English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ A ] / Ah hayır

Ah hayır tradutor Francês

2,742 parallel translation
- Ah hayır, tatlım...
- Non, cherie.
Ah hayır.
Oh, non.
Ah hayır. Pek değil.
Non, pas du tout.
Ah, hayır orada olamaz.
Non, pas là.
- Hayır, tavsiyelerin harikaydı.
- Non, tu as été de très bon conseil. - Ah bon?
Ah, hayır, aramayacağım.
Non, je ne t'appelle pas.
Ah, hayır. Bana Robbie de tatlım.
Appelez-moi Robbie.
- Hayır, bu imkansız!
Ah, non.. Pas question. Il est trop agité.
- Hayır, pek yapmazdık. - Öyle mi?
- Ah, non, non, pas souvent.
Hayır, hayır!
- Ah, non, non, non!
- Hayır! Boş ver.
Ah, laisse faire.
Hayır, hayır.
- Ah! Non, non.
Bir saniye bekle. Hayır! Hareket durmamalı.
Ah, ils sont tellement beaux!
- Hayır, ilgisi yok.
Ah non, non. Pas du tout.
Hayır.
Ah non!
Hayır, hayır, hayır, biraz karnım ağrıyor da.
Ah, non, non, non, J'ai juste mal au ventre.
- Hayır, ben -
Ah non, je...
Hayır, bir şey bulamadı!
Ah, pas de correspondance.
Ah, hayır. Annem çalışıyor, bu yüzden gelemedi.
Non, ma mère travaille, elle n'a pas pu venir.
Hayır, hayır, hayır, ah...
- Problèmes de femmes?
Hayır, en önemli şeyi unutuyordum.
Ah non! Le plus important.
Hayır.
- Ah non.
- Hayır mı?
- Ah non?
Hayır, tam değil.
Pas vraiment. - Ah bon?
Ah, hayır.
Oh, non.
Hayır.
- Ah non?
Ah peki, Aaa öyle mi? Hayır.
Tout n'est pas en place, alors?
Ah, hayır, tabii ki, senin yüzünden değildi.
Bien sûr que t'y étais pour rien.
Hayır, bu tehlikeli.Keseceksin beni.
Ah, non, attention! Tu vas me couper!
Hayır.
Ah! Tu m'as tuée!
- Hayır.
- Ah?
Evet. Hayır.
Ah ouais, non.
Ah! Tanrım, hayır!
- C'est pas vrai!
Ah, hayır!
J'ai toujours le local de la Michael Scott.
Ah, hayır, pilin düşmüş.
Oh non! La pile est morte!
Ah, hayır. Bence herkesi içeri alıyorlar.
Apparemment, ils laissent entrer n'importe qui.
Hayır, Michael komedi skeci için malzeme arıyordu ve "Ah, bu gerçekten eğlenceli olur." diye düşündü.
Non, Michael avait besoin d'idées pour son sketch, - et il a trouvé ça drôle.
Ah, Jim, bir voleybol maçını nişanlının sağlından fazla önemsiyorsun. Hayır- -
Vous faites passer un match avant la santé de votre fiancée.
Hayır, hayır, şimdi onsuz gidersen, ben kötü olurum.
Ah nan si t'y vas seul maintenant, je vais passer pour le méchant..
- Ah! - Hayır! Tanrım!
Je résoudrai une autre affaire, quelqu'un d'autre sera arrêté et il lui suffira d'engager Harrison Powell.
Ah, hayır, bekle.
Attends.
- Üzerine alınma. - Ah, hayır. Sen harika bir cerrahsın, ama gerçekten bir şalgama döneceğimi sanmıştım.
Sans vouloir te vexer, tu es un grand chirurgien, mais je pensais vraiment que j'allais devenir un navet.
Hayır, sevgili küçük hanım.
Ah... Non non non, chère demoiselle!
Hayır, yok.
Ah non.
Hayır, kaçmıyorsun.
- Je suis pas très chaud. - Ah, non.
Ah, hayır, anne, Ben ve Fritz balayındayken zanlı çoktan itiraf etti Ve savcıyla bir anlaşma yaptı.
L'accusé a déjà tout avoué, et conclu un accord avec le procureur quand on était en lune de miel
Hayır mı?
Ah non?
Ah, Tanrım. Hayır. Kahretsin!
Oh, mon Dieu, non.
- Hayır... Ah! Ara onu.
- Je dois entrer, Bam Bam.
Size içecek bir şey getireyim mi? Ah, hayır, sağolun.
- Je vous offre à boire?
Ah, hayır, hayır. Bir yanlışlık olmalı.
Il doit y avoir une erreur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]