English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Bayıldı

Bayıldı tradutor Francês

8,100 parallel translation
Vişne tartı, bayıldım.
Cherry-Pop, j'adore.
Ayrıca Diana, gözlüğüne bayıldım.
Au fait, Diana, j'adore vos lunettes.
- Evet, Dee bayıldı da.
- Frank? - Ouais, Dee s'est évanouie.
Yarısında bayıldım.
Je me suis effondré au bout de la moitié des coups.
Biliyorum, müvekkillerin bayıldığı o müthiş manzarası var ama oda resmen harcanıyor. 312.
- Pardon?
Bayıldım.
J'adore.
İzleyen herkes seslerinizin uyumuna bayıldı.
Tout le monde était époustouflé sur la façon dont vos voix se mélangent.
Şarkıyı dinledim binlerce kez, ve bayıldım.
J'ai réécouté la chanson, environ 100 fois, et c'est génial.
- Adam bayıldı.
Il est évanoui.
Onunla konuşurken bayıldı.
Elle s'est évanouie alors que nous étions en train de lui parler.
Bu yerinden fırladı, gidip kadının tekinin kafasına çarptı. Kadın bayıldı falan.
Ce truc s'est détaché et a assommé une dame.
- Yazıya bayıldım.
Je l'ai adoré.
Sadece gömleğine bayıldım.
Rien. Je suis juste super excitée à propos de ce chandail.
- Bayıldım.
Ooh, j'aime ça.
Ama çocuklarımıza güzel annelerinin babasına bir bakışıyla bayıldığını anlatacağım.
Mais je pourrai dire à nos enfants que leur sublime maman a regardé leur père et s'est évanouie d'un coup.
- Bayıldım.
- J'aime beaucoup.
- Partiye bayıldım.
- Merci. - J'adore ta petite fête.
Sonra bayıldım.
J'ai perdu connaissance.
Bayıldım!
Extraordinaire!
Şapkana bayıldım.
Joli chapeau.
- Bayıldım, tatlım.
J'adore, chéri.
Topuklularına bayıldım.
J'adore tes pompes.
Kıyafetine bayıldım.
J'aime bien ton costume.
- Bayıldın, sonra altını ıslattın.
Vous vous êtes évanoui, vous avez mouillé votre caleçon. Je pensais que vous mourriez.
- Bayıldım herhalde.
J'ai du m'évanouir.
Adamın saklanma yerlerine bayıldığını biliyoruz.
Vous savez à quel point cet homme aime les cachettes.
Bayıldın ama artık her şey yolunda.
Vous vous êtes évanoui, mais tout va bien, maintenant.
- Bayıldım.
- J'ai trop aimé.
Hayır, hayır, bayıldım.
Non, non j'adore.
- BPD nasıl? - Bayıldım.
- Alors, comment le BPD vous traite?
Dizlerinin üstüne düştü, kustu ve bayıldı.
Il est tombé à genoux, a vomi et s'est évanoui.
- Saçına bayıldım. - Çok şeker.
J'adore ce que tu as fait à tes cheveux.
Ve acıdan dolayı sadece 2 kere bayıldım.
Et je ne me suis évanoui que deux fois à cause de la douleur!
Bayıldı. Bayıldı!
Il est dans les vapes!
Bayıldığından emin olana kadar ne kadar süre geçmesi lazım?
Ça prend combien de temps... Jusqu'à être certain?
Harika bir parti olmuş. Bayıldım.
C'est une très belle soirée.
Parfümüne bayıldım.
J'adore votre parfum.
Şapkanıza da bayıldım, siperi komple dolanıyor falan...
J'adore votre chapeau. Avec le bord qui fait tout le tour.
Ama coşkuna bayıldım.
Mais j'aime ton enthousiasme.
Tamam, bayıldı.
Ok, il est inconscient.
Dostum, bu plana bayıldım.
Oh, mec, j'adore ce plan.
Masajıma bayıldım.
J'ai adoré mon massage.
Dün yüklediğin Pluto'nun fotoğrafına bayıldım.
J'adore cette photo de Pluto que tu as prise hier.
- Buna bayıldım, Neelam teyze.
Je l'adore tante Neelam.
Dostum ayakkabılarına bayıldım!
Mec, j'adore tes chaussures!
Bu hacizli belgeler Bay Lucas'ın, Bay Whitehall ve diğerlerinden senelerce zimmetine geçirdiği paraların kanıtları. Çalışması, Bay Whitehall onu kovduktan sonra tamamen dağıldı.
Ces registres saisis sont remplis de preuves que M. Lucas avait détourné des fonds de M. Whitehall, et d'autres, depuis des années, et son cabinet s'est complètement désintégré après que M. Whitehall l'ai viré.
Anlaşıldı mı Bay McLeod?
Est-ce clair, Mr McLeod?
Kötü işler yapacakmışsınız hissine kapıldım şimdi bayım.
J'ai l'impression que vous faites des choses louches...
Bay Strange çıldırmış.
M. Strange a perdu la tête.
Partinin olduğu gece Bay Caspere'in evinizden kaçta ayrıldığını hatırlıyor musunuz?
À quelle heure Caspere a quitté la soirée?
- Bu arada, saçına bayıldım.
D'ailleurs, j'adore vos cheveux.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]