Uv tradutor Espanhol
204 parallel translation
UV koruma bloklarını kapatın.
Apagua los bloques de protección UV.
Video için UV lensleri ve bir de boş kasede ihtiyacım var.
¿ Llegaron los lentes para la cámara? Necesito la cinta que te preste ayer.
UV seviyesi biraz artmış.
Los UV's subirán un poco.
Bu morötesi emilimlerinin... traker birikimlerini gösterdiğini söylememiş miydin?
¿ No dijo usted que las absorciones UV indicaban depósitos de traker?
6 numara, UV ünitelerine güç ver.
Numero seis, aumente la potencia de la hilera de UV.
Düşük UV üniteleri tamamlandı.
Terminado en las hileras de UV inferiores.
- Bu UV'yi arttırın.
- Aumente este UV.
UV ışınları sadece bir başlangıç. Toprak kalınlığı iki santim kaldı.
Nos quedan 5 cm. De suelo.
Ultraviyole ışınlar bulutlardan geçer.
Los rayos UV pasa por las nubes.
Buradaydı. Bu fosforun U.V. veya kızılötesi ışığa ihtiyacı var mı?
¿ Se necesitaban rayos UV o infrarrojos para verla?
Termalleri ve UV donanımlarını düzeltebilirim ama hızlı taramanda sorunlar yaşayacaksın.
Pues, puedo hacer que recuperes la unidad térmica y la visión UV pero vas a experimentar cambios en tu inspección veloz.
UV radyasyonu bu kadar yüksek bir gezegenin sahip olması gerekenin aksine bitkisel hayat çok iyi görünüyor.
Para ser un planeta con radiación U.V. tan alta... la flora es maravillosa.
Sarımsak özü de anafilaktik şoka neden olur. Elbette bir de gün ışığı var mor ötesi etkilidir.
Si toman ajo, entran en choque anafiláctico, además está la luz del sol, los rayos UV.
Bu, jöle çocuk. Bir mor ötesi lamba.
Eso, imbécil, es una lámpara de rayos UV.
Göz'ün yapısal bütünlüğünü test ederken morötesi ışık kullandık.
Usamos luces UV cuando examinamos la integridad estructural del iris.
Geçit odasına biraz UV birimi gerekli.
Pongan unidades ultravioleta junto al portal.
UV ışıkları açılıyor şimdi.
Activando luces ultravioleta. Ya.
ve ben bunların hiç birini yutmam. Ellerinde barut izi arayacağım.
Haré un UV de sus manos para verificar residuos de pólvora.
Yeni cilt derisi UV ışınlarına duyarlı olacaktır.
La piel nueva será más sensible a los rayos ultravioleta.
Bu yabancı mikroplarda yaptığımız testler onların da UV radyasyonuna karşı korunmasız olduklarını gösterdi.
Las pruebas en los microbios muestran que también son vulnerables a la radiación UV.
Güneş ışığını sevmediğiniz için silahlardaki fenere mor ötesi filtre ekledim.
Y ya que no les gusta la luz del día modificamos el enfoque del arma con filtros UV.
Saldırıya uğradık. Lşıkları kullanın.
Si los atacan, usen las luces UV.
Eğer onu kullanırsam belki de bir ışık bombası veya başka bir şey yapabilirim diye düşündüm.
Si averiguo la fuente de la luz, conseguiré fabricar algún tipo de fogonazo de UV, o algo parecido.
Sonra ışık bombası kullanacağız.
Luego lanzarán las granadas de UV.
Bomba 2 saniye gecikmeli patlıyor.
Los UV tardan 10 segundos en explotar.
Morötesi, kızılötesi, her şeyi kullan.
Rayos UV, infrarrojos, tírale todo lo que tengas encima.
Şuraya bak. Yüzeyi, etrafındaki UV dalgalarını çeviren mikro liflerle kaplı. Yani bunu Çin'deki Bakanlık'ta bıraktığınız zaman,..
