English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ U ] / Uyudu

Uyudu tradutor Espanhol

1,127 parallel translation
- Uyudu mu?
- ¿ Ella se tranquilizó?
Hemen uyudu.
Ella se durmió rápido.
Dün gece Jack yerde uyudu uyandığında da öldüğünü söyledi ayrıca cüce olduğumu, dişlerimin kazma gibi olduğunu da söyledi böyle konularda ne kadar sıkıldığımı biliyorsun o yüzden bunların hepsi senin suçun.
Y anoche, Jack durmió en el suelo... y cuando se despertó dijo que estaba muerto... y que yo era una enana y tenía los dientes salidos... y sabes cómo me afectan esas cosas. ¡ Es tu culpa!
- Hiç bir şey. Uyudu.
Sólo está dormida.
Bebek uyudu. Onu kapıdan görebiliyordum. Babam da çıkan dişini koydu.
Le ví a través de una puerta a medio abrir
Birazcık uyudu.
- Bien. Durmió un poco.
Biraz mızıldanıyordu, ama bir parça pizza verdik ve hemen uyudu.
Al principio estaba molesto, pero le dimos un poco de pizza. Se quedó dormido enseguida.
Prenses iyi uyudu mu?
¿ Ha dormido bien Su Alteza?
- Burada uyudu.
- Durmió aquí.
Turp gibi sağlam ve ihtiyar John'un yanında rahat rahat uyudu.
Otra fiebre, señor Silver. - Eso pasa por romper la biblia!
Al uyudu mu?
Esta Al dormido?
Gemaris'teyken, az yemek yedi ve çok daha az uyudu.
En Gemaris, comía poco y dormía aun menos.
Çocuklarım uyudu bile.
Los niños ya están dormidos.
Hayır, Henry bir uyudu mu onu hiçbir şey uyandırmaz.
No. Cuando Henry se duerme, nada puede despertarlo.
Ve kasanın şifresi, gizli şifremiz ve purom. Üstüne üstlük rahat uyudu!
Y la combinación y la palabra secreta y mi cigarro, y duerme tan bien.
Biraz pirinç lapası yedi, tekrar uyudu.
Tomó un poco de caldo de arroz, pero se durmió otra vez.
Bir arkadaşınızın de uyudu.
Dormía en casa de un amigo.
Ben onun elbiseleri uyudu bir adam görüyorum.
Veo un hombre que dormía en su ropa.
- Artık uyudu.
- Duerme.
- Anında uyudu.
- ¡ Como la seda!
16 saat kıpırdamadan deliksiz uyudu.
Ha dormido de un tirón 16 horas. No ha movido ni un músculo.
Evimi biliyorsun. Çocuklar uyudu.
Las niñas duermen.
Biraz sıkıştık ama o benden daha iyi uyudu.
Bien. Estábamos un poco apretadas.
- Peki nerede uyudu?
¿ Entonces dónde durmió?
Bütün hafta boyunca uyudu.
Ha pasado aquí el fin de semana.
Nat uyudu.
Nat está dormido.
Gece bebek ağladı, sonra uyudu.
Bebé lloró anoche, después durmió.
- Uyudu mu?
- ¿ Está dormida?
Yolda hep uyudu.
Sigue durmiendo mientras
Siz dağda deli gibi yağan yağmurun altında yatarken o kuru yerde uyudu.
En el monte, duerme en la tierra seca... mientras que vosotros, vosotros dormís bajo una lluvia torrencial.
"Gözlerine ulaştı.Rüzgar esiyordu soğuk, ama Buck mışıl mışıl rahatca uyudu." "Yine de homurdandı ve havladı ve kötü rüyalar ile çekişti."
Soplaba un viento frío, pero Buck durmió profunda y cómodamente... aunque gruñó y ladró y luchó contra las pesadillas ".
Hemen uyudu.
Está dormido.
- Psst, Barney. - Babam uyudu.
Barney, mi padre duerme.
"... ve Sinderella... o çok güzel elbisedeki yuvarlağa... herbiri bir öncekinden narin... 8 tane saten içlik dikti. " Sanırım uyudu.
Y Cenicienta tuvo el vestido más bonito de la fiesta... con ocho enaguas de satén... una más delicada que la otra.
Çocuğumuz bir gece uyudu ve hiç uyanmadi.
La niña se fue a dormir una noche y no despertó.
Daha önce, bu yatakta kim uyudu.
¿ Quién dormía en esta cama antes?
Daha yeni uyudu.
- Se acaba de dormir.
Uyudu galiba.
- Creo que está dormida. - Digamos que quieres rebanar zucchinis... con el deshidratador eléctrico de comida.
Uyudu mu?
¿ Duerme?
Ve çok iyi biliyorsun ki, hemen uyudu ve saat 8 : 00'den beri de uykuda.
Así que sabes muy bien que se duerme rápido... y ha estado así desde las 8 : 00.
Madame gece dualarına çekildi, ve tüm Deroulard ailesi uyudu.
Madame Deroulard se retiró a rezar, y toda la familia Deroulard se fué a dormir.
Görünüşe göre şafak sökene kadar konuştular ve kanepesinde uyudu. Bunlar bildiğim kadarıyla doğru.
Parece que pasaron la noche hablando y acabó durmiendo en el sofá... que por lo que sé es verdad.
Belki gidecek bir yeri kalmamıştı, belki de çok yorgundu çünkü yatıverdi ve uyudu ve uyudu, sanki yıllardır uyumamış gibi.
Quizá porque no tenía a donde ir. O quizá porque estaba cansada, porque durmió y durmió como si no hubiera dormido en años.
Alfred dinleniyor. Dün gece çok az uyudu.
Lo siento, Alfred descansa, no ha dormido en toda la noche.
Uyudu mu?
¿ Está dormido?
Uyudu.
Está dormida
Uyudu.
Ya está
O çoktan uyudu.
Él ya está durmiendo.
Uyudu, Çaldı...
Durmió. Robó.
- uyudu. - Yazık.
Qué pena.
- Ne uyudu?
- ¿ Qué se acaba de dormir?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]