Bilemiyorum tradutor Francês
17,066 parallel translation
Jerry, bence sen kendi başına saklanırsan hayatta kalabilirsin benim de kendi başımayken buradan kurtulma şansım var ama ikimiz beraberken bilemiyorum.
Jerry, je crois que si tu te caches par toi-même, tu pourrais survivre, et je crois que moi, par moi-même, j'aie une chance de sortir d'ici, mais nous deux ensemble? Je ne sais pas.
- Bilemiyorum BoJack.
Je sais pas, BoJack.
- Bilemiyorum.
- Je... Je ne sais pas. C'est juste...
Henüz bilemiyorum.
Je ne sais pas, encore.
Duygusal olarak ise bilemiyorum.
Émotionnellement, je... Je ne sais pas.
- Öyle mi? Lastiğimi patlatarak bunu dile getirmen iyi mi bilemiyorum.
Me faire une vacherie n'est pas la meilleure façon de demander.
Bilemiyorum doğrusu.
Je sais pas trop.
- Tabii ki değil. Ama şunda dürüst olmayım : Malzeme kedi balığı değilse, ne yaparım bilemiyorum.
Non, mais pour être honnête, je peux rien faire si c'est pas un poisson à moustaches.
Ve ona tüm gece sahip çıkması gereken o. - Bilemiyorum.
Il s'est plaint, il le voit toute la nuit.
Daha başka ne yapabilirim bilemiyorum.
J'ai plus d'idées.
Peter, bilemiyorum. Bu kötü bir fikir gibi.
Je ne suis pas confiante, c'est une mauvaise idée.
Bilemiyorum doğrusu.
Je ne sais pas.
Ben de öyle. Bilemiyorum. Belki gördüğüm şeyler gerçek değildi.
J'en sais rien, peut-être que ce que j'ai vu, c'était pas réel.
Doğrusunu istersen bilemiyorum bile.
Pour être honnête, ça faite tellement longtemps, je ne sais pas vraiment.
Tatlım, kim daha fazla heyecanlandı bilemiyorum. Sen mi ben mi?
Chérie, je ne sais pas qui est la plus excitée, toi ou moi.
Stefan beni davet etti. Ama bilemiyorum.
Stefan m'a invitée, mais je ne sais pas.
- Bilemiyorum. Bana çok ezikçe geldi.
Pour moi, ça a l'air naze.
Bilemiyorum. Joe'yu bir başına bırakmak bana pek doğru gelmiyor.
Ça me fait mal au coeur de le laisser dans cet état.
- Bilemiyorum. Bu akşam zaten çok fazla para harcadık.
Je sais pas, on a déjà beaucoup dépensé.
- Bilemiyorum.
Je sais pas.
Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Je ne sais pas quoi vous dire.
Bilemiyorum.
Je ne sais pas
Tamam, birkaç haftalığına benim için buraya gelmeleri güzel, değil mi Rita ve seninle tanışırlar fakat onlarla hakkında konuşacağımız şeyler de olur sen bilirsin bunları....... uzun süre kalma kararını da vermiş olurum ve geçen gün onlarla telefonda konuştum, belki, bilemiyorum.
Bon, ils étaient cool pour que je vienne ici pour quelques semaines, ok, pour voir à Rita et te voir, mais, vous savez, ils, comme nous en avons parlé, vous voyez, j'ai en quelque sorte décidé que je voulais rester plus longtemps, et quand je leur ai parlé au téléphone l'autre jour, peut-être, je ne sais pas,
Revirde şüpheli bir şeyler döndüğünü düşünüyorsanız o zaman burada kime güveneceğimi bilemiyorum.
Si tu trouves quelque chose de louche dans l'infirmerie, alors je ne sais plus qui croire ici.
İzninizle kalıntıları mezardan çıkarıp bilemiyorum, nehre falan atalım.
Avec votre permission, nous allons exhumer les restes et, je ne sais pas, les ont jetés dans le fleuve.
Eğer kendini bir köşeye atılmış bulursan neden sadece- - bilemiyorum- -
Quand tu te retrouves dos au mur, pourquoi... je sais pas... t'agirais pas en homme?
Ne diyeceğim bilemiyorum Jesse.
Je ne sais pas quoi dire, Jesse.
Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Je ne sais pas quoi dire.
Henüz bilemiyorum.
Tu sais, je ne le sais pas encore vraiment.
Bilemiyorum, hastaya yardım ederek aynı zamanda hastaneye de edeceğini göster.
Je ne sais pas. Peut-être que tu peux lui montrer comment il peut aider le patient et l'hôpital en même temps.
Ne demek istiyorsun bilemiyorum ama seni temin ederim ikimizin de aşıları tam.
Je sais pas de quoi tu parles. Mais je peux te garantir qu'on a eu tous nos vaccins.
Sana nasıl teşekkür ederiz bilemiyorum.
J'ignore comment te remercier.
Gerçi göğsünde kocaman bir delik varken bunu nasıl yapıyor bilemiyorum ama.
Je sais pas... comment il fait avec un trou dans la poitrine de la taille d'une pièce.
Bilemiyorum.
Je ne sais pas.
Bilemiyorum, ben...
Je ne sais pas...
Bilemiyorum baba.
Je ne sais pas père.
O bomba yüzünden suçlansak başımıza neler gelirdi bilemiyorum.
est-ce que tu sais ce qui nous arrivera si on est accusé pour cette bombe?
- Bilemiyorum.
Oh, je ne sais pas.
- Bilemiyorum.
Je ne sais pas.
Bilemiyorum.
Je l'ignore.
Evet. Belki. Bilemiyorum.
Oui.
Senin hakkında öğrendiğim tek bir şey varsa o da her zaman sayılarla yaşamadığındır. Bilemiyorum.
Je sais pas.
Bu, süper kahramanların varlığını kanıtlamazsa... -... ne kanıtlar bilemiyorum.
Si ça ne prouve pas l'existence des super-héros, je ne sais pas ce que c'est.
Ama bilemiyorum.
Mais je ne sais pas.
Ne diyeceğimi bilemiyorum, dedektif.
Je ne sais pas quoi vous dire.
Beni bir süre meşgul edecek, ama ondan sonra bilemiyorum.
Ça va m'occuper un moment, mais après ça...
Kazancınızı artırmak için mi tedavi başarınızı şişirmek için mi bilemiyorum.
booster vos résultats, augmenter votre taux de rémission?
Boston şans kurabiyeleri gibisin. "Bahtın nedir bilemiyorum, avanak."
" Je sais pas, tête de noeud.
Ama bilemiyorum beni ele geçirmiş gibiydi.
Je ne sais pas ce qui m'a envahi.
Bilemiyorum.
Je me sentais comme un de mes Pack était en danger, et je agi. Je ne sais pas.
Bilemiyorum artık.
Je n'en suis pas sûr.
bilemiyorum ki 20
bilemem 161
bilemezsin 104
bilemedin 19
bilemedim 29
bilemeyiz 20
bilemeyeceğim 25
bilemezsiniz 26
bilemem 161
bilemezsin 104
bilemedin 19
bilemedim 29
bilemeyiz 20
bilemeyeceğim 25
bilemezsiniz 26