Çok başarılı tradutor Espanhol
2,798 parallel translation
Foster, dostum, çok başarılı bir kariyerin var.
Foster, hombre, has tenido una buena racha.
Bu, yalnızca, bu kozmologların çok başarılı olamamasıdır.
Es solo que estos cosmólogos no han tenido mucho éxito.
Özellikle matematik ve teknik çizimin her ikisinde de çok başarılı oldu.
En particular, se destacó tanto en matemáticas y dibujo técnico.
Çok başarılı.
- Un triunfador.
Sırada Cheetah Whores var, New York'dan çok başarılı bir grup. İşte son hit şarkıları.
A continuación, son las Cheetah Whores, una excelente banda de Nueva York.
Dr. Ginsberg çok başarılı bir beyin cerrahı ama Kayla...
Ha estado en coma seis semanas. No quiero que tengas muchas esperanzas. ¿ Sabes que la doctora Ginsberg ha despertado a un paciente que ha estado en coma 17 años?
Majesteleri, İskoçya'ya karşı yapılan askeri harekatı çok başarılı bulduğunu ve Lord Hertford ile, alanda bulunan diğer komutanlardan çok memnun kaldığını bilmenizi istedi.
Su Majestad... quiero que sepa que la campaña contra los Escoceces... fue un gran éxito... y ha sido del agrado de Lord Hartford y de los otros capitanes que se desempeñaron bien en el campo.
Gerginliği almada çok başarılıyımdır.
Soy muy buena para aliviar tensiones.
- Lisbon, çok başarılıydın.
- Lisbon, eso ha estado bien.
Ama ayrıldıktan sonra, çok başarılı oyun tasarımcısı oldu.
Pero cuando se fue, se volvió un exitoso diseñador de videojuegos
Son sınıf oyunumu kaçırdın bir daha asla olmayacak ve çok başarılıydık.
Te perdiste mi obra de teatro, y no se repetirá, y fue un gran éxito.
Milton Hershey, ki kendisi çikolatayı kitlelere yayma konusunda çok başarılıydı ayrıca o da bir, bateri sesi lütfen!
Milton Hershey, que tuvo mucho éxito vendiendo chocolate a las masas también era... redoble de tambores, por favor.
Biz çok başarılı sanatçılarız.
Somos artistas muy exitosos.
Bu sefer çok başarılı iş çıkardım.
Estoy orgulloso de este de hecho.
Çok başarılısın o zaman. Epey inandırıcıydı.
Vaya, buen trabajo.
Aslında bu yaşam şekli çok başarılıdır dünya yüzeyinin altında üzerindekinden daha fazla hayat olabileceği düşünülmektedir.
De hecho, esta forma de vida es tan exitosa que se cree que puede haber más vida bajo la superficie de la Tierra que sobre ella.
İki tanesi rating rekorları kırdı. Çok başarılıydı.
Tuve 2 programas de televisión, muy exitosos.
Gölge büyün çok başarılıydı.
Tu hechizo de la sombra tuvo éxito.
Hepsi çok başarılı olacaklar.
Tu no estarás decepcionada.
- Çok başarılı olacaksın.
- Vas a estar increíble.
Oğlum, hayatta çok başarılı olacaksın!
Arrasarás.
Çok başarılı oluyor.
Eso es ser grande.
Çok başarılıydı!
Esa fué una actuación de comando
- İkisi de çok başarılı.
Descollantes, los dos.
Çok başarılı bir yöntem geliştirdim.
He desarrollado un metodo muy efectivo.
Çok başarılı.
Eso fue un gran éxito.
Çok başarılı olduğunu söylemeliyim.
Debo decir que es muy bueno.
Çok başarılı olduğunu söyleyemem.
Sin embargo, está en un punto muerto.
Kariyerimde çok başarılıyım.
He tenido muchos exitos en mi carrera.
J.J. çok başarılı sayılmazdı, Cal.
J, J no era exactamente un premio, Cal.
Anlaşılan Yüzbaşı Thorson çok başarılıymış.
Parece que la teniente Thorson estaba consiguiendo méritos adicionales.
Çok başarılı olacaksın, Shaun.
Vas a llegar lejos, Shaun.
Çok başarılıydı.
Ella tiene una buena carrera.
Biliyorum Dana ama Sloan'da bir sürü Van Ness döndürmesi yaptım ve hepsi de çok başarılı geçti.
Lo sé, pero, Dana, con todo el debido respeto, en Sloan, realicé varias rotaciones Van Ness, con bastante éxito, debo añadir.
