Tanımıyor musun tradutor Espanhol
1,102 parallel translation
- Tanıyor musun, tanımıyor musun?
- ¿ Lo conoces?
Beni tanımıyor musun?
¡ Qué poco me conoces!
- Kim? Tanımıyor musun?
¿ No os conocéis?
Burada kimseyi tanımıyor musun? Hayır.
¿ No conoces a nadie aquí?
Tanımıyor musun?
¿ Desconocidos?
Hiç Archibald tanımıyor musun?
- ¿ No conoces a ninguno?
Şarkı söyleyen. Onu tanımıyor musun?
Es ella la que canta, ¿ sabe?
Arkadaşlarını tanımıyor musun?
¿ Ya no reconoces a tus amigos?
- Kendi yaşında bir kız tanımıyor musun?
¿ - No conoces ninguna chica de tu edad?
Iris'i tanımıyor musun?
¿ No conoces a Iris?
Noel Baba'yı gördüğünde tanımıyor musun?
Ni sois capaces de reconocer a Santa Claus?
Sen tanımıyor musun beni?
¿ No me conoces tú?
- Arkadaşını tanımıyor musun?
¿ No tienes amigos decentes?
Sagenta adındaki adamı tanımıyor musun?
¿ No conoces a un hombre llamado Sagenta?
Tanımıyor musun?
Es un joven muy prometedor.
- Beni tanımıyor musun?
- ¿ No me reconoces?
Fränze'i alacak birini tanımıyor musun?
¿ No conoces a nadie que quiera quedarse con Fränze?
Artık beni tanımıyor musun?
¿ Ya no me reconoces?
Beni tanımıyor musun?
¿ No me conoces?
Hannibal'ı tanımıyor musun?
¿ No sabes quién es?
Bir kaç günlüğüne seninle evlenebilecek kimseyi tanımıyor musun?
¿ Conoces a alguien al que no le importaría casarse por unos días?
- Ya Meccacci? - Onu da tanımıyor musun?
Y supongo que tampoco conoces a Mecacci.
Kardeşimi tanımıyor musun?
¿ No sabes quién es mi hermano?
Bizi tanımıyor musun?
¿ No nos conoces?
Beni tanımıyor musun?
¿ Sabes quién soy?
Beni tanımıyor musun?
¿ Me reconoces?
Acil otopsi salonu görünce tanımıyor musun?
¿ No sabes reconocer una sala de emergencia para practicar autopsias?
Beni tanımıyor musun?
¿ No sabes quién soy?
Tanımıyor musun sen?
¿ No lo recuerdas?
- Bizi tanımıyor musun, Örümcek?
- ¿ No conoces a estos tipos, Araña?
Underhill'i tanımıyor musun?
¿ No conoces a los Underhill?
İşte orman çocuğu ve... Gump'ı tanımıyor musun?
¿ Tu creciste en el bosque y no conoces a Gump?
Beni tanımıyor musun, çocuk?
¿ No sabes quien soy, niño?
Baba, oğlunu tanımıyor musun artık?
¿ Me reconocéis?
Kuzenlerimi tanımıyor musun?
Sé lo que tengo que saber.
Minik bir tabanca mı? Bu o... çocuğunu tanıyor musun?
Dejad que os diga algo de este cabrón.
Bizi tanımıyor musun?
- ¿ No nos reconoces?
- Avukatım Tom Hagen'ı tanıyor musun?
- ¿ Conoces a mi abogado, Tom Hagen?
Ağladım çünkü Amerikalı olmaktan çok gurur duyuyordum, anlıyor musun?
Lloré porque estaba tan orgulloso de ser un americano, ¿ sabes?
Dee'nin orda onunla tanıştığımız günü hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas cuando la conocí en casa de Dee?
Karım Emmanuelle'i tanıyor musun?
¿ Conoces a mi mujer Emmanuelle?
Karım Dorothy'i tanıyor musun?
¿ Conoces a Dorothy, mi mujer?
Tanıştığımız hükümet görevlisini hatırlıyor musun?
¿ Os acordáis del tío del gobierno que conocimos?
Tanıştığımız zamanı hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas la primera vez que nos encontramos?
En baştan alalım. Buradan çok da uzakta oturmayan Marianne adında genç bir kız tanıyor musun?
¿ Habéis visto, díganme, una joven llamada Mariane, que vive no lejos de aquí?
- Bu hanımı tanıyor musun?
- ¿ Conoce a esa dama? - Sí.
İkimizin Los Angeles'tan New York'a yaptığımız geziyi hatırlıyor musun?
¿ Te acuerdas de cuando... cruzamos el país desde Los Ángeles a Nueva York?
Peki ya yanındaki adamı da tanımıyor musun?
- ¿ Y el que estaba contigo?
Sakin ol, Vera. Simpson, ruhsal beslenme uzmanımı tanıyor musun?
Simpson, ¿ tú conoces a la especialista en nutrición?
Aşçı Walter mı? Burda başka Walter tanıyor musun?
¿ Conoces a algún otro Walter?
- Ya karıları, tanıyor musun? - Hayır, karılarını tanımıyorum.
- ¿ Conoces a sus esposas?