Sesler tradutor Espanhol
3,905 parallel translation
Bildiğiniz gibi cam kırabilecek kulak zarını patlatabilecek kadar güçlü sesler yaratabiliyorum.
Bueno, como ya saben... tengo la habilidad de proyectar un sonido tan potente... que puedo romper cristales y reventar tímpanos.
Bazen Agatha ve ben senin evinden gelen sesler duyuyoruz.
A veces Agatha y yo oimos ruidos que vienen de tu casa.
Ne gibi sesler?
- ¿ Qué tipo de ruidos?
Gaipten sesler duyuyor.
Oye voces que no son reales.
Konteynerin içinden sesler geldiğini duydum ve kilidi kırdık ve sonra da onları gördük...
Escuché golpes que provenían del contenedor, así que... forzamos el candado y... - los vimos...
Sesler...
Los ruidos...
- Aman ne güzel. Şimdi de varolmayan sesler duyuyorsun.
Genial, ahora estás oyendo voces.
Dışarıdan gelen sesler duymaya başladım.
Empecé a oír ruidos afuera.
Evinde neler yapıyorsunuz bilmiyorum ama eğer garip sesler duyarsam polisi arayacağım.
Bueno, no sé qué estás haciendo ahí arriba en ese apartamento, pero si escucho algún ruido extraño más, llamaré al propietario.
Dun aksam duvarlarda yankilayan o sesler kesinlikle istedigim seye hic yakin degildi.
Lo que yo escuché através de las paredes anoche No tiene nada que ver con lo que yo quiero
Ama nefes alışında değişik sesler var.
Pero tiene mucha dificultad al respirar.
Sesler hiç azalmıyor mu?
¿ Alguna vez se callan?
Hayvan izleri? Açıklanamayan sesler?
huellas de animales algun, eh, sonido inexplicable?
Bu eski evden sesler geliyor. Çok korkunç.
Esta casa ruidosa y vieja da un poco de miedo.
- Sana söylüyorum bu sesler Hector'a benzemiyor.
Te digo que nada de esto suena a Héctor.
Sesler, iki numaralı karıma dönüşüyor!
Suenas como si fueses mi esposa número dos.
Robyn'nin odasından gelen sesler duydum. O odaya hiç girmezdik.
Oí muchos ruidos provenientes de la habitación de Robyn en la habitación donde nunca entraba.
Hayır, bence sen gaipten sesler duyuyorsun.
No, pienso que estás escuchando cosas.
Sesler.
Voces.
Bazı sesler duydum da.
He oído algo de ruido.
Duymamamız gereken sesler duyduk.
Él oía sonidos que nosotros no oíamos.
April karıma bodrumdan gelen sesler duyduğunu söylemiş.
April le dijo que había empezado a oír voces en el sótano.
Bilmiyorum oğlum, az önce Meg şöyle sesler çıkartıp gitti ama bilmiyorum.
No lo se, amigo. Vi a Meg saliendo hace un minuto haciendo, "Wah-ha-ha-ha-ha," pero no se mas nada.
Belki de adam garip sesler çıkardı.
Supongo que el tipo gritaba de forma extraña.
Güzel, sesler -
Bien, suena...
Tuhaf sesler, garip şeyler, kayıp insanlar ve tüm diğer varlıklar hakkında şikayetler alıyoruz.
Tenemos la misma cantidad de llamadas sobre ruidos extraños, cosas raras y personas desaparecidas, igual que cualquier otro recinto.
Komşular sesler duymuş.
Los vecinos llamaron por un alboroto.
Aslında o sesler spagetti yerken çıkardığım seslerdi.
De hecho, era el sonido de mí comiendo spaghetti.
Gördüğü şeyi sevdi ve müstehcen sesler mi çıkarmaya başladı?
¿ Y que le gustó lo que vio hizo sonidos sugestivos y de aprobación?
Fenikeliler'in yaptığı şey sesler için küçük semboller kullanmaya başlamaktı.
Lo que hicieron los fenicios, fue utilizar símbolos para los sonidos.
Çok zevk alıyormuş gibi sesler çıkarmayı bırakamaz mısın?
¿ Podrías por favor no sonar como si te gustara mucho?
Gelen sesler bunu açıklıyor.
Eso explica el zumbido constante.
Size kalabalık önünde ; eğer kıçından sesler duymak istersen osurmamalısın gibi şeyler söylediği doğru mu?
¿ Es cierto que una vez le dijo, frente al público, que si quería escuchar a un trasero hablando, se tiraba un pedo?
Şimdi de komik sesler çıkartıyorsun.
Y ahora estás siendo ridícula.
Oldukça yerinde olarak çıkardığınız sesler,... beni ileriye götürüyor.
Sí, ¿ lo ves? Vuestros adecuados ohs y uhs - hacen que me mueva.
Dün gece yine sesler duydum.
Anoche volví a escuchar ruidos.
Ağladığımda bile saçma sesler çıkarıyorum.
Incluso sueno ridículo cuando lloro.
Aşağı yukarı zıplamak ve rahatsız edici sesler çıkarmada iyi misiniz?
¿ A alguno de vosotros se le da bien brincar de arriba a abajo y hacer ruidos molestos?
Sürekli tuhaf sesler duyuyorum. Haklıyım değil mi?
He oído algo que me suena.
Ben sadece tuhaf sesler duydum, kontrole gelmiştim.
Ah, vengo de echar un vistazo por lo del ruido.
Sesler?
¿ Si los escucharas?
Konak sesler işitmeye başlar. Sanrılar tasavvur eder.
El anfitrión comienza a oír voces, visiones experiencia.
Bazı sesler duyacaksın, Emily.
Vas a escuchar algunos ruidos, Emily.
Geoffrey Shurlock'un ofisinden çıkan sesler dışında bir şeyler duyulması bir mucize.
Es un milagro que oiga algo con el escándalo que sale de la oficina de Shurlock.
Bu sesler.
Esas voces.
Sesler Dağ'dan geliyor.
Viene de la Montaña.
Çarpıntılarımı kontrol etmeyi öğrenecek zamanım var ama kalbim çıngıraklı yılan gibi sesler çıkararak dağılacak göğsümde
# Que aprenderé a evitar en otra oportunidad, pero ahora verán... # # las palomitas de maíz que tengo en el corazón empiezan a explotar. #
Bazen geceleri sesler duyuyorum ve korkuyorum.
A veces oigo ruidos en la noche y me da miedo.
Ben... sesler duyuyorum.
Oiigo voces.
Sesler duymak, bir şeyler görmek gibi, annen böyle bir şeyden bahsetti mi?
Escuchar voces, ver cosas...
Sesler duyuyorum.
Oigo voces.