English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ A ] / Amerikalı

Amerikalı tradutor Francês

10,662 parallel translation
Bundan sonra o gemiyi gören her Amerikalı onu batırmak isteyecek.
Après ça, les seuls Américains qui viendront accueillir le bateau voudront le faire couler.
Bir zamanlar Arredondo 1000'den fazla Amerikalı ve asi Tejanoları katletmişti. Sonra cesetleri çürüsün diye arazide bıraktı. Herkes görüp koklansın diye.
Un jour, Arredondo a massacré plus de 1000 pirates américains et rebelles Tejanos, et a laissé leurs cadavres pourrir sur le terrain, sans les enterrer, pour que tous puissent les voir et les sentir.
İki yüzlü Amerikalılar her geçen gün topraklarımızı alıyorlar.
Chaque jour les fourbes Américains absorbent toujours plus nos terres avec un appétit sans fin!
"Amerikalı Kuzenimiz"
Notre cousin américain
Bu ülkenin gördüğü en tehlikeli Amerikalı olmayan milislerinden bahsediyoruz.
Nous sommes en train de parler des plus dangereux militants anti-américains que ce pays ait à offrir
Hükümetimiz ve güçleri, askeriye oligarşi tarafından yönetiliyor. Gerçek Amerikalılardan aldıkları haddinden fazla vergilerle ceplerini şişiriyorlar.
" Notre gouvernement et son muscle, l'armée dirigés par des oligarches remplissant leurs poches avec les énormes taxes prélevées sur les vrais Américains
Yeni Amerika'mız Orjinal Amerika'mızın değerlerine dönecek ve ilk Orjinal Amerikalıları koruyacak.
Notre nouvelle Amérique retournera aux valeurs des Américains originels et protéger en premier les Américains originels
Roscosmos'a kafadan kontak Amerikalıların erişim talebinde buluğunu haber vermek için.
Pour prévenir Roscosmos que des idiots d'Américains exigent l'accès.
Amerikalılar'ın önceki bölümlerinde...
Précédemment...
Amerikalı değiller.
Ils ne sont pas... américains.
Tek bildiğimiz Joseph Abaq'ın. ikinci nesil Suriyeli-Amerikalı olduğu.
Tout ce qu'on sait sur Joseph Abaq c'est qu'il est syrien-américain de seconde génération.
Amerikalı bağışıklarının Amerikalı bir lidere ihtiyacı var.
Les immunisés ont besoin d'un des leurs pour les guider.
Ve gerçekten Afrikalı Amerikalı Gelin lazım mı sana?
Tu avais vraiment besoin de Mariée Afro-Américaine?
Onun sizden biri olduğunu söyledin, ama sen Amerikalı'sın.
Vous dites qu'il était votre, mais vous êtes Américaine.
Annem Amerikalı'ydı, fakat ben burada doğdum ve ve Birleşik Devletler'de büyüdüm, çünkü...
Ma mère était Américaine, mais je suis née ici et élevée aux Etats-Unis car c'était...
Grup halinde durup sevmediğin şeyleri söylemeleri onları çete yapmaz. Onları Amerikalı yapar.
Juste parce qu'ils se tiennent en groupes et disent des choses que tu n'approuves pas ne fait pas d'eux la populace... ça fait d'eux des Américains.
Ve o Amerikalı domuzları bulduğumuzda biz onları öldürmeden önce kendi gözlerini yiyecekler.
Et quand on aura trouvé ces porcs d'Américains, ils mangeront leurs propres yeux avant qu'on les tue!
TVA binlerce Amerikalıyı evinden etti.
- La quoi? - Tennessee Valley Authority?
- Amerikalı bir şef.
- Un chef américain.
- Amerikalı olduğunu biliyor tatlım.
- Il sait que tu es américain, chéri.
İdam mahkûmlarının yüzde 42'si zenci. Ama Afro-Amerikalılar, ABD nüfusunun sadece yüzde 13,2'sini oluşturuyor.
42 % des personnes dans le couloir de la mort sont noires, pourtant les Afro-américains ne représentent que 13.2 % de la population américaine globale.
Bay Shelton, Amerikalılar için Amerika adında bir grubu finanse etmişsiniz.
Mr Shelton, vous avez financé un groupe appelé "l'Amérique pour les américains".
Devlet yetki sınırını aşarsa Amerikalıların kendilerini koruması doğal bir şey.
Il n'y a rien de mal à ce que des américains ordinaires se défendent contre l'abus de pouvoir du gouvernement.
Amerikalı gibi mi görünüyorum?