Ahora básicamente, viendo por este lado, la superficie tiene microfilamentos que interceptan las ondas UV generadas en sus alrededores lo que significa que una vez que lo sueltes en el Ministerio Chino...
UV yapmak için filtre ekleyip suratına ışık tuttum.
Tomé esta después de la autopsia. Para lograr la foto ultravioleta, todo lo que hice fué aplicar el filtro y llenar su rostro con luz.
UV ışını cildin derinliklerine inip normal ışıkla görülmeyen yara izleri ortaya çıkarır. Gözle görülen yaralar ise UV'de çıkmaz.
La luz ultravioleta penetra en la piel y levanta moretones y marcas demasiado profundas como para verlas bajo luz normal.
U.V. SİSTEM - GEZEGEN 6
SISTEMA UV PLANETA 6
- Evet, UV ışınlarıyla etkiliyor.
Sí, con una explosión de luz ultravioleta, en vez de fragmentación.
Burada. Bunun adı... UV Oku.
Aquí tenemos esto que llamamos el arco ultravioleta.
- İki ucu UV lazeriyle bağlı- -
Estas dos puntas están conectadas por un láser...
Bir GPS aletini, Uydu Navigatörünü ve UV spektrometreyi Endonezya gümrüğünden geçirmeye çalış da gör.
- Intenta meter un GPS... Un satélite Echo Star y un espectrómetro por la aduada.
Gama tedavisi ile tümörü küçültmeyi deneyebiliriz ve IV cis-Doloxan ile devam ederiz.
Lo único que podemos hacer ahora es tratar el tumor con... Radiación gamma, seguida de UV, CIS, Dilaxan...
Mor ötesi lambayı verir misin?
Dame la lámpara UV.
- Evet evet ultraviyole ışınlar deri altındaki yara bereleri açiğa çıkarır
Sí. La luz UV resalta los hematomas bajo la piel.
Altın rengi metalokriptand getirdim. Talyuma bağlanıp mor ötesi ışık altında parlaması gerek.
El oro debe enlazarse con el talio y brillar bajo luz UV.
Kısa dalga UV ışığı altında sadece gerçek kıymetli taşlar parıldar.
Bajo las ondas de luz ultra violeta sólo las verdaderas gemas brillan.
Havadaki bakterileri öldürüyor ama istersen güneş lambası da ayarlarım.
- Los rayos UV matan las bacterias aunque puedo hacer que sea una cama solar, si lo desea.
Morötesi ışınlar ve hava fırçaları varken mi?
¿ Cómo? ¿ Con las luces UV y los purificadores de aire?
Ultraviyole ışınları gün boyunca, bine falan vuruyor orada.
El índice de rayos UV durante el día es algo así como de 1.000.
Bak, bulutlar ultraviyole ışınların küçük bir yüzdesini engelliyor, yüzde doksanı hâlâ ölümcül.
Mira, la capa de nubes podrá disminuir un poco los rayos UV pero el 95 % de algo mortal, sigue siendo mortal.
Bagajda UV sensoru var, değil mi?
Hay una luz negra en el baúl, ¿ no?
Geliyor musun? - UV derecesi 10.
- El índice ultravioleta es 10.
Evet, mor ötesi kalem kaynaklı.
- Si, es de un marcador UV.
O gömlek evinde bulundu. Mor ötesi yazı kaleminin mürekkebi göğüs cebini lekelemiş.
Tinta de un marcador UV manchó el bolsillo del pecho.
Biber gazı spreyinde mor ötesi ışıkta parlayan boya bulunur.
El spray de pimienta tiene un tinte UV.
Tam lambayı delil deposuna göndermek üzereydim ki üstüne mor ötesi ışık denk geldi.
Estaba por desechar la lámpara en el armario de evidencias cuando mi luz UV dio con algo.
Lşıkları kullanın.
Usen las luces UV.
Mor ötesi ışık saçan floresan lambaları var.
Bombillas UV fluorescentes.