Bulabilir misin tradutor Francês
964 parallel translation
"Karna, bana kilisenin dindar bir adamı üzerinde etkili olabilecek bir aşk iksiri bulabilir misin?"
"Karna, peux-tu me préparer une potion d'amour, qui aurait le pouvoir de faire succomber un prêtre?"
Bana iyi bir parça kalın ve uzun bir tahta bulabilir misin? Evet, sanırım.
Peux-tu me trouver un morceau de bois comme ça?
Kalem ve mürekkep bulabilir misin? Hemen şimdi başlayabiliriz.
Vous pourriez commencer par :
Bu gece beş at bulabilir misin?
Tu peux en trouver cinq ce soir? - Quoi?
- Orayı yine bulabilir misin?
Crois-tu pouvoir la retrouver?
- Onu bulabilir misin?
- Vous pourriez le trouver?
Sen bulabilir misin? Öyle olmaz.
Tu lui en trouves?
- Güney Amerika haritası bulabilir misin?
- Vous avez une carte du Pérou? - J'en trouverai une.
- Bir milyon kadının içinden bir tanesini bulabilir misin, Joe?
- Tu pourrais? Une fille parmi un million!
114 Fulton Sokağını bulabilir misin?
Savez-vous aller au 114 Fulton Street?
Numarasını bulabilir misin, yoksa çok şey mi bekliyorum?
- Trouvez son numéro personnel.
Cumartesi akşamı bilet bulabilir misin? - Deneyebilirim.
Un samedi soir?
- Bu bombayı kimin yaptığını bulabilir misin?
- Tu peux trouver qui l'a trafiquée?
Bana mal bulabilir misin?
Vous pouvez me faire un fixe?
- Zaman ayırabilir misin? Onu arazimde bulabilir misiniz görmek isterim doğrusu.
Je tiens à voir si vous le trouverez sur mes terres.
Buna bahane bulabilir misin?
As-tu une excuse pour ça?
Bilet bulabilir misin yani?
Tu penses pouvoir avoir les billets?
Dartmoor'un büyük ölçekli bir haritasını bulabilir misin dostum? Ben bu arada biraz daha tütün bulayım.
Voulez-vous me trouver une carte de Dartmoor, pendant que je vais chercher du tabac?
- Başka bir tiyatro bulabilir misin?
Il n'y a pas d'autres salles? Où?
Bulabilir misin? Bar sahibine sor.
Demande au propriétaire.
Bir de Weimar anayasasının bir kopyasını bulabilir misin?
Et la Constitution de la République de Weimar. C'est possible?
Bari biraz aspirin bulabilir misin?
Alors, va chercher de l'aspirine.
- Putiphar'a benzeyen başka bir kelime bulabilir misin?
A quoi vous fait penser le mot "Putiphar"?
Yolu tekrar bulabilir misin?
Pourrais-tu retrouver le chemin pour y retourner?
Bulabilir misin?
Vous les aurez?
- Yardım için adam bulabilir misin?
- Tu peux trouver des hommes?
Zahmet olacak ama terliklerimi bulabilir misin lütfen?
Sois gentil, trouve-moi mes pantoufles.
Biraz daha bulabilir misin?
On pourra en avoir d'autres?
Bulabilir misin?
- Vous pouvez le découvrir?
Bulabilir misin?
Tu trouves que c'est peu?
Maden alanlarının bir planını bulabilir misin?
Pourriez-vous obtenir un plan de la mine?
- Bulabilir misin?
- Tu vas y arriver?
Başka bir iş bulabilir misin?
Peux-tu trouver un autre travail?
Fotoğrafını bulabilir misin acaba?
Pourriez-vous obtenir une photo?
Peter, arabayı alsan Bayan Morris için pansiyon bulabilir misin sence?
Peter, si tu prends la voiture tu pourrais trouver une chambre pour Mlle Morris?
Elmastan çok daha serttir. Borazon matkaplı birini bulabilir misin?
C'est plus dur que le diamant.
- Bir oda bulabilir misin?
Tu peux me trouver une chambre?
Kapsülün yerini tespit edecek frekansı bulabilir misin yoksa bulamaz mısın?
Pouvez-vous trouver la fréquence de la capsule ou pas?
Judy, bana ince şeritlere ayırabileceğimiz bir çarşaf ya da örtü bulabilir misin?
Allez chercher des nappes et des draps et déchirez-les.
- Güzel birşeyler bulabilir misin?
Pourrais-tu trouvez n'importe quoi ici?
Eğer sosyoloji bilgisayarı bulursan, çözümü bulabilir misin?
Avec l'ordinateur sociologique, pourriez-vous trouver une solution?
- Aşağıya yol bulabilir misin bir bak.
- Trouvez un moyen de descendre.
- Bulabilir misin?
- Pouvez-vous trouver?
Tüttürecek bir şey bulabilir misin?
- Oui. J'ai besoin de fumer.
Bir de yiyecek bir şeyler bulabilir misin?
Tu peux nous trouver quelque chose à manger?
Benim için David'i bulabilir misin?
Allez chercher David.
Bana mal bulabilir misin?
Un fixe!
Bir kız daha bulabilir misin?
Tu en as une troisième?
Kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş. Bettina, sen benim mavi eteğimi bulabilir misin? Evet, hanımefendi.
Dans toute l'histoire de ce camp, c'est l'exemple de vandalisme le plus infâme, le plus révoltant, le plus dégoûtant qu'on ait jamais vu.
Benim eski bir alet çantam vardı- - Onu benim için bulabilir misin?
Où est ma vieille trousse à outils? Cherche-la.
Bulabilir misin?
Vous trouverez?