Zahmet etme tradutor Espanhol
1,180 parallel translation
Zahmet etme.
No te levantes.
Oh, bu arada, gelmek istiyorsan, zahmet etme.
A propósito. No te molestes en asistir.
Zahmet etme, Alex.
No te molestes Alex.
- Zahmet etme, Stacey
- No te preocupes, Stacey
Sorun değil. Zahmet etme.
Esta bien, los tengo...
Cassie, bence hiç zahmet etme.
Cassie, no estoy segura que debas hacerlo.
Zahmet etme.
No te preocupes por mí.
Bence hiç zahmet etme.
¿ Sabes qué? No te molestes.
- Zahmet etme.
- No es molestia.
Sen zahmet etme Evalin.
Tranquila, Evalina, ya voy yo.
- Zahmet etme.
- No molestes.
Akşam yemeği için bana bir şey hazırlamayacağını biliyorum. Ama sen iyisi mi zahmet etme çünkü, Steve ve ben bu akşam yarışa gideceğiz.
Sé que estabas planeando prepararme algo nada agradable para la cena, pero es mejor que te quedes quieta, porque Steve y yo vamos a las carreras esta noche.
Hayır, zahmet etme.
No, no te molestes.
Hiç zahmet etme.
No te preocupes.
- Boşuna zahmet etme. - Ben zarar etmem, üstesinden geleceğim.
Ya verás no me arruinaré como los demás.
- Zahmet etme. Eve dönüyorum.
No te preocupes, Jud.
Git deniz kenarına, ama geri gelmek için zahmet etme!
Vete a la costa, ¡ y no vuelvas!
Hayır, zahmet etme.
No, gracias.
Hiç zahmet etme.
No te molestes.
Kapıyı çalmaya zahmet etme, oldu mu?
- No te molestas en tocar, ¿ verdad?
Harrison, zahmet etme.
Harrison no te levantes.
Zahmet etme, tatlım.
No te molestes.
Zahmet etme, Rosalie.
No. Gracias, Rosalie.
Dönmek için zahmet etme.
No se moleste en volver.
Sormaya zahmet etme.
Usted a lo suyo.
- Zahmet etme. ben gidiyorum.
- Tranquilos. Ya me voy yo.
- Bir dahakine, zahmet etme.
- La próxima vez no te molestes.
Zahmet etme, biz yıllardır deniyoruz.
Olvídelo. Ya lo hemos intentado.
Zahmet etme Felicie, ben hallederim.
Déjalo, Félice. Ya me ocupo yo.
Dinle, buraya ders vermek için geldiysen, hiç zahmet etme!
Mire, amigo, si ha venido a darnos el sermón, pierde su tiempo.
Bu yüzden zahmet etme. Hepimiz burada kalıyoruz.
Vamos a pasar aquí la noche.
Zahmet etme! Kapıyı kendim açarım!
Ya subo sola.
- Zahmet etme.
- No, no se moleste.
Sabretooth'u buradan götürürsen, geri dönmeye zahmet etme.
Si sacas a Sabretooth de la enfermería, no te molestes en regresar.
Aramak için zahmet etme.
No se moleste en llamar.
Zahmet etme.
Puedes, pero no lo harás, idiota.
Zahmet etme.
No se molesten.
Zahmet etme.
No lo intente.
- Yo, zahmet etme.
Oh, no, no se preocupe por el té.
Zahmet etme.
Ya no me importa.
Hiç zahmet etme. Yemekten sonra hallederiz.
No se inquiete, arreglaremos eso después de la cena.
Zahmet etme, ben taşırım!
- No, gracias. Lo llevaré yo misma.
Seninle mutfakta ya da başka bir yerde konuşabilir miyim? Zahmet etme.
¿ Puedo hablarte un segundo en la cocina o algún lugar?
Zahmet etme, Croc. Bu manşetler polikarbon alaşımı yığılmış. Onları bile kırmazsın.
Conserva tus energías, esos grilletes están hechos de una aleación especial, ni siquiera tu podrás romperlos.
Zahmet etme.
No te molestes.
Zahmet etme!
¡ No te molestes!
Hayır, hayır, zahmet etme!
- No, no te molestes.
- Zahmet etme Grady.
- No te molestes.
- Hayır, Boşa gidip zahmet etme.
- No, no te preocupes.
Ruth-Anne, zahmet etme.
Ruth, no importa.
Zahmet etme.
- Te hubiera ayudado.
zahmet etmeseydin 16
zahmet etmeyin 92
etme 17
etmeyeceğim 40
etmez 34
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etmelisin 16
etmeyecek misin 23
zahmet etmeyin 92
etme 17
etmeyeceğim 40
etmez 34
etmedin 20
etmedim 69
etmem 47
etmelisin 16
etmeyecek misin 23