım lideri olmasını istiyorum.
Solicito al agente especial Reston que sea... jefe del equipo, a menos que Ud. no esté de acuerdo.
İdam edildiği gece Debby Reston öldürüldü.
La noche de la ejecución, Debby Reston fue asesinada.
2 yıl önce, Debby Reston'un üzerinde bulanan kıl DNA'sı ilk kurban Janet Kent'e ait çıktı.
Hace dos años, el ADN confirmó que el pelo encontrado junto a Debby Reston, pertenecía a la primera víctima, Janet Kent.
Şey, şişme bebeğin ağzında bulduğunuz kılın DNA'sı Debby Reston'a ait olduğunu gösteriyor.
Bien, el ADN confirmó que el pelo encontrado en la boca de la muñeca pertenecía a Debby Reston.
Beyler, Debby Reston'ın cesedinde bulduğumuz siyah üç örmeli lifler Chevy model bir arabaya ait.
Chicos, esas fibras trilobuladas negras que encontramos en el cuerpo de Debby Reston, son de un Chevy.
2 yıl önce Debby Reston katilin gözlüklerini kırmıştı.
Dos años atrás, Debby Reston rompió los lentes de su asesino.
Gösterge paneli ve dikiz aynasındaki izler iki yıl önce bulunan Debby Reston'ın cesedinin konulduğu çöp poşedindeki izlerle aynı çıktı.
Las huellas del tablero y del espejo retrovisor coinciden con una parcial que obtuvimos de la bolsa donde fue encontrada Debbie Reston, hace dos años.
Evet, çizim kitapları üzerindeki izlerle karavanda ve Debby Reston'ın koyulduğu çöp poşetinde bulduğunuz izler uyuştu.
Bueno, las huellas en la encuadernación de los comics coinciden con las recogidas de la furgoneta y con la bolsa de basura donde estaba Debby Reston.
Debby Reston'ın arka koltuğunda... ciltlenmiş fotokopi çekimi katalog vardı.
En el asiento trasero de Debbie Reston catálogos con encuadernación de anillos.
Reston'daki bir yere götürmem için bana 200 dolar verdi.
Me ofreció $ 200 por enviarlo a un lugar de Reston.
- Reston Bursu'nda rekabet çok. Sadece birkaç kişi alıyorlar.
La Beca Reston es muy competitiva y sólo eligen a un par de personas...
Virginia, Reston'da oturuyor.
Capitán de la Marina. Reside en Reston, Virginia.
Evet. İnternette bir dergiye makaleler yazıyorum ve James Reston Muhabirlik Bursu'na başvurdum.
Si, he estado escribiendo algunos artículos para una revista on-line y he enviado una solicitud para la beca de estudios James Restor.
Bence çok iyi geçti.
Es decir, la beca de Reston es muy difícil conseguirla.
Reston Bursu zor iş. Bütün ülkeden sadece dört kişi seçiyorlarmış. Buna son sınıf öğrencileri ve mezunlar da dahilmiş.
Sólo escogen a cuatro personas de todo el país, y eso incluyendo a universitarios y graduados.
- Çok da önemli değil.
Lo que realmente quiero es la beca de Reston.
Benim asıl istediğim Reston Bursu.
Vale. Si, quiero decir, ¿ Providence?
Debbie Reston'ın.
Debbie Reston.
Debbie Reston'a ait değil.
No es de Debbie Reston.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]