Önerim tradutor Espanhol
1,104 parallel translation
Bir önerim var
Una sugerencia.
Pekala, benim önerim şu :
Yo sugiero esto :
Benim önerim budur, siz ne diyorsunuz?
Eso sugiero, ¿ Uds. Qué dicen?
Bununla birlikte, önerim, biraz daha fazla hayalgücü ve çok daha fazla çalışma ortaya koyman.
Te sugiero, sin embargo que muestres un poco más de imaginación y mucha más diligencia.
Bu arada, benim önerim silah taşımaman.
Por cierto, le sugiero que no lleve su arma.
- Önerim kutsal çaredir bir gözden diğerine
Sugiero el remedio sagrado del ojo por ojo.
- Efendim, Önerim şu ki...
- Señor, sugiero que...
Ve... bu doğru olduğu için ilk belirtileri baz alarak önerim...
Y, siendo... siendo así, yo sugeriría, teniendo en cuenta el primer informe...
Benim önerim şu, bu geceki iş programını değiştirelim de maçı seyredebilelim.
Me gustaría sugerir que se cambie el horario nocturno para que podamos ver el partido.
Benim önerim şudur :
Esto es lo que propongo :
Sana iyi bir önerim var ama ya şimdi ya da hiç.
Porque tengo un buen negocio para usted, pero es ahora o nunca.
Sana başka bir önerim var.
Te voy a hacer otra proposición.
Bir önerim var.
Tengo una sugerencia.
Size tek önerim, kasabaya tayin edilirseniz sizin yararınıza olur.
Yo sólo sugerí que estaría mejor fuera de la ciudad.
Size önerim, önünüzde bunca vakit varken, elinizden geleni yapmanız.
De la solución que le sugerí, habrá tiempo y modo de hacerlo.
Sana önerim, bir an önce kendini toparlaman, yoksa ailenin bir ferdini daha kaybedersin.
Ahora, sugiero que te tranquilices... salvo que quieras perder otro familiar más.
Benim önerim, Mercan Denizi savaşından sonra tekrar görüşmek olacak.
Propongo posponer la decisión hasta pasada la batalla del Mar de Coral.
Bak, bir önerim var.
Oye, quiero hacerte una sugerencia.
Benim önerim, bu olur.
Bien... le sugiero... éste.
Bu kişisel önerim... peşini bırakın, bu kirli bir dava.
Soy tu amigo, acepta mi consejo y deja este asunto. Huele mal.
Generale önerim şu, ben tek başıma karşı taraftan harabeye girerim, ve sonra birbirimizin peşine düşeriz.
Sugiero que el general y yo entremos en la ruina desde lados opuestos... solos y nos busquemos.
Önerim şu, umarım tespihin içine baktığımda hiçbir şey bulamam. Bayan Otterbourne da, dün gece güvertede kimseyi görmediğinde ısrarlı olduğuna göre, bu hırsızlıkla ilgili olarak suçlanmazsın.
Le sugiero que cuando yo examine el rosario, no encuentre nada y eso porque Mademoiselle Otterbourne sigue insistiendo en afirmar que no vio a nadie en cubierta la noche pasada, por lo que en cuanto a este robo en particular,
Yeni aşama için önerim, savaş sanatlarını tarikattan olmayanlara öğretmek.
Esa es mi idea para la nueva cámara. Enseñar artes marciales a los laicos.
Pekâlâ. Size bir önerim var, Faulkner.
Le ofrezco un trato, Faulkner.
İşte benim önerim- - istediğiniz adamı seçin.
Una sugerencia :
Dedim ki, önerim...
¡ Digo que...! - Mi cabeza.
Kendi emniyetiniz için önerim... burada bulunduğunuz sürece rehbersiz dolaşmamanızdır. - Katılıyor musunuz?
Les sugiero, por su propia seguridad, que no vuelvan a pasear a solas durante su estancia aquí. ¿ De acuerdo?
Başka makul bir önerim yok.
Entonces, no se me ocurre nada más.
Benim önerim mi?
¿ Mi propuesta?
Bizim ne Nimitz adında bir uçak gemimiz var ne de Kaptan Yelland diye bir komutanımız Sana önerim, bok kafalı, başka bir bok kafalının rolüne bürünmeyi kes ve bu kanaldan ayrıl.
Ya que no hay un portaaviones Nimitz, ni existe ningún capitán Yelland, le sugiero, imbécil, que deje de hacerse pasar por otro y salga del aire.
Önerim Duçem...
Propongo mi Duce...
Sıkıcı karakterimi de göz önüne alırsanız, hiçbir önerim yok.
No tengo más sugerencias, para aplacar mi indisposición...
Size önerim, kendinize bir bakmanızdır.
Déjenme exhortarlos a que se examinen.
Bir önerim var.
Tengo una propuesta.
- Bir önerim var.
- Quiero ofrecerle un trato.
Eğer kahramanlık taslamayı düşünüyorsan,... sana önerim peri kızını düşün.
Ahora, si intenta hacerse el héroe le sugiero recordar a la dama.
Eğer ödemeyi yapacak paranız yoksa, bir önerim olacak.
Si no tienes dinero para pagar la deuda, tengo una proposición. Te escucho.
Size önerim, New York'a dönmeniz ve sakin olmanız. Ve bırakın bu işi biz ele alalım.
Le sugiero que vuelva a Nueva York, se tranquilice y nos lo deje a nosotros.
Bir önerim var.
tengo una sugerencia.
Voleybol üniformaları için önerim vardı.
¡ Mi sugerencia sobre el uniforme del equipo!
Benim küçük bir önerim var. Karargahlarına gidip baskın yapalım!
Los Autobots ya no tienen a su poderoso líder y cuatro de ellos han sido destruidos en Cibertron.
- Bir önerim var Carla.
- Tengo una sugerencia.
İşte benim önerim.
Entonces, aqui esta mi propuesta.
Sonra eve gider televizyonda vurdulu kırdılı iyi bir futbol maçı izlersiniz. Beysbol için son bir önerim var.
Podrás estar en casa viendo football en la TV y viendo unas malditas heridas.
Senin için bir önerim var.
Bueno, le tengo una sugerencia.
Önerim şu ; belki Viking bu şeyi nasıl devre dışı bırakılacağını hiç söylemeyecek.
Sugiero que tal vez Vikingo no nos diga cómo desactivarlas.
Bir önerim var.
Tengo una oferta.
Benim önerim bu.
Esa es mi propuesta
Önerim...
- Si me permite sugerirle...
PekaIa, benim onerim su.
Esta es mi oferta.
Önerim hakkında ne düşünüyorsunuz?
¿ Qué me dice, señor?