Üvey anne tradutor Espanhol
153 parallel translation
Kendimi kötü üvey anne gibi hissettiriyorsun.
Me haces sentir como una madrastra malvada.
- Günaydın, üvey anne.
- Buenos días, madrastra.
Peki, üvey anne.
Sí, madrastra.
Evet, üvey anne.
Sí, madrastra.
Ah, teşekkür ederim, üvey anne.
Muchas gracias, madrastra.
Annem öldükten sonra Kızılderili bir üvey anne isteyip istemediğimi sordun mu?
¿ Me preguntaste si quería a una india como madrastra al morir mamá?
Bir anne, hatta bir üvey anne, erkeğin hiç anlayamayacağı şeyler hisseder.
Una madre, incluso una adoptiva,... siente cosas que un hombre no puede entender.
Bir parça üvey anne modundasın.
Pareces una suegra.
- Yani, üvey anne.
- Quiero decir, madrastra.
Güzel döşemeni pis kıyafetlerimle kirletmemeye dikkat ederim, üvey anne.
Tendré cuidado de no ensuciar el tapizado con mi asquerosa ropa sucia, madrastra.
Özür dilerim, anne... üvey anne, 12 : 30 dedin sandım.
Lo siento, madre... madrastra, había entendido las 12 : 30.
- Çalışıyorum, üvey anne, çalışıyorum.
- Lo intento, de verdad.
Biliyorum, üvey anne.
Sí, lo sé, madrastra.
- Kim geliyor, üvey anne?
- ¿ Quién es, madrastra?
Evet, tamamladım anne... Sevgili üvey anneciğim.
Sí, madre... madrastra querida.
- Söylediğim gibi anne... üvey anne.
- Como lo oyes, madrastra.
Başka bir şey var mı, üvey anne?
¿ Algo más, madrastra?
Hayır beni sen davet etmedin, üvey anne.
Tú no, madrastra.
Müsrif üvey anne, küçük çocuklar ya da başkası için kendisini satan kızın nerede?
" ¿ Dónde está la hija que se vendió para mantener a la madrastra malvada y tísica, a los niños ajenos... y a un bebé?
Artık bana azize üvey anne rolünü oynamana gerek yok.
Y no te hagas la pobre madrastra. Estoy grande para eso.
Artık bana üvey anne değil de anne diyor.
El no me dice ahora madrastra, sino madraza.
Bunları sizi soğutmak için söylediğimi sanmayın babacığım, sonuçta bir üvey anne olacaksa onun olmasını tercih ederim.
No es para disgustarle padre, pero, para madrastra, es como cualquiera.
Bir tane daha mı, üvey anne?
¿ Otra, Madrastra?
- Benim favori rolüm, kötü üvey anne.
- Mi papel preferido. La madrastra malvada.
Evet, üvey anne ve babam genelde aile düğünlerinde bu şeyleri verirlerdi.
Mis padres adoptivos suelen regalar estos... objetos en las bodas. Sí. Es una costumbre humana.
Çocuk üvey anne babaya iade edilebilir.
Podría ser devuelto a sus padres adoptivos.
Her ne kadar Bajorlu üvey anne babasının ona sevgiyle davrandığına ikna olsam da,... Rugal bu komplonun açıkça kurbanı olmuştu.
Aunque sus padres adoptivos lo trataron con cariño Rugal ha sido la víctima en esta conspiración.
Ne yapıyorsun üvey anne, buraya gel
¿ Qué estás haciendo? Madrastra, ven aquí.
Ancak kötü ruhlu üvey anne olan tanrıça Hera Herkül'ü o kadar kıskanmış ki bir gece sinsice odasına girerek beşiğine iki tane zehirli yılan bırakmış.
Pero la diosa Hera, la malvada madrastra, estaba tan celosa de Hércules... que una noche se deslizó en su habitación... y puso dos mortales serpientes en su cuna.
Esrarengiz üvey anne hakkında bir şey bulabiliyor musun?
¿ Encuentras algo de la misteriosa madrastra?
Emily'nin üvey anne babasının ikisi de kaza sonucu ölmemiş.
Los padres adoptivos de Emily murieron, y no fue un accidente.
Canını en çok sıkan ne üvey anne?
¿ Qué es lo que más le molesta, madrastra?
Tabii, burada oturup soğukta ağlamak üvey anne nasihati dinlemekten çok daha üstün kesinlikle.
Me doy cuenta que estar sentada en la nieve llorando parece ser una idea mucho mejor que escuchar a una madrastra.
Ona üvey anne diyemem pek.
Dificilmente la puedo llamar madrastra.
Üzgün üvey anne rolü oyna.
Sólo trata de actuar como una madrastra agustiada.
Çünkü büyük bir çocuğa üvey anne olacağım ve evleniyoruz.
Voy a ser la madrastra de un chico mayor. Y vamos a casarnos.
Arzularımı erteleyip duruyor genç bir adamın iliğini kurutan bir üvey anne yada bir dul gibi.
Pospone mis deseos como una madrastra que tardándose en morir consume las rentas de un joven heredero.
- Kör üvey anne. İyi bir fikirdi.
La madre ciega del hogar infantil.
Senin için çok zor olmalı, canım, seninle baban arasına bir üvey anne giriyor.
Debe ser muy desagradable querida, tener una madrastra, que se interponga entre tu padre y tú.
Bir üvey anne olarak görevinizi yapıyorsunuzdur.
Como madrastra suya, creo que usted hace lo que puede y que cumple con su deber.
- Evet, sevgili üvey anne.
Sí, querida madrastra.
- Evet, sevgili üvey anne?
- ¿ Sí, madrastra querida?
Bayan Verver seninle üvey anne-oğul olduğunu, en az kocasının da eşi olduğu kadar bilmeli.
La Sra. Verver debe ser saben menos que su madrastra y un poco " más como una esposa su marido
Aşağılık üvey anne, Pekala!
Una malvada madrastra, está bien!
Baloya gitmeni engelleyen kötü üvey anne gibi hissettim.
Me siento como la madrastra que te niega el baile.
Kimmiş o üvey anne.
¿ Quién es una madrastra?
Bir üvey anne mi?
¿ Una madrastra?
Peri masallarının kuralları değişti. Artık kötü üvey anne değilim.
Cambiaron las reglas del cuento de hadas.
Bazen üvey bir anne daha iyi olabilir.
A veces una madre adoptiva es mejor.
Hep kavga ederdik, Mary Anne ile ben ve üvey babası.
Nos peleábamos todo el tiempo, Mary Anne y yo y su padrastro.
- Siyah anne ve siyah üvey baba olarak.
- Su madre negra y su padrastro negro.
anne 13707
annette 90
anneciğim 396
annem 830
annecim 120
annem hasta 26
annemin 46
annesi 120
anneni 25
annem ve babam 43
annette 90
anneciğim 396
annem 830
annecim 120
annem hasta 26
annemin 46
annesi 120
anneni 25
annem ve babam 43
annemi 40
annem nerede 136
annen 326
anneme 47
annem geldi 21
annenin 20
annesini 19
annen evde mi 29
annen mi 76
annen nerede 107
annem nerede 136
annen 326
anneme 47
annem geldi 21
annenin 20
annesini 19
annen evde mi 29
annen mi 76
annen nerede 107
annemle 28
anneanne 37
annemle babam 17
annem mi 79
annecik 27
annem öldü 65
annene 36
annemden 22
annene iyi bak 17
annesi mi 18
anneanne 37
annemle babam 17
annem mi 79
annecik 27
annem öldü 65
annene 36
annemden 22
annene iyi bak 17
annesi mi 18