Bekliyor tradutor Francês
16,278 parallel translation
Numaralarımız hemşirede var. Ameliyathanenin dışında bekliyor.
Oui, à côté de la salle d'opération avec tout nos numéros.
Biri gitti, diğerleri bizi bekliyor.
Une de moins, bien d'autres à faire.
Ama Alex sanki bombanın patlamasını bekliyor.
Mais Alex attends ça avec impatience, comme une bombe prête à exploser.
Başkan ve Başkan Yardımcısı seni bekliyor.
Le président et la vice-présidente t'attendent.
Böyle bir ihaneti bekliyor muydunuz yani?
Vous vous attendiez alors à une telle trahison?
Ama Alex sanki bombanın patlamasını bekliyor.
Mais Alex attend qu'elle explose comme une bombe.
Garson kadına adını söyle. Seni bekliyor.
Donne ton nom à l'hôtesse elle t'attends.
Peki, ortağı Laura'nın başında takasın gerçekleşip gerçekleşmediğini duymayı bekliyor.
Donc le partenaire retient Laura, attendant que la transaction soit effectuée.
Goro benden o kadar parayı vermemi nasıl bekliyor ki?
Comment diable Goro s'attend-il à ce que je trouve cette somme?
Ve sende öyle çünkü herkesin için daha kötü birisi var ortaya çıkmak için bekliyor.
Tu le devrais aussi, car il y a une noirceur en chacun, qui meurt d'envie de ressurgir.
Bir süt banyosunun başında bekliyor.
Elle se tenait au dessus d'un bain de lait.
Gizlice düğün için kaçınca sana bekârlığa veda partisi vermeye fırsatımız olmadı. Aşağıda bir kamyonet bekliyor. Seni hafta sonu için sürpriz bir yere götüreceğiz.
Tu t'es enfui et on n'a pas eu l'occasion d'enterrer ta vie de garçon, donc y a un van qui attend en bas et on est là pour t'emmener dans un lieu secret pour le week-end.
İçeride bizi tam olarak ne bekliyor bilmiyoruz ama SWAT her zaman bu durumlarla karşılaşır, değil mi?
On ne sait pas exactement à quoi s'attendre là-dedans, mais SWAT l'ont fait remarquer plusieurs fois, non?
Bizden ne bekliyor tam olarak?
Qu'est qu'il attend exactement de nous?
Çocuk bekliyor.
Le gamin est là à attendre.
Yukarıda beni bekliyor.
Il m'attend à l'étage.
- Seni mi bekliyor?
- Il t'attend? - Bien sûr.
- Elbette. Her 7 / 24 her zaman bekliyor.
Il s'attend à ce que je sois d'astreinte 24h / 24, 7J / 7.
La Reina sizi bekliyor.
La Reina vous attend.
La Reina sizleri bekliyor.
La reine vous attend.
İskoçya kraliçesinin dönmesini bekliyor.
L'Écosse attend le retour de sa reine.
Orada bir helikopter bekliyor.
Il y a un hélicoptère en attente.
- Sanırım birisi aramanı bekliyor.
Je pense que quelqu'un veux que vous appeliez.
Neuhaus'un ailesinin Hamburg'dan gelmesi zaman alacak ama Wagner'in babası bizi morgda bekliyor.
La famille de Neuhaus est à Hambourg. Le père de Wagner nous rejoint à la morgue.
Seni bekliyor muydum?
Je t'attendais?
Sizi bekliyor.
Elle vous attend.
Gelin, yeni bir hayat sizi bekliyor.
Viens, une nouvelle vie t'attend.
Burada bekliyor olacağım, söz.
Je serais juste là, promis.
Bir düşünün, şüpheli saklanmış bekliyor. Kavşakta dururken saldırıyor ve arabalarıyla gidiyor.
Pensez-y, le suspect attend, attaque la victime à une intersection puis repart dans leur voiture.
Uçak bekliyor.
J'avertirais la GRC en chemin.
Özel kalem sizi bekliyor.
Chef d'état-major va vous voir maintenant.
Bay Davenport sizi bekliyor.
L'attente de M. Davenport.
Bir sürü insan heyecanla tatilde ayık dans etmeyi bekliyor.
Beaucoup de gens sont impatients pour la boom sobre.
Müsaadenizle, arabam bekliyor.
Si cela ne vous dérange pas, je dois une attente de voiture.
O bekliyor!
Il attend!
Adalet bekliyor!
La justice attend!
Bütün programını benim üzerime yıktı ve hepsini bir günde yapmamı bekliyor.
Elle a déchargé tout son emploi du temps sur moi et veut que j'ai fini aujourd'hui.
O zamandan beri "o adam" ile tanışmayı bekliyor.
Depuis, il me parle de rencontrer "le gars".
Çıktığında soğuk bir kola seni bekliyor olacak.
Il y a un soda qui t'attend, OK?
Kazanırsa Cristiano Ronaldo'dan duygusal tepki bekliyor musunuz?
Pensez-vous que Cristiano Ronaldo sera ému s'il gagne?
O zamanlar bugünleri hayal bile edemezdik şimdi kendi işin var seni ve aileni parlak bir gelecek bekliyor.
Si on avait imaginé être ici aujourd'hui, avec toi qui es devenu un homme d'affaires, qui as des ambitions et envisages un futur heureux pour ta famille...
Seok bekliyor.
Seok m'attend
Bitmesini bekliyor gibiydi bu kez.
Et elle en avait assez de cette histoire.
Gerald'ı bir aydır tanıyorum ve benden çocuğun kaç beden baksır giydiğini bilmemi bekliyor.
Je connais Gerald depuis un mois, et elle s'attend à ce que je connaisse sa taille de boxers.
Çantalarımız toplandı ve arabamız bekliyor.
Nos bagages sont bouclés et le carrosse nous attend.
Ve senin adına ne yazık ki, öldürdüğün insanlar seni cehennemde bekliyor olacak.
Et, malheureusement pour toi, toutes les personnes que tu as tuées t'attendent aux Enfers.
Bazılarımız diğerlerinin gelmesini bekliyor.
Certains attendent que d'autres arrivent.
Herkes sadece benim onları dinlememi bekliyor!
Les gens veulent juste que je les écoute!
Birlikleri hâlâ sınırın öbür tarafında bekliyor.
Ses troupes sont toujours massées de leur côté de la frontière.
- Beyler, 15 saniye kaldı. - Son saniyede girmeyi bekliyor olabilir.
Peut-être qu'elle attend pour se montrer au dernier moment.
Kesinlikle cevap bekliyor.
Pas vraiment rhétorique.