Biliyoruz ki tradutor Francês
1,873 parallel translation
İkimiz de biliyoruz ki kimseyi vurmayacaksın.
On sait que tu ne tueras personne.
Biliyoruz ki şifacılar, sizin kutsal ateşi alıp kardeşlerinizle paylaşmanız için bu günü özellikle seçtiler, iyileştirmek istediğiniz insanlarla sevginizi paylaşın.
Selon la tradition médicale, les guérisseurs ont décidé, en ce jour, de te donner le feu sacré afin que tu le partages avec tes frères sur le chemin sacré et que tu transmettes l'amour à tous ceux que tu souhaites guérir.
Bizim 300 bin aldığımızı söylediler ama ikimizde biliyoruz ki sadece 30 bin aldık.
On a soit disant volé 300 000, mais vous savez qu'on a eu que 30. Je ne sais pas de quoi vous voulez parler.
İkimizde biliyoruz ki yardımın olmadan bu gerçekleşmezdi.
Sans votre aide, ça n'aurait pas été possible.
İkimiz de iyi biliyoruz ki her ilacın yan etkileri vardır.
Nous savons que les médicaments ont toujours des effets secondaires. Mais selon ceci, le Priox n'en a presque pas.
Biliyoruz ki, tanıklar birbirine benzer.
Et nous savons ce que vaut un témoin.
" Biliyoruz ki ne ölüm, ne yaşam, ne melekler...
" Car nous savons que ni la mort, ni la vie, ni les anges...
Çünkü ikimiz de biliyoruz ki... en iyi olduğun şey kaybeden biri olmak.
Nous savons pourquoi tous deux que la seule chose dans laquelle tu excelles, c'est d'être à temps plein... un loser.
Bak, ikimiz de biliyoruz ki, bu iş bittiğinde kabak bana patlayacak. O yüzden bırak da yardımcı olayım...
On sait qui sera responsable et je suis prête à assumer, laissez-moi le surveiller.
Çünkü ikimiz de biliyoruz ki bu ilişki "helal" değil.
Car on sait tous les deux... que cette romance n'a pas lieu d'être.
İkimiz de biliyoruz ki o gün hiç gelmeyecek.
- Ça n'arrivera jamais, on le sait.
İkimiz de biliyoruz ki işler zorlaştı mı hemen kaybolacaksın.
Vous disparaîtriez si ça devait mal tourner.
İkimiz de biliyoruz ki, yapabilirdin, ama yapmadın.
On sait tous les deux que vous auriez pu.
Zarfın içinde ne varsa anlamsız ya da uydurma çünkü ikimiz de biliyoruz ki onu ne ile suçluyorsan, öyle bir şey yapmadı.
Ce que contient cette enveloppe est insignifiant ou fallacieux car on sait très bien qu'il n'a pas fait ce dont vous l'accusez.
Açıkca görülüyor ki, geçen yıl Naomi ye çok acı yaşattın. İkimizde biliyoruz ki en iyisi ondan uzak durman.
Apparemment tu as beaucoup blessé Naomi l'année dernière, et on a donc pensé qu'il serait mieux que tu restes à l'écart d'elle.
Teknik olarak bir bebek sayılmaz, ama biliyoruz ki sana benzeyecek.
Techniquement, ce n'est pas un bébé, mais on sait que ça te ressemblera.
İkimiz de biliyoruz ki.. .. Dr. Brennan'ın aşırı mantıklı.. .. görünüşünün altında..
On sait tous les deux que l'hyperrationalité du Dr Brennan... est en fait une couverture pour une nature très sensible et vulnérable.
Bu çocukla ilgili ne biliyoruz ki?
- Qu'est-ce qu'on sait de lui?
İkimiz de biliyoruz ki, insanlara sadece boyunlarına..... dişlerimizi geçirmek ve onlarla beslenmek için yakınlaşırız.
On sait tous deux que tu ne seras jamais plus proche de l'humanité que quand tu l'éventres et la dévores.
Ama biliyoruz ki... Diddle şimdi daha iyi bir yerde. Diddle şimdi daha iyi bir yerde.
Mais nous savons... que Diddle est mieux où il est, maintenant.
Pekala, ikimiz de biliyoruz ki kurban birilerine telefon hattı kakaladı diye rahmetli olmadı.
On sait tous les deux que la victime pouvait escroquer pour une ligne téléphonique.
Ayrıca biliyoruz ki, hiçbir şey bulamadınız.
Nous sommes également au courant que vous n'avez rien trouvé.
Biliyoruz ki Shelley kurbanları takip ediyordu.
Ce qu'on sait, c'est que Shelley filait... les victimes.
Tamam, iki saldırıdan da biliyoruz ki "Mezar Kazıcı" sistemlere sızmış. Gelişmiş bir virüs programı * kullanarak.
On sait que Fossoyeur a infiltré les systèmes lors des deux attaques en utilisant un ver sophistiqué.
