Verone tradutor Espanhol
41 parallel translation
Carter Verone. Arjantin'de doğdu, ama hayatı çoğunlukla Florida'da geçti.
Carter Verone... nacido en Argentina, pero ha vivido gran parte de su vida en Miami.
Bir ajanımız Verone'nin şehir dışı ve lojistik işlerini yürütüyor.
Logré introducir a una agente secreta... que trabaja para él en viajes y en logística.
Verone ondan yeni sürücüler bulmasını istedi.
Hace poco, Verone le encargó contratar nuevos conductores.
Bir yıldır Verone'yle birlikte.
Hace casi un año que está con Verone.
- Onlara Verone'yi anlattın mı?
- ¿ Saben quién es Verone? - Ya están informados.
Verone'nin sürücülere ihtiyacı var.
Verone busca conductores.
Aptalca konuşmak, aşağılamak, Verone'nin eşyalarını çalmak...
¿ Hablas de más? ¿ lnsultas a la gente? ¿ Le robas a Verone?
Verone'nin yanından ayrıldığımızdan beri bizi izliyorlar.
Sí. Nos ha seguido desde que salimos de la casa de Verone.
Verone bizi sınıyordu.
¿ No sabías que Verone nos estaba probando?
- Verone için bir teslimat yapacağız.
- Rome y yo haremos un viaje para Verone.
Verone birkaçına maaş bağladıysa operasyonu öğrenebilir.
No, no conviene. Si Verone tiene conexión con alguno... no pueden saber de nuestro operativo.
Ayrıca, Verone teslimatın kendisine yapılacağını söyledi.
Además, Verone dijo que él mismo nos esperaría para recibirlo.
- Verone onu kullanıyor.
- Verone la manipula.
Fuentes, Verone'yle birlikte Markham bizi ele vermek istiyor ve prangam gibi, her hareketimizi onlara bildiren iki arabamız var.
Tenemos a Fuentes con Verone... Markham hará que nos descubran... y tenemos dos autos cableados que no son mejores que mi maldita tobillera.
Dostum, Markham aynı boku Verone'nin önünde yaparsa bu sonumuz olur!
Si dejas que Markham haga eso frente a Verone otra vez... estaremos en peligro.
Biz Bay Verone'nin misafiriyiz.
Somos invitados del Sr. Verone.
Verone asla çalışanlarıyla birlikte olmaz.
Verone jamás socializa con empleados.
Onun yanından ayrılabiliyor musun?
¿ Verone y tú no van a todos lados juntos?
Bir şey ister misiniz, Bay Verone?
¿ Necesita algo, Sr. Verone?
Affedersiniz? Bay Verone kendisine katılmanızı istiyor.
Disculpen, el Sr. Verone quiere que vayan con él.
- Bu doğru değil, Verone.
- Eso no es verdad.
Ben bir dedektifim, Verone!
¡ Soy un detective, Verone!
Verone'nin adamları dışarıda...
Los hombres de Verone están afuera...
Verone, dik dik bakmanız için mi size para ödüyor?
¿ Verone les paga por poner cara de serios?
Dün gece bir polisi tehdit ederek bize zaman kazandırmasını istedi.
Anoche, Verone amenazó a un policía para que nos diera tiempo.
Verone geri dönmemek üzere gidiyor.
Verone tiene un avión allí y se irá para siempre.
Verone teslimat sonrası bizi öldürmeyi planlıyor.
Nos matará cuando le demos el dinero.
Verone'yi tutuklayabilmem için onu ve parasını bir araya getirin.
Hagan el viaje, vinculen a Verone con el dinero para que yo pueda arrestarlo.
Yaparsak da Verone bizi öldürecek.
Pero, si lo hacemos, Verone nos matará.
Ama Verone bize çok büyük paralar teslim edecek.
Ese sujeto tiene un enorme botín que pondrá en nuestros autos.
Verone'nin bu paraya ihtiyaç duymamasının iki nedeni var.
Hay dos motivos para que Verone no necesite más ese dinero.
Verone yola çıkıyor.
La camioneta de Verone sale de la casa.
Verone piste doğru yola çıktı.
Señor, Verone va camino de la pista aérea.
Verone'nin karavanında hareketlilik var.
Hay movimiento en el tráiler de Verone.
Navigator'ı gördük.
Vemos la Navigator de Verone.
Fırsat varken Verone'yi yakalayalım.
Debemos atrapar a Verone.
Verone ve Fuentes arabada değil.
No son Verone y Fuentes.
Verone ve Fuentes arabada değil mi?
¿ Cómo que no?
Brian'ın kadını Verone'yle!
Mónica está sola con Verone.
Verone bir helikopter veya gümrük teknesini görürse onu öldürür!
No sé pero si Verone ve que lo siguen, la matará.
Vérone'da yaz geceleri uzun ve onun gençliği kısa.
Las noches de verano son largas en Verona y su juventud es corta. Pero, ¿ qué hace Julieta?