- JJ de son zamanlarda okulda çok başarılı olduğu için yarın okula gitmemen için bir not yazacağım.
- Y como J.J. ha estado haciéndolo tan bien en la escuela últimamente, Te voy a escribir una nota para que mañana puedas tener el día libre.
Cinsel taciz dersi verecekler ve bence o derste çok başarılı olacağım.
Darán lecciones de acoso sexual, Y creo que seré muy bueno en ello.
Sabah bu kadar erken aradığınıza göre ameliyatın çok başarılı geçtiğini sanıyorum.
Asumo que, como están llamando tan temprano la operación fue un éxito increíble.
Bu, bu aslında iyi, ama biliyorsun Taffet bütün teknik kanıtları örtbas etmede çok başarılı.
Ya sabes, destrozando todas esas cosas técnicas incomprensibles.
Doğrusu, başarılı olmamı cidden çok istiyor.
La verdad es que realmente me quiere tener éxito en la tienda.
Buna omuz omuza durarak göğüs gereceğiz ve çok daha başarılı olacağız. Heyecan verici olacak.
Nos pondremos hombro a hombro y con éxito nos sobrepondremos a esto de modo que será emocionante.
Yazarken çok daha başarılıyım.
Soy mucho mejor en el papel.
Çok da başarılıdır.
Súper exitoso.
The Archers büyük bir stüdyoydu. Uzun bir süre... film yapımında öncü ve devrimsel... işler yaptı. Fimleri çok popüler ve ticari açıdan başarılı olduğu için... şirket uzun süre yaşadı.
"Los arqueros" tenía lo que se describió como el período más largo de cine subversivo dentro de un gran estudio, y al ser películas muy populares, comercialmente exitosas, se salieron con la suya.
Bu küçük veba taşıyıcısı egzersizlerinde çok da başarılıymış gibi görünmedi bana.
Debo decir : ... a este bicho no le entusiasma el ejercicio.
Başarılı olmak güzel de ben eski günleri çok özlüyorum.
El éxito es lindo, pero extraño los viejos tiempos.
Bu Ethan Barr genç ve başarılı birisi. Üstelik yazardan çok bir film yıldızına benziyor.
El tal Ethan Barr es bastante joven y exitoso, y tiene más aspecto de estrella de cine que de escritor.
Birbirimize çok benziyor gibiydik aynı kafadaydık bu çok şaşırtıcıydı ve ben kendimi "Tamam, ben bunu yapabilirim zeki ve başarılı olabilirim" diye düşündüm.
Como, éramos parecidas, y estábamos, como en la misma onda, y fue sorprendente, y me sentí como, " de acuerdo, sí, tal vez pueda... tal vez pueda hacer esto.
Gus daha çok striptizciyi oynaması ile başarılıdır.
Gus ha tenido mucho mas éxito con sus stripteases.
Gezegen keşfinde kullanılan Doppler Etkisi başarılı olarak kanıtlanmış oldu ve yakın zamanda Marcy ve arkadaşları daha çok gezegen buldular.
El método del desplazamiento Doppler para detectar planetas probó ser exitoso, y muy rápidamente Marcy y sus colegas encontraron más y más planetas alienígenas.
Zaman makinesi için gerekli olan teknolojinin çok çok uzağındayız, başarı umudu bir fısıltı kadar bile değil bir amipin uzay yolculuğu yapabilme kapasitesi kadar, çünkü teknolojimiz çok cılız.
La tecnología que sería necesaria para hacer una máquina del tiempo que tenga la más mínima esperanza de éxito, está tan lejos de nosotros hoy día, como los viajes espaciales de las capacidades de una ameba, porque nuestra tecnología actual es patéticamente lastimosa.
CIA'de iki tip insan başarılı olabilir. Emirleri takip etmekte çok iyi olan ve emirlere uymayan.
Dos tipos de personas tienen éxito en la CIA... aquellos que son buenos aceptando órdenes, y aquellos que no pueden recibir órdenes.
başarılı 32
çok beğendim 105
çok beklersin 34
çok basit 507
çok bilmiş 34
çok bir şey değil 19
çok büyük 189
çok bitkinim 23
çok bencilsin 22
çok bekledin mi 26
çok beğendim 105
çok beklersin 34
çok basit 507
çok bilmiş 34
çok bir şey değil 19
çok büyük 189
çok bitkinim 23
çok bencilsin 22
çok bekledin mi 26