Bayıldılar tradutor Francês
282 parallel translation
- Harikaydınız. Bayıldılar.
- Vous étiez merveilleuse.
- Pasadena'dakiler ona bayıldılar.
- tout le monde en était fou.
- Bu gece sana bayıldılar.
- Comme ils t'aiment!
Kuzeyli, sana bayıldılar.
Vous leur plaisez déjà.
Bayıldılar! Hadi, gidelim!
Allez, allons-y!
Buna bayıldılar, en sevdikleri besin oldu. Deliler gibi çoğaldılar.
Roddenberry était un homme qui croyait en la nature positive de l'être humain.
Ve bayıldılar.
Elles ont adoré.
Ölmediler sadece bir süreliğine bayıldılar.
- T'as vu ça? Ils ne sont pas morts, seulement assommés.
Bayıldılar. Jüri başkanı beni kesiyordu.
Ils ont adoré, surtout le président du jury.
Sana bayıldılar Debbie. Seni çok sevdiler.
Ils t'adorent Debbie.
Bana bayıldılar.
Tu as entendu?
Şuraya bak, bayıldılar!
Et ça leur plaît!
Bayıldılar Bruno! Bruno!
Bruno, ça leur plaît!
"Jürinin anlaması gereken şu ki..." Bayıldılar.
"Le jury doit comprendre..."
Sana bayıldılar!
Ils t'adorent.
- Bayıldılar!
- lls adorent!
Başardın mı? Bayıldılar.
T'as fait un tabac?
Bayıldılar!
J'adore!
Hayır, bir süreliğine bayıldılar.
Non, ils sont un peu sonnés.
Sanırım buna gerçekten bayıldılar.
Je crois qu'il ont marché.
- Bayıldılar.
- Ils adorent.
- Hayır, bayıldılar.
- Non, y z ont adoré.
Annenin mobilyalarına bayıldılar.
Ils adorent les meubles de ta mère.
Bak turp'lara bayıldılar.
Regarde ce qu'ils aiment les navets.
Kalabalığa karıştı, onlarla 15 dakika geçirdi. Hanımlarla muhabbet etti, insanlarla öpüştü. Ona bayıldılar.
Il est allé dans le public, un quart d'heure, il embrassait les femmes, c'était le délire tous les soirs.
Rap müziği dansla birlikte... Japon halkına tanıtmıştım ve buna bayıldılar.
J'ai présenté la musique rap, et la danse à des japonais.
Ghostwood Evleri projesine bayıldılar.
Ils adorent le projet Ghostwood.
- Bayıldılar.
- E lles ont adoré.
Günlüklere bayıldılar. Çok sevdiler.
Elle adore les rushes!
Sana bayıldılar.
Ils t'ont adoré.
Yapma! Yüzündeki ifadeye bayıldılar.
Tu sais bien qu'ils aiment voir l'expression sur ton visage.
Sana bayıldılar.
Ils t'adorent.
Denemeyi Kramer'ın japon arkadaşlarına seyrettirdim. Bayıldılar!
Les amis japonais de Kramer ont adoré ton pilote!
Yumuşağın teki malını sergilesin diye onar papel bayıldılar.
100 balles pour voir une pédale se dépoiler!
Güvecine bayıldılar!
Ton ragoût est un succès.
Bay Boudu, ayakkabılarınız parlatıldı mı?
M. Boudu, vos chaussures, elles sont cirées!
- Et sosuna bayıldılar.
Ils adorent votre sauce.
- Herkes sana bayıldı. - Henüz benimle tanışmadılar.
De loin!
Bazıları bayıldı.
"Des patients se sont évanouis."
New York'lu yayımcılar buna bayıldı.
Les rédacteurs ont adoré. ils savaient pas situer le Tchad.
Lou gemilerde eski şarkılarını söylemeye başladı ve seyirciler de bu söylediği şarkılara bayıldı.
Il bosse sur des croisières nostalgiques et le public en raffole.
Bana bayıldılar.
On m'aime.
Bayıldılar efendim.
Ils l'adorent, sir!
Burada kadınlar şokta. Bazıları bayıldı.
Ici, c'est la consternation.
Ayakkabılarına bayıldım.
J'adore les chaussures, le chapeau.
Bayıldılar.
Ils ont adoré.
Bayıldılar.
Génial!
Ayakkabılarınıza yorum yapmış mıydım? Süetinize bayıldım.
Vous savez, j'aime vos chaussures en daim.
Her şey iyi gidecek. Restorana bayıldılar.
- Marcela, tout va bien se passer.
Çocuklara bayıldılar.
- Ils aiment la musique, et adorent les enfants.
Sonra tekrar bayıldılar.
Ils ont perdu connaissance.
bayıldım 246
bayılıyorum 60
bayıldım buna 17
bayılırım 130
bayıldı 103
bayılacağım 23
bayılıyor 17
bayılacaksın 66
bayıldın 17
bayılmış 29
bayılıyorum 60
bayıldım buna 17
bayılırım 130
bayıldı 103
bayılacağım 23
bayılıyor 17
bayılacaksın 66
bayıldın 17
bayılmış 29