Şarkı söylüyorlar tradutor Espanhol
225 parallel translation
Bülbüller aynı şekilde şarkı söylüyorlar.
Los cenzontles siguen cantando.
Ne şarkı söylüyorlar, ne gülüyorlar ne de artık şakalaşıyorlar.
No cantan, ni ríen, o hacen bromas por ahí.
Çançiçeklerindeki mavi kuşlar Şarkı söylüyorlar
EI pájaro azul entre las campanillas Canta su canción
Pek çok dilde şarkı söylüyorlar.
No lo sé. Esas chicas cantan en varias lenguas.
Dinle, Aron amca için şarkı söylüyorlar.
Escucha, ahora cantan para el tío Aron.
Şarkı söylüyorlar.
Están cantando.
Aya şarkı söylüyorlar.
Cantan más fuerte por la luna.
Ama akranları, rüyalarda değil gerçekte, Evren'de şarkı söylüyorlar.
Pero sus iguales, no en sueños, si en la realidad, están cantando canciones para el Universo.
Şarkı söylüyorlar, buna inanıyorlar.
Ellos cantan, creyéndolo.
Bazen şarkı söylüyorlar... ve birbirlerine hakaret ediyorlar.
Algunas veces cantan... o se insultan sin parar.
Baksanıza, dans ediyorlar, şarkı söylüyorlar. zıplıyorlar!
Tiene una obra llena de hoyos y no sabe en qué obra está.
Hıristiyanlığın 10 Emir'ine hitaben Bohemler, burada yayınladıkları dokuz eser için vatansever bir şarkı söylüyorlar.
En respuesta a los 10 mandamientos del cristianismo "La Bohemia", aquí cantando una canción patriótica, ha publicado 9 por sí misma.
Ama bizim değerli askerlerimiz zaten büyük Almanya için şarkı söylüyorlar.
Sin embargo, nuestros valiosos soldados ya están cantando acerca de la grandeza de Alemania.
Kuşlar gülmüyor, şarkı söylüyorlar.
Los pajaros no sonrien, cantan.
Üç gündür şarkı söylüyorlar.
Ellos hace 3 días que cantan.
'Nişanlısı da, hemen hemen aynı. 've arkadaşları, hepsi şarkı söylüyorlar
Su prometido, también.
- senin için mi şarkı söylüyorlar?
- ¿ Te están cantando a ti?
Evet, fakat yeni bir şarkı söylüyorlar.
Si, pero ellos cantan una nueva canción.
O zaman neden şarkı söylüyorlar?
¿ Y por que cantan?
Şarkı söylüyorlar!
¡ Ellas cantan!
Şarkı söylüyorlar sayın yargıç.
Pueden cantar, Su Majestad.
Şarkı söylüyorlar, dinle.
Escucha lo que cantan.
Ne için şarkı söylüyorlar ki?
¿ Para qué cantan?
Gene şarkı söylüyorlar.
Están cantando otra vez.
Üşüyene kadar şarkı söylüyorlar.
Cantan hasta que se congelan.
Yeniden gelip şarkı söylüyorlar!
Luego vuelven, ¡ y cantan más!
Ama sokaklar yetenekli insanlarla dolu. Şöyle yapsaydım, böyle yapsaydım diye şarkı söylüyorlar.
Pero hay mucha gente con talento en la calle cantando lo que podrían y hubieran hecho.
Ama üzgün gözükmüyorlar. Şarkı söylüyorlar!
No están tristes De hecho están cantando
Hiçbir şeyleri kalmadı ama hala şarkı söylüyorlar!
Cantan sin cuchillos, dagas ni rodillos
Şimdi çocuklarım Romanya Kralı Ferdinand için şarkı söylüyorlar
Ahora mis hijos cantan al rey rumano Ferdinando.
Altın saati ile ilgili şarkı söylüyorlar.
Ellas cantan acerca de su reloj de pulsera de oro. -
"Kulak ver, müjdeci melekler şarkı söylüyorlar."
¡ Escucha cómo canta el coro de ángeles!
Beyaz adamı av sahalarından sonsuza dek kovmak için savaş şarkıları söylüyorlar.
Una guerra para expulsar a los blancos del territorio de caza de los pieles rojas.
Şarkılarını adeta kalbimde söylüyorlar.
Es como si tocaran en mi corazón.
Taşlarda uyuyorlar. Ama köylerini inşa ediyor ve savaş şarkıları söylüyorlar.
Y fundan su aldea y cantan un cántico de guerra
- Şarkı söylüyorlar, efendim.
- Cantan, señor.
Erkekler ve kadınlar birlikte çılgınca dans edip "Dudaklarını sıkıca mühürle" şarkısını söylüyorlar.
"Sella fuerte los labios" Cantaban mientras hombres y mujeres bailaban.
- Sanırım dini şarkılar söylüyorlar.
- Creo que están tocando gospel. - Oh, ¡ qué bonito!
Marcus, onun bir tür dinsel şarkılar yazdığını söylüyorlar.
Marco, dicen que ese hombre ha escrito un himno en prosa.
Hangi şarkıyı söylüyorlar?
¿ Y qué número es?
Sihirli bir bahçede, suyun üstünden sekip nehrin kaynağına gidişlerinin şarkısını söylüyorlar.
En un jardín mágico, cantan sobre como siguen la corriente hacia su fuente... deslizándose sobre el agua.
Onlar ne hakkında şarkılar söylüyorlar?
¿ Y las que cantan?
Ve klasik bir balina şarkısı söylüyorlar.
Y ellos cantaban su clásica canción de ballenas.
- Şarkılar söylüyorlar.
- Están cantando.
İnsanlar onun hakkında şarkılar söylüyorlar.
La gente canta baladas sobre él.
- Evet ama şarkının sonunda söylüyorlar.
Dicen eso al final de la canción. Lo sé, infeliz.
- Bizim şarkımızı söylüyorlar.
Están cantando nuestra canción.
Bunların duvara asmalık koca ağızlılarından var ve ne zaman onların yanından geçsen "Take me to the river" şarkısını söylüyorlar.
Como tienen una boca grande esa pared okaèiš y cuando PRODESU junto a ellos ella canta "Llévame al río"
Bilirsiniz Maestro. Bazı insanlar şarkı söylememin insanlar üzerinde bir etkisi olduğunu söylüyorlar.
Ya sabéis, Maestro... que hay quienes dan a mi canto... cierto poder sobre los hombres.
Tüm canlar yeryüzündeki kutsanmış krallık boyunca bir hac şarkısını söylüyorlar. Büyük cennette... Kulak ver!
"En el glorioso cielo se oye"
Ve işte Specials şarkılarından birini söylüyorlar.
... y aquí están The Specials haciendo una de sus canciones.
şarkı 121
şarkılar 16
şarkıcı 23
şarkı söylerim 16
şarkı söylüyor 35
şarkı söyle 90
şarkı söylemek 19
şarkı söyleyelim 18
şarkı mı 30
şarkıcı mı 16
şarkılar 16
şarkıcı 23
şarkı söylerim 16
şarkı söylüyor 35
şarkı söyle 90
şarkı söylemek 19
şarkı söyleyelim 18
şarkı mı 30
şarkıcı mı 16