English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ A ] / Anlıyor musun

Anlıyor musun tradutor Francês

10,667 parallel translation
O hastalık hastasıdır, anlıyor musun?
Elle est hypocondriaque, tu vois?
Öyle söylemek istemedim, anlıyor musun? Yalvarırım bana kötü davranma!
- Je comprends que tu m'en veuilles mais sois pas méchant.
Ayrıca, anlıyor musun, annem seni seviyor.
Et puis là, je vois que ma mère, elle te kiffe.
Sen benim için geldin ama onlar da senin için geliyorlar. Anlıyor musun?
T'es venu pour moi, et ils viennent pour toi.
Anlıyor musun? Patronun senin de kalemini kırdı.
Ton patron t'élimine.
Anlıyor musun?
Tu m'entends?
Eğer böyle hissetmeseydin, işte o zaman endişelenmeye başlardım, anlıyor musun?
Si tu ne le ressens pas, c'est à se moment que je m'inquiéterais, d'accord? Tu m'entends?
- Seni izleyen kimse yok, anlıyor musun?
Je me nourris loin des gens, tu vois?
Ne yaptığımı anlıyor musun?
Comprenez-vous ce que je fais?
Anlıyor musun?
On a de vrais patients.
Boone, eğer sana önerdiğim tıbbi seçenekleri değerlendirmezsen kurtulma şansın sıfıra yakın, anlıyor musun?
Vous devez comprendre que si vous refusez l'avis médical que je vous donne, vos chances de survie sont proche de zéro?
~ Şimdi anlıyor musun?
Tu comprends
Ne demek istediğimi anladın mı? Hangi tarafta olacağını anlıyor musun?
Vous vous y voyez, dans cette aile?
Bunu anlıyor musun?
Tu comprends?
Bunu tek başına yapmak zorunda değilsin beni anlıyor musun?
Écoute moi. Tu n'as pas à traverser ça tout seul, est-ce que tu me comprends?
- Anlıyor musun?
- Tu sens ça?
Anlıyor musun?
Vous savez?
Buradaki olayı anlıyor musun şef?
Vous en venez au but?
Yeteneğini anlıyor musun?
Tu comprends ton don?
Anlıyor musun?
Comprenez-vous cela?
Sen bunları altı aydan beri taktığımı anlıyor musun?
Comprenez-vous que j'ai ces trucs depuis... quoi? ... Six mois déjà, ok?
BU korkutucu, anlıyor musun?
C'est effrayant, vous savez?
Net durumları, anlıyor musun?
Où elle est lucide.
İnsanlığın en dip kuyusunu gördüğün zamanki gibi ve gittikçe de derinleşiyor, anlıyor musun?
On croit avoir vu le pire de l'humanité, pour s'apercevoir que le mal est un puits sans fond.
Ne demek istediğimi anlıyor musun?
Tu vois ce que je veux dire?
Sadece üstleri, sorunumu anlıyor musun?
Vous voyez le problème?
Kendimi çok bunalmış hissediyorum, anlıyor musun?
Je pense, je me sens un peu dépassée, tu sais?
Bugün gerçekten aptalca bir şey yaptım, ve bana açılacak kadar güvenmeyeceğinden endişe ediyorum anlıyor musun?
J'ai juste fais quelque chose de vraiment stupide aujourd'hui, et je suis juste inquiète qu'il ne me croit plus assez pour s'ouvrir, tu vois?
Aradaki farkı anlıyor musun?
Vous comprenez la différence?
Anlıyor musun beni?
Vous m'avez compris?
- Bunu anlıyor musun?
Est-ce que vous comprenez ça?
- Ama şu an bir bok yok elimizde, anlıyor musun?
- Mais on n'a rien contre lui.
Anlıyor musun beni?
Tu comprends?
İyileştirmeye çalışıyorum ama hiçbir zaman yapamıyorum. Anlıyor musun?
J'essaie d'arranger les choses... mais j'y arrive pas.
Ben gerçekten, gerçekten bu kızdan hoşlanıyorum, anlıyor musun?
Ouais, je... J'aime vraiment cette fille, tu sais?
Anlıyor musun?
Vraiment?
Anlıyor musun?
Vous comprenez?
Mirasımız, anlıyor musun? Göz ardı da etmek istemiyoruz.
C'est un héritage que nous refusons d'abandonner.
Ve Calhoun, hatırı sayılır dediğimde eşek yüküyle para demek istiyorum. Yoksa çok kolay çözülmeyecek bir problemimiz olacak, anlıyor musun? Harika.
Et, Calhoun, quand je dis substantielle, je veux dire un paquet de fric, ou toi et moi aurons un problème difficile à résoudre, tu piges?
- Aptallık ediyorsun. Anlıyor musun?
Un idiot, tu comprends?
Kendim görmeliydin, anlıyor musun?
Je devais voir par moi même, tu sais?
- Anlıyor musun?
Tu comprends?
- Anlıyor musun?
Tu comprends? Bien sûr.
Anlıyor musun?
Tu comprends pas?
İnsanlar zarar görebilirdi anlıyor musun?
Il y aurait pu avoir des blessés!
Önemliyim ben, anlıyor musun?
Je vaux quelque chose. Vous comprenez?
Anlıyor musun?
Comprenez-vous?
Kusursuz diyorum, anlıyor musun beni?
Sois prêt, compris?
Bazen yara bandını çıkarmak zorunda kalırsın, anlıyor musun?
Parfois, il faut en finir, pas vrai?
Anlıyor musun?
Tu comprends?
Anlıyor musun Earl?
Tu piges, Earl?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]