İkimizde biliyoruz ki kart oyunları kötü davranıştan başka bir şey değil.
Vous et moi savons que retourner des cartes c'est pas un crime.
Şimdi, ikimizde biliyoruz ki burda olmamalıyız.
Mais pour l'instant on ne devrait pas être ici.
Yani, ona güvenebileceğimizi nereden biliyoruz ki?
Peut-on lui faire confiance?
Biliyoruz ki yakında, o da onlara dönüşecek.
Nous savons que bientôt, Il les transformera.
Biliyoruz ki ucunda para olmadığı için kimse yanaşmaz.
Personne ne s'y intéressera, il n'y a pas d'argent à la clé.
- Hepimiz biliyoruz ki... - Hı-hı. ... bir insanın boynu ancak iki şekilde incinir.
On sait tous... qu'il n'y a que deux manières de se faire mal au cou.
Hadi ama, Harry,... ikimiz de biliyoruz ki eninde sonunda herkes pes eder.
Faites un effort. Tout le monde finit par craquer, vous le savez.
İkimiz de biliyoruz ki, o yaşıyor.
Elle est bien vivante, on le sait tous les deux.
Sen ve ben biliyoruz ki,... Lushanka'dan kaçmanın yolu yoktur.
Et nous savons tous deux que personne ne s'échappe de Lushanka.
İkimizde biliyoruz ki bu hiçbir şeyi çözmez.
Eh bien, ça ne résout rien.
Hepimiz biliyoruz ki yeni yazdığım materyallerle o elemanlar başa çıkamaz. Onun cezasını da biz çekeriz.
Ils peuvent pas gérer sur les nouveautés que j'ai écrites, et ça va nous plomber.
Ama biliyoruz ki, eğer para bulmak istersek bulabiliriz.
Mais si on veut trouver des fonds, on peut.
Ve baba sanırım ikimiz de biliyoruz ki en iyisi hiç konuşmaman.
Quant à toi, papa, il vaut mieux que tu ne dises rien du tout.
Ayrıca biliyoruz ki katilin sırf isim benzerliği yüzünden onu 40 yaşındaki bir kamyon şoförü sanması acımızı daha da dramatize etti, t'mam mı?
Même si nous savons à présent que le meurtrier l'a confondu avec un camionneur de 40 ans au nom similaire, je sais que ça a été plutôt traumatisant, m'voyez.
Biz biliyoruz ki siz özgür insanlığın düşmanlarısınız ve bizler burada sizin tiranlığınıza karşı direniyoruz.
Vous êtes les ennemis de l'humanité et nous combattons votre tyrannie.
Hepimiz biliyoruz ki, Federal Rezerv, Federal Express gibi bir şeydir.
Comme on le sait tous, la Réserve Fédérale est aussi fédérale que Federal Express.
Eğer sinemayı yakacaksam, ki Tanrı biliyor ki yapacağım, ikimiz de biliyoruz ki bunu tek başıma yapmama izin vermeyeceksin.
et si je fais ça, et je vais le faire, on sait très bien tous les deux que tu me laisseras pas le faire toute seule.
Korkarım ki sen ve ben ikimiz de biliyoruz ki yüzbaşı bu odadakilere ne olursa olsun ikimiz de bir yere gitmiyoruz.
Je crains que nous ne sachions tous les deux, capitaine, que quoi qu'il se passe dans cette pièce... aucun de nous deux ne partira.
Ed, şirketin bir çeşit sahte kan üzerinde çalışıyor, ama hepimiz biliyoruz ki paralarını insan işlemelerinden kazanıyorlar.
Ecoute Ed, ta société travaille sur différents type de faux sang, c'est une chose, mais nous savons tous, que leur argent vient des ferme humaine.
Olay şu ki Harold, kedileri senin öldürdüğünü biliyoruz, ve bunu itiraf edene kadar içeriye girmeyeceğiz.
Le fait est qu'on sait que tu as tué ces chats, et on ne rentrera pas avant tes aveux.
Gitmemen için bunun geçerli bir neden olduğunu varsayalım ki olmadığını ikimiz de biliyoruz. Bu sonuca nereden vardın? Bunu kendisi mi söyledi?
Même si c'était une bonne raison pour ne pas venir, ce qui n'est pas le cas qu'est-ce qui te fait dire ça?
Evet, tabii ki biliyoruz!
- Bien sûr qu'on le sait.
Ki, dürüst olalım. İkimiz de o birinin sen olmayacağını biliyoruz.
Soyons honnêtes, on sait tous deux que ça ne serait pas toi.
Neyse ki biliyoruz.
Mais on les a.
İkimiz de biliyoruz ki delirmiş, konuşmasın.
On sait qu'elle est folle et qu'elle devrait se taire.
İkimizde biliyoruz ki konu bu değil.
On sait que ça n'a rien à voir.
Ancak sanıyorum ki bunun pek mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz.
Votre frère se prétend le père, mais c'est peu vraisemblable.