Wick tradutor Espanhol
366 parallel translation
Wick, lütfen. Neden ısrarla içeceklerden söz ediyorsun?
Por favor, deja ya en paz a los líquidos.
- Merhaba, Wick. Don nerede?
- Hola, Wick. ¿ Dónde está Don?
- Hoşça kal, Wick.
- Hasta luego, Wick.
- Wick haklı.
- Wick tiene razón.
- O kadar da inatçı olma, Wick.
- No seas tan terco.
Gidelim, Wick.
Vámonos, Wick.
Güle-güle, Wick.
Adiós, Wick.
Onu arar mısın Wick?
¿ Quieres llamarla?
- Merhaba, Wick. Don burada mı? - Don mu?
- Hola, Wick. ¿ Está Don?
Özür dilerim Wick.
Lo siento.
Belki, Don gelmiştir bile. Ayrıca endişelenme Wick.
Seguro que Don ya está allí.
Philadelphia hikayen için sana çok teşekkür ederim Wick.
Gracias por tu cuento de Filadelfia.
Her şey, Don'un ailenle tanışacağı için biraz gergin olması ve bu yüzden de birkaç kadeh içki içmesinden ibaret. Hadi ama Wick.
Le ha puesto nervioso la idea de conocer a tus padres y ha bebido un poco.
- Gerçekten de, o kadar kötü mü, Wick?
- ¿ Tan grave es?
Kapa çeneni Wick! Hiçbir zaman bir iş yapmadım.
Nunca he hecho nada.
- Bak. Wick'in kardeşim olması onun kötü talihi.
Wick tiene la desgracia de ser mi hermano.
Niçin biraz kahve yapmıyorsun Wick?
¿ Por qué no haces café?
Banyo yapacaksın, tıraş olmana yardım edeceğim ve sonra yiyip uyuyacaksın. Wick döndüğünde de her şey yoluma girmiş olacak.
Te darás un baño, te ayudaré a afeitarte, comerás y dormirás y cuando vuelva Wick, estarás como nuevo.
- Benim ne düşündüğüm önemli değil mi?
- No te importa lo que piense yo. - Wick recuperará tu abrigo.
- Wick montunu sana geri alır. Bileziğimi veya paramı alamaz mıydın?
¿ No podía ser mi pulsera o mi cheque del sueldo?
Ama o montu geri istiyorsanız, size Cenaze töreni için, sevgili Wick hiç çiçek istemiyorum, birkaç iyi söz söylenmesi yeter.
Si quiere el abrigo de vuelta, puedo... 'En cuanto al funeral, querido Wick recomiendo que no haya flores pero sí unos cuantos chistes buenos. Adiós.'
Bak Helen, Wick gelmeden yoluna koymak istediğim birkaç şey var.
Mira, quiero encargarme de algunas cosas antes de que vuelva Wick.
Wick'in, bir kitapçının önünde durduğunu hayal et.
Imagínate a Wick, de pie delante de una librería.
Wick, ağabeyim Adam'la tanışmanı isterim.
Wick, le presento a mi hermano Adam.
- Wick Campbell.
- Wick Campbell.
Hiçbir şey işletmiyorum ben.
No dirijo nada, Wick.
Wick aldırmaz.
A Wick no le importará.
- Wick, lütfen.
- Wick, por favor.
QUEEN HOTEL BAR WICK CAMPBELL MÜLKÜ.
HOTEL Y BAR QUEEN PROPIEDAD DE WICK CAMPBELL
Çok kibarsın, Wick.
Es muy amable por su parte, Wick.
Red Dawes bu, Wick Campbell'ın adamlarından biri.
Es Red Dawes, uno de los hombres de Campbell.
Wick Campbell burada olur diye umuyordum.
Pensaba que Wick Campbell estaría aquí.
Wick!
¡ Wick!
Hadi! Wick. Wag.
¡ Ya vámonos!
Dayan Wick.
Tú atrápala, Veek.
Wick, tek paravanımızın Logar Elektronik'in bizim ekipmanlarımızı sabote etmesi olması gerekiyor.
Wick, se supone que nuestra pantalla es que Electrónica Logar había saboteado nuestro equipo.
Aydınlan Wick.
Avívate, Wick.
Şimdi, bu nasıl olabilir, Wick?
¿ Cómo es posible eso, Wick?
Biliyorsun, Wick beni hayal kırıklığına uğrattı.
Wick me decepcionó.
Öyle değil mi, Wick?
¿ No es así, Wick?
Wick duyuyor musun?
Wick ¿ me escuchas? ¿ Wick?
- Hiçbir şey. O'Neil, sorun Wick.
O'Neil, habla Wick
Bilmiyorum, lanet olsun!
Estaría atrapado. No sé, Wick. Carajo.
Dr Wick Sachs'ı arıyordum.
- ¿ Sí? Busco al Dr. Wick Sachs.
Bu soruları cevaplamak için yanında avukat olması gerekmez.
Vamos, Wick. Hay preguntas que puede contestar sin abogado.
Sachs onlar için mükemmel bir kurban.
Wick Sachs es su perfecta herramienta.
Tanrı aşkına, Wick.
- Sí puedo.
Yoksa olmaz mı, Wick?
¿ O no?
senin için, Wick için ve kendim için.
para ti, para Wick y para mí.
Yakaladın Wick, tamam yakaladın.
¡ Atrápala, Veeko! ¡ Tú atrápala, Veeko!
Yakaladın onu Wick.
Atrápala, Veeko.