Arazı tradutor Francês
59 parallel translation
Yetkililer arazine el koymuş ve arazı ıslah araçlarını bulmak için tarama aleti getirmişler.
Ils ont apporté des détecteurs pour trouver les désinfecteurs.
Ekonomi sınıfı arazını gidermek için hostesler adale gevşetici ilâç verdiler onun için hepsi uyuyor.
On leur a donné un décontractant à cause du syndrome de la classe éco. Ils doivent en écraser.
Arazımıza zorla girdikleri için cezalandırılmalılar.
Ils doivent payer cette intrusion.
- Evet iyi haber şu ki, kalıcı hiçbir terslik görünmüyor. - Yani fiziksel olarak kalıcı hiçbir arazı yok, anlıyorsunuz.
Alors, la bonne nouvelle, c'est que, physiquement, il n'y a pas de danger.
Herhangi bir araz görülmemiş.
Pas de maladie visible.
Doktor, araz bırakmaz diyor.
Le médecin dit qu'elle se remettra.
Araz mı?
Des symptômes?
Fakat Bay Araz demirbaşlarını oraya götürdü birkaç kez soyguna uğramıştı.
Mais Mr. Araz a déplacé son inventaire là-bas parce qu'il a déjà été cambriolé plusieurs fois.
Beni buraya davet ettiğiniz için teşekkür ederim, Bayan Araz.
Merci de m'avoir invitée, Mme Araz.
Bunları izliyor musunuz, Bay Araz?
Vous avez su ce qu'il s'est passé, Mr. Araz?
Behruz Araz karşılığında onu size zarar görmeden geri vereceğim.
Je vous le livrerai sain et sauf en échange de Behrooz Araz.
Behruz Araz'ın üzerine takip aletleri koyduk ama onlar veri geçirmiyorlar.
On a placé des émetteurs sur Behrooz Araz, mais on ne reçoit plus rien :
Bayan Araz?
Mme Araz?
Adı Dina Araz.
Elle s'appelle Dina Araz.
Navi Araz'la evli.
Elle a épousé Navi Araz.
Dina Araz'ın nasıl vurulduğunu açıklayabilecek bir çağrı buldular.
Ils ont repéré un appel qui pourrait expliquer la blessure par balle de Dina.
Bayan Araz, oğlunuzun yaşı küçük.
Mme Araz, votre fils est mineur.
Navi Araz burada.
Navi Araz est ici.
Bayan Araz, oğlunuzu bulacağız, tamam mı?
Mme Araz, nous allons trouver votre fils, d'accord?
Bayan Araz, sakin olun, oğlunuzu kurtaracağız, tamam mı?
Mme Araz, calmez-vous, nous allons récupérer votre fils, ok?
Araz hareket halinde.
Araz se déplace.
- Adı Navi Araz.
- Il s'appelle Navi Araz.
Araz karısını tutukladığımızı biliyor.
Araz sait que nous détenons sa femme.
Jack, sanırım Araz ve oğlunu bulduk.
Jack, je crois qu'on a trouvé Araz et son fils.
Lee, bana Dina Araz'ı getir.
Lee, amène-moi Dina Araz.
Bana bir iyilik yapmanı istiyorum. Dina Araz ve oğlunu CTU'ya götürmeni ve sorgulamayı senin yapmanı istiyorum.
Je veux que tu amènes Dina Araz et son fils à la CAT et que tu supervises leur interrogatoire.
Bu Bayan Araz ve oğlu, Behrooz.
Euh, voici madame Araz et son fils, Behrooz.
Bayan Araz'ın şu an tedavi edilmesi gerekiyor.
Madame Araz a besoin de soins médicaux tout de suite.
Dina Araz ve oğlunu CTU'ya götürmeni ve sorgulamayı senin yapmanı istiyorum.
Emmène Dina Araz et son fils à la CAT et supervise leur interrogatoire.
