Slo tradutor Espanhol
72 parallel translation
Tony'nin başıma gelen en iyi şey olduğunu düşündüğünü biliyorum. Ve ben de onun hislerine karşı duyarsız değilim. Ama kendim için en iyi olanı benim seçmeme izin vermeni istiyorum.
Sé que crees que Tony e slo mejor que me ha pasado... y que soy yo la que herí sus sentimientos, pero dejame decir lo que es mejor para mi, ¿ De acuerdo Karen?
Biz sadece buraya gelip, sizin yüzünüze bu şin bittiğini söylemeye geldik.
Slo queriamos venir y decirles en persona que hemos terminado.
O daha küçük bir çocuk, Lalit.
Slo es un niño.
Bunun gibi bir sürü örnek var. Slo superaron.
Y esos chicos de diferentes formas lo superaron.
Hareket etsinler Slo. Çıkart onu oradan.
Que sigan moviéndose, Slo Sácala de ahi.
Slo, getir onu.
¡ Slo, tráela!
Slo.
O
Slo, Zee, hazırlayın onları.
¡ Slo, Zee, prepárenlos para irse, ya!
Slo!
¡ Slo!
Nefes al Slo.
Respira.
Peki bunu ne yapacağız?
Slo que... Que hacemos con esta?
Sadece Tibet'e gitmekten vazgeçtiğince, düşündüm ki belki siz...
Es slo que... ya que he decidido no irme al Tibet al final, pense que lo mismo usted podria...
Sadece...
Es slo que...
Sadece bunu.
Slo esto.
Sadece içeriği duymak istemiyorum.
Slo que no quiero que me lo cuentes.
Bu fark eden tek kişi ben değildim.
Bueno, no era slo yo.
Hiçbir şeyi.
Nada, es slo que...
Bu sadece bir masal.
Slo es un cuento de hadas.
Sadece bu değil.
No es slo eso. Yo...
Sadece sakinleşmemiz gerek.
Slo tenemos que... calmarnos.
Demek istediğim sadece sen ve beniz.
Me refiero a... slo tu y yo.
Müzik yüzünden mi, Brian'ın 11 bitkili ve baharatlı gizli karışımı yüzünden mi, yoksa Brian'ın dediği gibi öyle olması gerektiği için mi bilmiyorum ama her şey silinip gitmişti. Ta ki yalnızca ikimiz kalana kadar.
Ya fuera la musica, o la mezcla secreta de 11 hierbas y especias de Brian, o porque era como, tal como el dijo, tal como solia ser, todo pareci desvanecerse hasta que estuvimos slo los dos ahi arriba... solos.
Yalnızca, sadece ben.
Slo yo, en pelotas.
Bir şey söylemek istiyorum. Ne olursa olsun, ortadan kaybolmayacağıma söz veriyorum.
Slo quiero decir no importa lo que pase, prometo no desaparecer sin dejar rastro.
Ne? Bu önemli değil. Yalnızca küçük bir takı.
Ya no importa, Es slo un juguete,
- Küçük bir takı mı?
- Slo un juguete?
Eğer bu çocuklara romantik bir tavsiye vermek için bana bir dakikalığına izin verirsen bu bir gecikme olmaz.
No nos vamos a retrasar, Slo dame un minuto, Les voy a dar unos consejos romnticos,
Hayır. Hayır. Sadece yürekliymişsiniz gibi yapacaksınız.
No, slo deben fingir ser valientes,
Amulet çantamda. Tam önünde yüzüyor. Tutsana.
Est flotando justo frente a ti, Slo tmala,
Sadece beni dinle. Ne yaptığımı biliyorum.
Slo escchame, Tienes que confiar,
Takıyı bana ver.
Slo dame esa cosa,
Sadece yarım bir sürüydü.
- No es cierto, Slo fue media manada,
- Acemi şansı.
- Fue slo suerte,
- Sadece öğle yemeği arıyor.
- Slo quiere almorzar,
Bak, gördün mü? Nehre varana kadar yalnızca bu yolu takip edeceğiz.
Slo hay que seguir el sendero hasta el ro,
Yalnızca balıkla ilgili şakalaşıyorduk.
Lo del pez era slo una broma,
Bildiğim tek şey nehre girdiğimizde kürkümün olduğu sonra o iki yardım sever elin gittiği.
Yo slo s que tena todo mi pelo cuando entramos, y ahora me faltan dos pedazos,
Eğer onu seviyorsan bunu ona söylemen gerekmiyor mu?
Bueno, si de verdad la amas, slo dselo,
Sadece senin tekrar mutlu olabilmeni istiyorum.
Slo quiero que seas muy feliz con ella,
Ben sadece senin resimlerini beğeniyorum ve arkadaş olmak istiyorum
Me gustan tus pinturas y slo quiero que seamos amigos.
Burası sadece depo.
Slo es la habitacin para guardar cosas.
Ben de öyle umuyorum.
Bueno, eso e slo que espero.
- Onu sormuyorum.
Eso no e slo que estoy preguntando.
Yaptığımdan değil ama böyle bir iyiliğin nesi yanlış?
No e slo que hice, pero qué estaría mal con tal bondad?
- Tek başına mı yapacaksın?
- ṡLo harás tú mismo?
Ne, midilli olayı mı?
ṡLo del poni?
Pekala. Jerry'nin bundan haberi var mı?
Está bien. ṡLo sabe Jerry?
Benim söylediklerim yüzünden mi başı belaya girdi?
ṡLo puse en problemas por lo que dije?
Sen işaret ettiğini gördün mü?
ṡLo has visto?
- Et tu sio.
- Et tu slo.
- Sadece bu binada.
- Sólo en Yale? - Slo en este edificio.