Sen merak etme tradutor Espanhol
1,120 parallel translation
Ah, her şeyi tahsil edeceğim, sen merak etme.
¡ Oh, Sí! ¡ Me pagará mucho dinero, hasta el último kópek.
Elbette, sen merak etme.
Claro, me ocuparé de ello.
- Sen merak etme.
- No te preocupes.
- Sen merak etme ben yetiştiririm.
Pero si no sabes que estoy escribiendo.
- Sen merak etme.
- Tendré mucho cuidado.
Sen merak etme, sesini çıkartma. Seks olayını doğanın tamamen anonim ve kayıtsız ortamına taşıyacaktır.
El sexo debe dirigire a un cambio de igualdad
- Sen merak etme!
- ¡ eh, no te preocupes!
Sen merak etme.
No te preocupes.
- Sen merak etme.
- No te preocupes por eso.
Sen merak etme Jack.
Bueno, Jack, no te preocupes por eso.
Sen merak etme Carla.
No te preocupes por eso.
Billy, sen merak etme.
Billy, no te preocupes.
Sen merak etme. Bana bırak.
No se preocupen, déjenmelo a mi.
- Sen merak etme, yemek geliyor.
Dile a las chicas que esperen. La comida va en camino.
Örğüt icabına bakıyor sen merak etme tamammı, Vectrocon Sistemlerinde göz altında bir şüphelimiz var ama tam onu ele geçirecekken ortadan kayboldu.
Estamos vigilando a un sospechoso en Vectrocon Systems pero justo cuando estábamos por apresarlo, desapareció.
Sen merak etme. Ben hallederim.
No te preocupes, ya me ocuparé de ello.
Sen ipi çektiğinde uyanırız, merak etme.
Al tirar de la cuerda, nos alzaremos enseguida.
Sen hiç merak etme.
- Si. No te preocupes.
Sen bir dost kaybettiğine üzül yeter, ötesini hiç merak etme. Çünkü o dost senin borcunu ödeyeceğine üzülmüyor. Yahudi yeterince derin keserse,
No lamentéis perder a un amigo, pues él no lamenta pagar vuestra deuda, porque si hace un corte lo bastante profundo, pagaré al instante con todo mi corazón.
Sen onu merak etme.
No tienes que preocuparte por eso.
Sen sadece kendine düşeni yap, ve merak etme, başarısız olmayacak.
Sólo has tu parte y no te preocupes, no fracasará.
Sen beni merak etme.
No te preocupes por mí.
Merak etme sen. - Eminim.
No te preocupes.
Oğlunu merak etme sen amcadan fazlası olacağım, bana "baba" diyecek.
pero con una feliz diferencia, mas que un tío sere como un padre...
Merak etme, rövanş oynayacağız ve sen tüm malını mülkünü kaybedeceksin. Ama eğer bu şekilde mutluysun...
De acuerdo, te daré la revancha, ¡ así perderás todo el poder que te queda, mientras tengas salud...!
Oh, merak etme, iyi bakacağım kendime, sen dikkatli ol yeter.
Seguro, estare bien pero ten mucho cuidado
Merak etme. Sen bana bırak. Kızların dilinden anlarım.
No te preocupes, Yo me encargaré, Sabes cómo soy con las mujeres,
Merak etme doktor, sen iyi niyetli olduklarına inanmış olabilirsin ama ben nereye gidiyorlarsa gitsinler yanlarından ayrılmayacağım.
No se preocupe, Doctor. Usted puede querer trabajar en su fe pero yo me quedo con ellos hasta el final del viaje.
Sen hiç merak etme. O konuya benden çok kafa yordun desene.
Sí, si te parece, tú seguramente lo pensaste mejor que yo.
- Merak etme sen.
- No te preocupes.
Sen beni merak etme. Bu akşam arkadaşınla çıkacağım. Bu yüzden ölsem bile.
Voy a salir con tu amiga, aunque pierda la vida en ello.
İyi akşamlar Diane. Sen de merak etme Sam.
Buenas noches, Diane.
Merak etme sen.
No se preocupe, déjenoslo!
- Sen orasını merak etme. Bu tip adamlarin daima zulası vardır. Hazırlıklı olmalılar.
Siempre llevamos un fajo encima por si surgen estas situaciones.
Sen hiç merak etme.
Puedes estar seguro de eso.
Merak etme, sen kalabilirsin. Biz gidiyoruz.
No te preocupes, tú puedes quedarte, Nosotros nos vamos.
Merak etme sen.
- Tranquilo.
Merak etme, sen karar verene kadar onu dışarı salmayacağım.
No lo dejaré salir hasta que confíes en él.
Sen merak etme.
- Descuida.
Merak etme sen. Sen güvenli ellerdesin.
Estás en buenas manos.
Sen hiçbir şeyi merak etme.
No te preocupes por nada.
Gittiğim zaman vücudumdan sen mi sorumlu olacaksın? Merak etme Jack.
¿ Cuidarás mis huesos cuando no esté?
Sen hiç merak etme.
Lo he puesto en la caja de seguridad.
- Merak etme sen onu.
- Dios, pierda usted cuidado.
- Sen merak etme.
- Será un placer.
Sarhoş değilim. Hadi. Sen onu merak etme.
Vamos, no te preocupes por ella.
Küçük bir topluluk, onları halledeceğiz, merak etme sen.
Sólo un puñado, pero ya me ocuparé de ellos, no temas.
Merak etme. Sen yemeğe gidebilirsin.
Bárbara, no pasa nada, puedes irte.
Merak etme sen.
No tienes que preocuparte por nada.
Sen bunu hiç merak etme.
No se preocupe por él.
Merak etme, birazdan sen de içeceksin.
Ya lo se. Papá va a prepararte esto.
merak etme 3690
merak etme sen 40
merak etmeyin 872
merak etme canım 16
merak etmeyin efendim 16
merak etme anne 25
merak etme tatlım 25
merak etme baba 19
etme 17
etmeyeceğim 40
merak etme sen 40
merak etmeyin 872
merak etme canım 16
merak etmeyin efendim 16
merak etme anne 25
merak etme tatlım 25
merak etme baba 19
etme 17
etmeyeceğim 40
etmez 34
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etmelisin 16
etmeyecek misin 23
sen misin 1034
sen mi 651
sen mi geldin 19
sen mükemmelsin 20
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etmelisin 16
etmeyecek misin 23
sen misin 1034
sen mi 651
sen mi geldin 19
sen mükemmelsin 20