Önümüzdeki tradutor Espanhol
8,300 parallel translation
Yugoslavlar önümüzdeki yaz İsveç'de oynanacak finallere adını yazdırıyor.
Los Yugoslavos clasificaron para la fase final en Suecia, el próximo verano.
Önümüzdeki yılın okul ücretini ve geçtiğimiz yıl için size olan borcumu ödeyebileceğim.
Podré pagar la matricula del próximo año y pagarle por lo de este año.
Henüz düzlüğe çıkamadığı için önümüzdeki yılın ödemesini de yapacak.
Él no ha salido a la luz aún. Así que podría ayudarte, el próximo año también.
Önümüzdeki hafta zorlu.
Será una semana dura.
Önümüzdeki 60 saniye içinde.
En los proximos 60 segundos.
Önümüzdeki dakikalarda neler olacağını söyleyeyim.
Te diré lo que pasará en los próximos minutos.
Avusturya Kültür Bakanı her davayı inceleyecek bir komite oluşturdu. Başvuru için önümüzdeki ayın sonuna kadar form doldurmalısınız.
Un Comité del Ministerio de Cultura revisará cada caso, pero debe llenar una solicitud para que consideren el suyo... el mes próximo cuando mucho.
- Önümüzdeki ay mı? - En geç.
- ¿ El mes próximo?
Charlotte, bence önümüzdeki birkaç gün kendini ev ile sınırlandırmalısın.
Charlotte, creo que deberías confinarte a la casa Durante los próximos días.
Önümüzdeki haftaya bunlardan 50.000 adet yapabilir misin?
¿ Puedes fabricar 50.000 para la semana que viene?
Roger'la ikimizin, pek rahatsız edici bir istatistikle yaşaması gerekiyor önümüzdeki senenin bir noktasında birimiz muhtemelen işimizden atılacağız.
Roger y yo tenemos que vivir con una estadística incomoda : en algún momento del año que viene, uno de nosotros probablemente será despedido.
Önümüzdeki aya kadar bir şey olmazsa, polisleri...
Si no pasa nada en el mes que viene, voy a empezar a pon...
Önümüzdeki on iki hafta boyunca orada oturup surat asmak niyetinde misin?
¿ Planeas sentarte y andar de mal humor por las próximas 12 semanas?
Önümüzdeki birkaç haftada filmi çekmeye başladım mı? Hayır.
En las siguientes semanas, ¿ comencé a hacer la película?
Parka gideriz. Önümüzdeki günlerden birinde yani.
Podríamos ir al parque un día.
Katie önümüzdeki hafta başlayabilir.
Katie podría comenzar la próxima semana.
Önümüzdeki dolunayda Bhallaladeva'nın doğum günü kutlamaları olacak.
Ellos están celebrando el cumpleaños de Bhallaladeva en la próxima luna nueva.
Önümüzdeki aya evleniyorum.
Me casaré el mes que viene.
Bu parayı almanı ve önümüzdeki 20 dakika içinde saklanmanı istiyorum.
Bueno. Quiero que tomes este dinero... y quiero que le escondes en los próximos 20 minutos.
Onun gibi bir adam, uyumayı, çalışmayı sever ve önümüzdeki 2 hafta boyunca da buraya gelmez.
Después de un arranque tal, no dormirá o trabajará por unas semanas. No volverá por aquí pronto.
Bu "mükemmel kariyer" sayesinde... önümüzdeki hafta Ulusal Güvenlik'le terfi görüşmesi yapacağım.
Debido a esa "distinguida carrera", tengo una cita para discutir un ascenso.
Eğer şu anda bir cep telefonunuz yoksa önümüzdeki 10 yıl içinde mutlaka olacaktır.
Si no tiene uno ahora, voluntad dentro de la próxima década.
Önümüzdeki on sene içersinde de seri üretime hazır hale gelecekmiş.
Va a estar disponible para la producción en masa en los próximos 10 años.
Kafatasındaki boşluğu kapatmak için... önümüzdeki hafta kafatasına titanyum plak takılacak.
En cirugía la próxima semana... se le pondrá una placa de titanio en el hueco del cráneo.
Önümüzdeki ay Electric Factory'yi açıyorum.
Estoy abriendo Electric Factory próximo mes.
- Önümüzdeki maçlara bakacağız.
Vamos a ir a por ello.
Benim elemanın önümüzdeki 6 ay içinde dövüşmesi gerekiyor ve herkesi yendik.
Mi chico tiene que luchar en los próximos seis meses... y nos hemos ganado todos.
