Yüksel tradutor Espanhol
416 parallel translation
Yüksel ve ortalık açılana kadar dolaş.
Vuelve a ponerte encima y vuela en círculo hasta que aclare.
- Joe, yüksel!
- ¡ Joe, levántalo!
Biraz daha kaldır, biraz daha yüksel!
Suba un poco. ¡ Un poco más!
"Kayboldu. " Yüksel, kara intikam!
"Todo mi amor desaparece".
Fransa, göklere yüksel!
¡ Franceses, arriba el estandarte!
Dikkatli ol, yüksel ve benimle yürü.
Presta atención, levántate y ven conmigo.
Yok efendim, caddede biraz yürüdükten sonra Yüksel Palas'a uğrayıp bir şey içtim ve sonra da Elçilik'e döndüm.
En absoluto, señor. Fui a pasear por el bulevar tomé una copa en el Yuksel y volví a la Embajada.
Yukarı. Yüksel.
¡ Más alto, más alto, más!
Yavaşça alçal ama bir şey hisseder hissetmez yüksel.
Descienda lentamente, pero suba en cuanto sienta algo.
Daha erken yüksel.
suba antes.
Yüksel!
Más rápido.
Yüksel!
¡ Vamos!
Yüksel!
¡ Sube la escalera!
Yüksel ve parla! Yukarı ve onlara!
¡ Abran los ojos y cierren la boca!
Yüce Behemoth, yaşamın babası, konuş, gel ormanlardan, tarlalardan, topraklardan yüksel ve yaşa.
Sagrado Behemoth, padre de mi vida, habla ahora, ven ahora, asciende ahora... de los bosques, de los surcos, de los campos y vuelve a vivir.
Yüce Behemoth, yaşamın babası, konuş, gel ormanlardan, tarlalardan, topraklardan yüksel ve ya -
Sagrado Behemoth, padre de mi vida, habla ahora, ven ahora, asciende ahora... de los bosques, de los sur...
Yüksel, yüksel, yüksel!
¡ Dale, dale!
Yüksel!
¡ Esta saliendo!
Yüksel!
¡ Elévate!
Ordu. Ya orduda kal, yüksel ya da radyo teknisyeni ol.
Si quieres, puedes hacer carrera en el ejército... o convertirte en montador de radio.
Dümen, Kontrol. 150 metre yüksel.
Maniobrista, Control. Emerger a 170 metros.
Luke! Yüksel!
¡ Luke, asciende!
– Yüksel!
– ¡ Asciende!
Yüksel Starbuck! Yüksel!
Sube, Starbuck, sube.
Yüksel, Boomer.
Córrete, Boomer.
Artık yüksel ve ışılda.
Levántate y brilla ahora.
Yüksel!
- No. ¡ Arriba!
" Yüksel ey güzel Güneş
"Levántate, sol común y corriente"
Howard, yüksel!
¡ Howard, sube!
"Hey Tanner, yüksel ve parla."
Hey Tanner, a levantarse.
Yüksel!
¡ Levántate!
Yüksel, Hassan.
¡ Levántate, Hassan!
Yüksel, ooh sihirli halı.
¡ Levántate, alfombra mágica!
Yüksel.
Rise.
- Yüksel.
- Rise.
Yüksel ve bana o veledi bul.
¡ Levántate mazo mágico y encuentra a Nianankoro!
Bağlarından kurtul ve yüksel!
¡ Deja de ser un esclavo!
Yüksel!
¡ Despega!
Yüksel!
Sube!
Yüksel.
Sube.
Çabuk yüksel!
Sube y lárgate de ahí!
Hadi Pete, yüksel.
Vamos, Pete, arriba.
Yüksel!
Sube! Sube!
Yüksel.
Sube. Así.
"Kalk, ışık." "Yüksel, ışık."
Asciende, oh, luz.
Yüksel, ışık.
Asciende, oh, luz. Elévate, oh, luz.
Joe, yüksel!
¡ Joe, elévate!
Yüksel!
Más arriba.
Yüksel!
¡ Ahí está!
Yüksel!
¡ Suba!
Hadi yüksel! Yüksel artık!
¡ Arriba!