- J'ai l'air d'un Yankee?
Komutan Edel için. Komutan Edel Pershing II füzesinin mevzilenmesinde Amerikalılar ile çalışıyor.
Il travaille avec les Américains sur le déploiement du missile Pershing II.
Amerikalılar nükleer füzeleri mevziliyor.
Les Américains déploient des missiles nucléaires. Vers où?
Komutan Edel'in Amerikalı Komutan Jackson ile toplantısı yarın.
Le général Edel rencontre le général Jackson demain.
Tüm Amerikalılar bizim tarafımızda değil mi, Komutanım?
Tous les Américains sont de notre côté, mon général?
O Bonn'a gitmek için yola koyuldu. Amerikalılar ile 3.Dünya Savaşı'nı planlamak için.
Il est en chemin pour Bonn... pour planifier avec les Américains la troisià ¨ me guerre mondiale.
Süslenmiş Amerikalı komutanlardan sırları çalmaya çalışmam gibi mi?
Comme moi, Ã voler des documents secrets de généraux américains?
O Amerikalılar'a üs imkanı verirken, nükleer füzeler bizim dibimizdeler.
Pendant qu'il autorise les Américains à poster leurs missiles nucléaires ici, dans notre jardin.
Siz Amerikalılar bir nükleer savaşı kazanmayı umuyorsunuz, değil mi?
Vous, les Américains, vous pensez pouvoir gagner une guerre nucléaire?
- Amerikalıların kazanmak istediği için.
- Car les Américains veulent gagner.
Amerikalılara neden bu kadar şaşırıyorsun?
Pourquoi ils sont si surpris?
- Bu bir bağlam da Amerikalıların ilk saldırıyı yapmaya niyetlerinin olmadığını açıkça ortaya koyuyor.
- "Une dissuasion crédible". Ce résumé explique clairement que les Américains n'ont pas l'intention d'ouvrir les hostilités.
Korktuğumuz kadar Amerikalıların agresif olduğunu teyit ediyor.
Et il confirme que les Américains sont aussi agressifs que l'on craignait.
- Çünkü Amerikalılar sadece kazanmak ister.
- Car les USA veulent gagner, pour ça.
Amerikalılar saldırmayı planlıyor.
Les Américains veulent nous attaquer.
Belki de Amerikalılar Grenada'yı işgal etmeye hazırlanıyor.
Peut-être que les Américains veulent envahir la Grenade.
Amerikalılar için mi?
Les Américains?
O Amerikalı ama ailesi Afganistan'dan göç etmiş.
Elle est américaine, mais ses parents ont immigré d'Afghanistan.
Ancak Amerikalıların hükümetlerinden beklediği sorun çözmedeki sonsuz tutkuyu ve yeni bir bakış açısını sağlayabilirim.
Je n'ai que peu d'expérience au gouvernement, mais ce que j'ai, c'est une passion à résoudre les problèmes, et une perspective fraîche sur ce que veulent les Américains de leur gouvernement.
Adam Ay'ın FBI tarafından Amerikalıları kontrol altında tutmak için yansıtılan bir hologram olduğunu düşünüyor.
Il pense que la lune est un hologramme projeté par le FBI pour hypnotiser les Américains à se soumettre
Amerikalılar hava kuvvetlerinin kar yağdırıp bizi kısırlaştırdığını düşünüyor Holly.
Les Américains pensent que l'armée de l'air nous stérilise lorsqu'il neige, Holly.
Şimdi ben senin hain olduğunu biliyorum. Ama Kurallar Komitesindeki tutucu senatörler oylarına ihtiyacımız olanlar işte onlar. Seni edepli, iyi, saygıdeğer sözü geçen bir Amerikalı olarak biliyorlar.
Moi, je sais que vous êtes une traitresse, mais les sénateurs conservateurs du Comité des Règlements dont il nous faut les votes eux vous vois comme quelqu'un de convenable, respectable influente Américaine.
Beraberlik, Amerikalılara özgü bir şey değil.
Les égalités sont anti-Américaines.
Bu ufak kırmızı fasulye, Amerikalı üzere.
Cette petite tortilla va devenir Americaine.
Amerikalı olduğun zaman aradaki farkı görmeyeceksin.
Une fois que tu seras Americaine, tu ne verras pas la différence.
Hayır, Afrika kökenli Amerikalılarla ilgili değil.
Non, pas à cause des afro-américains.
Bir Amerikalı 2008'de Hindistan'ın nükleer teşkilatına sızdı.
C'est entièrement correct.
- Ben bir Amerikalıyım.
Je suis américain. Bien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]