Beraber olacağız tradutor Francês
409 parallel translation
Hep beraber olacağız... Benim beynim, onun vücudu.
Nous serons toujours ensemble... mon cerveau et son corps.
Şimdi benim için söyleyeceksin ve ben çalacağım, sonsuza dek beraber olacağız.
Maintenant, vous chanterez, je jouerai et nous serons ensemble à jamais.
Ama geri döneceğim ve sonsuza dek beraber olacağız.
Mais je reviendrai, et pour toujours.
- Beraber olacağız, Phile. Hava hala sisli.
Il y a encore de la brume.
Bütün gün beraber olacağız. Çocuk için fark etmez.
Le garçon ne nous gênera pas.
Yine eskisi gibi hep beraber olacağız.
Nous voici tous réunis comme avant.
Beraber olacağız. Ey Dünya'nın Hakimi, onu affetmeme izin verme!
Juge de la Terre, empêche-moi de lui pardonner.
Beraber olacağız, her zaman. Laurie, korkuyorum.
On sera toujours ensemble.
Göreceksin, sen ve ben hep beraber olacağız. Ben şarkı söyleyeceğim.
Tu vas voir... nous deux côte à côte... je dirigerai.
Yollara ayrılıyoruz, ama tekrar beraber olacağız.
Nos chemins se séparent, mais nous serons de nouveau ensemble.
Beraber olacağız.
nous resteront ensemble.
Herşey güzel olacak, her zaman beraber olacağız.
Nous resterons ensemble. Rien que toi et moi!
Şu anda olduğumuz gibi beraber olacağız.
On se retrouvera comme on est là.
Ne zaman beraber olacağız, Tuptim?
Quand serons-nous enfin ensemble?
Lund'a kadar beraber olacağız.
Elle nous accompagne à Lund.
O zaman beraber olacağız.
Tous égaux dans la mort.
Tekrar beraber olacağız, güçIü olalım.
- Nous nous retrouverons et nous serons plus forts.
Çok yakında tekrar beraber olacağız.
" Nous nous retrouverons bientôt.
- Uzun zaman beraber olacağız.
- Nous passerons du temps ensemble. - J'ai emménagé.
Niye yukarı gitmiyorsun hemen sizlerle beraber olacağız.
Montez donc à l'étage, on vous rejoint, d'accord?
Sonsuza dek beraber olacağız.
Mon frère... Nous allons être réunis.
Ben, McCluskey ve Sollozzo, üçümüz beraber olacağız.
Il y aura donc moi, McCluskey et Sollozzo.
Yarın çalışmayacağım, ve tüm gün beraber olacağız.
Je passerai la journée avec toi.
Beraber olacağız.
On reste ensemble.
Sonsuza dek beraber olacağız.
On vivra toujours ensemble.
Sen beraber oluruz deyince mi beraber olacağız?
Tu décides qu'on va coucher, comme ça.
Bu kısa aradan sonra, Sihirli Tınılarla beraber Armada Salonunda... iki saatlik disko swing partisinde tekrar sizlerle beraber olacağız.
Nous reviendrons pour notre grande disco party après un court entracte.
Çok yakında sen ve ben tekrar beraber olacağız, değil mi?
Bon fils, Bientôt toi et moi on s'ra réunis?
Beraber olacağız
Embrasse-moi encore...
Beraber olacağız
Je voulais le dire sans trêve
Beraber olacağız
Qui se ressemble... S'assemble
Hayır, geçmişi elbet unutacaksın ve mutlu olacağız. Her gece, uzaklarda bir yerde, beraber yaşadığımızı düşlüyorum.
Mais non, tu verras, t'oublieras tout et puis on sera heureux tiens tu vois, toutes les nuits, en ce moment, je rêve qu'on est ensemble loin..
Beraber çok mutlu olacağız.
On sera heureux, tous les deux.
Beraber sarhoş olacağız!
Nous nous griserons ensemble!
Melina, babanla beraber pizzacıda olacağız.
Dépèche-toi ou ton père va partir...
Yine beraber olacağız!
Je resterai avec toi.
Ben... Ben hep beraber olacağımızı düşünmüştüm.
J'avais espéré qu'on se réunisse tous ensemble.
Beraber olacağımız günü düşündüm hep.
J'attends cette minute depuis si longtemps!
Uçakta beraber olacağız.
On sera ensemble dans l'avion.
Edd ile beraber bu sabah taburcu olacağımızı yazmıştım.
J'ai écrit qu'Ed et moi sortions ce matin.
Bana geri dön, beraber mutlu olacağız.
Reviens avec moi. Nous serons bien ensemble.
Ve düşündüm de madem yoldaş olacağız bilirsin, beraber...
Et puisque nous allons être des camarades, vous voyez, ensemble...
- Evet, kumandan. Bir müddet burada beraber olacağımız anlaşılıyor.
Il semble que nous allons rester quelques temps ensemble.
Babanızla beraber açılışta olacağınızı düşünmüştüm.
Je pensais que vous seriez au vernissage avec votre pere.
Her baba kızının ilk beraber olacağı erkeği merak eder.
Tous les pères se posent des questions sur celui qui prendra sa fille en premier.
Köprüde beraber havasız kalmanın kahramanca bir yoldaşlığa neden olacağını fark etmeliydim.
J'aurais dû me douter que de vous faire suffoquer ensemble sur la passerelle aurait créé un sentiment héroïque de camaraderie.
Biz de onlara New York'u gezdireceğiz ve beraber güzel bir tatil de yapmış olacağız.
A l'ONU, vous en verrez quelques-uns. Nous n'irons pas à l'ONU.
Evleniyoruz ve sonuna kadar olacağız beraber.
On va se marier et la finir ensemble
Eğer benim de bu programın piç edilmesinin bir parçası olacağımı düşünüyorsanız benim istifamı da Max Schumacher'inkiyle beraber kabul edebilirsiniz.
"Si vous croyez que je vais accepter cette corruption du journalisme, " vous aurez ma démission avec celle de Max Schumacher.
Neden, her ne kadar ayrı olsak ta, beraber olacağımızı.
Pour ça qu'on sera toujours ensemble. Même si on est séparés.
Büronun başına gelerek parti politikası yumuşadığında ve yıllardan beridir ajanlarımız kullanılmadan yerlerinde durduklarından General Strelsky ile beraber ona söylemenin gereksiz olacağını düşündük.
Quand il a accédé au pouvoir et que détente était la règle du parti et les agents étaient sur place tant d'années sans avoir été utilisés le Général Strelsky et moi, avons pensé qu'il n'était pas nécessaire de lui dire.
olacağız 25
beraber 96
beraber gidelim 16
berabere 30
beraberiz 22
beraber gideriz 22
beraber büyüdük 17
beraberce 16
beraber 96
beraber gidelim 16
berabere 30
beraberiz 22
beraber gideriz 22
beraber büyüdük 17
beraberce 16