Önümüzdeki başarılı görevlere.
Brindemos por otra misión exitosa.
Doğru, önümüzdeki yıl o kadar çok birlikte takılmayacağız ama hala en iyi dostumsun.
Es cierto, no vamos a pasar mucho tiempo juntos este año, pero seguirás siendo mi mejor amigo.
Bayım, sizi tanımıyorum ama, önümüzdeki bir kaç gün içersinde, öldürmeye duyacağım susuzluğu kontrol edemeyeceğim.
Señor, no lo conozco, pero... en solo cuestión de días, no seré capaz... de controlar mi sed de matar.
Önümüzdeki on yıl içinde önemli bir değişiklik göreceksiniz eminim.
Estoy segura de que veremos un cambio significativo en los próximos diez años.
Önümüzdeki iki senede garanti 5 milyon dolar kazanacaksın.
Renuncias a ganar cinco millones en los próximos dos años.
Bakın, Bayan Lawson önümüzdeki dört ay boyunca doğum izninde.
La Sra. Lawson tiene licencia por maternidad por otros cuatro meses.
Önümüzdeki bir buçuk günü Lorenzo'nun eşyalarını ayırarak geçireceğiz.
Pasaremos el próximo día y medio distribuyendo las tareas de Lorenzo.
Önümüzdeki Salı geliyorum.
Llego el próximo martes.
Önümüzdeki ay New York'a gidip Kath'i göreceğim. Harika!
Yo me voy a Nueva York el mes próximo a ver a Kath.
10 gün önce ulusumuza Vietnam ile ilgili yaptığım bildiride önümüzdeki sene bir 150 bin Amerikalının daha Vietnam'dan çekilmesine karar verdiğimizi beyan etmiştim.
Hace 10 días en mi informe a la nación sobre Vietnam, anuncié la decisión de retirar un contingente de 150.000 americanos de Vietnam durante el próximo año.
Önümüzdeki hafta görüşürüz.
- Sí. Hasta la próxima semana.
Önümüzdeki üç gün Pasifik Kıyı Bölgesi'nin büyük bir kısmı hafif yağmur altında olacak. Ama perşembe gününden itibaren bir hafta boyunca güneş...
Habrá una ligera lluvia los próximos tres días en casi toda la región del noroeste del Pacífico pero el jueves esperamos una racha de días soleados...
Tamam, dersten sonra önümüzdeki hafta konuşuyor?
Lo hablaremos la semana entrante después de clase, ¿ sí?
Eğer elli kişiye istiyorsanız bulunmaktadır. Burada önümüzdeki iki saniye içinde, gidip izin verin.
Si no quieres que cincuenta gentes estén... aquí en los próximos dos segundos, suéltame ya.
Önümüzdeki beş yıl içinde ne yapacaksın?
¿ Qué vas a hacer en los próximos cinco años?
RDX dolu 4 kamyonet, önümüzdeki 15 dakika içinde Limehouse North Endüstri Parkından ayrılıyor.
Cuatro furgonetas cargadas con RDX dejando de Limehouse Parque Industrial del Norte dentro de los próximos 15 minutos.
Önümüzdeki tüm randevularımı iptal etmem gerek.
Necesito cancelar todas mis próximas citas.
Tekrar ediyorum, önümüzdeki hafta başında....... her an yanardağ patlaması bekleniyor.
Una vez más, se espera a la erupción... en cualquier momento a partir de la próxima semana.
Hedef önümüzdeki mi?
¿ El objetivo está adelante?
Önümüzdeki cumartesi seni orada göreceğim anı iple çekiyorum.
Realmente espero verte allí el próximo sábado.
Dr. Armstrong önümüzdeki 6 saat boyunca ameliyatta olacak, yani ben Ansley Tıp Merkezi'ne nakli ayarlıyorum.
El doctor está en cirugía las próximas seis horas... así que preparé una transferencia al Centro Ansley.
Vay vay vay, anlaşılan Minnie'nin Tuhafiyesi önümüzdeki birkaç gün sıcak bir yer olacak.
Bueno, bueno, parece que la Mercería de Minnie se va a poner cómoda en los próximos días.
Önümüzdeki 2-3 gününü oğlunu öldüren zenciyi görmezden gelerek mi geçireceksin?
¿ Pasará los siguientes dos o tres días, ignorando al negro que mató a su hijo?
Bir düşünelim. Önümüzdeki iki gün içinde ölecek olursam ki büyük ihtimal, beni alabilirsin.
Dentro de... si muero, en los próximos dos días, lo cual es muy probable, puedes quedarte conmigo.