Bayan Araz, ben Debbie.
Mme Araz, c'est Debbie.
Dina Araz.
Dina Araz.
Dina Araz'la, bizim için gizli çalışması ve Fayed'e yaklaştırması için bir anlaşma yaptık.
Nous avons obtenu un marché avec Dina Araz pour travailler sous couverture avec nous et approcher Fayed.
Fakat Marwan Dina Araz'ı göz altına aldığımızı biliyor.
Mais Marwan sait que nous avons Dina Araz en détention.
Bir saat önce aracım, Navi Araz tarafından yürütülen bir terörist örgütün arta kalan elemanları tarafından Sepulveda ve National'ın kesişiminde saldırıya uğradığında, Dina Araz'ı federal tutuklama merkezine götürüyordum.
Il y a une heure, je transportais Dina Araz au centre de détention fédéral lorsque mon véhicule a été attaqué par des survivants d'une cellule terroriste dirigée par Navi Araz à l'intersection de Sepulvada et National.
Fakat çarpışma sırasında Dina Araz silahlardan birini ele geçirdi ve beni rehin aldı.
Mais lors de la fusillade, Dina Araz a sécurisé l'une des armes et m'a pris en otage.
Peki ya Dina Araz?
Et Dina Araz?
Bayan Araz, zamanı geldi.
Mme Araz, c'est l'heure.
Joseph, ben Dina Araz.
Joseph, c'est Dina Araz.
Dina Araz isminde bir kadın bana geldi.
une femme nommée Dina Araz est venue chez moi.
Dina Araz isminde bir kadın bana geldi.
Une femme nommée Dina Araz est venue chez moi.
Behrooz Araz.
Behrooz Araz.
Onu, Behrooz Araz'la değiş-tokuş yapıp size sağ salim bir şekilde teslim edeceğim.
En retour de lui indemne, je veux échanger Behrooz Araz.
Pekâlâ, Marwan'ın sesi olduğunu doğrula... -... ve Behrooz Araz'ın dosyalarını hazırla, onu götürmemiz gerekebilir.
Confirmez l'identité de Marwan à partir de la voix et préparez le dossier de Behrooz Araz nous allons peut-être le déplacer.
Behrooz Araz, niçin Jack ile değişmeye bedel olsun ki?
Pourquoi Behrooz Araz vaut-il l'échange avec Jack?
Marwan Jack Bauer'a karşı Behrooz Araz'ı takas etmek istiyor.
Marwan veut échanger Jack Bauer avec Behrooz Araz.
Edgar, ekibin Behrooz Araz'la ilgili elimizde bulunan bütün bilgileri dikkatle incelesin... Gidebildiğin kadar geriye git ve bak bakalım Marwan'la arasında bir aile bağı var mıymış.
Edgar, que votre équipe épluche tout ce que nous avons sur Behrooz Araz, remontez le plus loin possible pour voir s'il y a un lien familial avec Marwan.
Behrooz Araz'a karşı Jack Bauer.
Behrooz Araz contre Jack Bauer.
Bir saat önce Dina araz ve Jack'i takip etmeyi denedik... Jack'i yakaladılar ve Dina'yı öldürdüler.
Nous avons essayé de suivre Jack et Dina Araz, il y a une heure, et il a capturé Jack et tué Dina.
Tamam, sonra bakarım. Şu an, adamlar Behrooz Araz'ı öldürmeden önce onu bulmamız için uyduya ihtiyacımız var.
Je regarderai après, là on a besoin du satellite pour trouver Behrooz Araz avant qu'ils ne le tuent.
Bu adamın üzerinde bir iki araz kalmıştır
Il a fait au moins deux autres dépressions.
Eric gibi beyin kanaması olan hastalar o kadar oksijensiz kalınca bu türde araz normaldir.
Pour les patients avec un hématome comme Eric, perte d'oxygène, les dégénérescences sont naturelles.