Bulabilirim tradutor Francês
3,156 parallel translation
Belki Kansas civarında bir şey bulabilirim.
Mais j'ai peut-être trouvé quelque chose au Kansas.
Taşı yerinden oynatabilir stüdyonun sana ödediği paranın yarısına, senin yerine yazacak birini bulabilirim, Hank.
- Je te jetterai la pierre et trouverai un autre scénariste qui sera payé moitié moins que toi.
Naomi'nin özel yazışmaları ile başla bu sayede aralarında özel bir bağlantı olup olmadığını bulabilirim.
Commence avec la correspondance privée de Naomi, et peut-être... que tu trouveras une connexion personnelle entre eux.
Sen bana, meşhur daal'dan yaparsan o zaman sana yeni bir ülkede bir düşman bulabilirim.
Pourquoi ne me régalez-vous pas de votre fameux daal...? Ensuite, je vous trouverai un ennemi dans un nouveau pays.
Dosyaları bulabilirim.
Je peux les retrouver.
Ama bulabilirim.
Mais je peux trouver.
Değişim için daha iyi yollar bulabilirim. Neler oluyor?
Olivia était partie, et mon univers s'écroulait, et tu mettais des codes couleurs aux dossiers et faisais des graphiques.
- Eminim kendim de bulabilirim. Sağ ol.
Je vais y arriver, merci.
Onu bulabilirim.
- Je peux m'arranger.
Polisler bulmadan ben onu bulabilirim.
Je dois la retrouver avant les flics.
Eğer ilgilendiğin buysa başka bir Yahudi bulabilirim.
Je peut trouver un autre juif si c'est ce que vous voulez.
Sizi görmesi için başka bir doktoru bulabilirim.
Je peux vous amener voir un médecin.
Her markayı bulabilirim.
Je peux trouver toutes les marques.
Sentido Ağacı'nı bulabilirim.
Je peux trouver le Sentido.
Oradan bulabilirim belki.
Oui, j-je peux le trouver.
Yerime birisini bulabilirim.
Je peux trouver quelqu'un pour me remplacer.
Bir kedi bulabilirim.
Je peux t'avoir un chat.
- Sanırım ben bulabilirim.
Je pense que si.
Doğrusunu bilen birini bulabilirim.
Je pourrais trouver quelqu'un qui sait.
Onu bulabilirim.
Je vais le trouver.
Bu mafyacıları nasıl bulabilirim, nereye takılırlar?
Vous pouvez me dire où se concentre cette pègre? Leurs quartiers...
Dosyayı bulabilirsek, biraz araştırıp bir şeyler bulabilirim.
Si on pouvait trouver le dossier, je pourrais jeter un oeil, creuser un peu.
Eğer zorda kalırsam, yardımcı olması için birini her zaman bulabilirim.
j'appellerai quelqu'un pour m'aider.
Daha sonra Hamptons'a gidip başka neler bulabilirim diye bakacağım.
Je vais dans les Hamptons, voir ce que je trouve.
Onu tek başıma bulabilirim!
Je peux la trouver!
Birimin veritabanına girip bilinen son ikâmet yerini bulabilirim.
Si je peux entrer dans la base de données du département alors je pourrais savoir sa dernière adresse connue.
Onu nerede bulabilirim?
Vous savez où je peux le trouver?
Ama bulunmak istemeyen bir kadını nasıl bulabilirim ki?
Mais comment trouver une femme ne voulant pas l'être? Trouver une femme?
Onu nasıl bulabilirim?
Alors, où puis-je le trouver? Ok, Thomas Weld.
Sanırım bunu bulabilirim, ama bana güvenmen gerekiyor.. $ 2,000 kadar.
- Qui? Pour le découvrir, tu dois me faire confiance. J'ai besoin de 2 000 $.
- Mağdurlardan birini inceleyebilirsem olanlar hakkında bazı cevaplar bulabilirim.
Si je peux examiner une des victimes, on pourrait comprendre ce qu'il arrive à cette ville.
Eğer 70km gidebilirsem bir yerlerde kalori bulabilirim.
Pour parcourir 70 kilomètres, il faut que je trouve des calories.
Onu bulabilirim!
On peut le trouver!
Herhalde yine bulabilirim.
J'pense pouvoir le retrouver.
Sinyalin izini bulabilirim.
Je pourrais tracer le signal.
Numaranı girdikten sonra ana sunucuya ulaşıp kayıtları bulabilirim.
Une fois ton numéro entré je peux accéder au serveur et extraire les données.
Burada her şeyimiz var. İstediğin her şeyi bulabilirim, makul bir karşılıkla tabi ki.
Je peux t'apporter tout ce que tu veux mais tout a un prix, bien sur!
- Çok para bulabilirim.
Je peux vous donner beaucoup d'argent.
Ama bulabilirim.
Je peux me renseigner.
Carrie Wells'i nerede bulabilirim?
Savez-vous où je peux trouver Carrie Wells?
Çünkü muhtemelen bir tane bulabilirim.
Parce qu'on pourrait sûrement en trouver.
Biliyorsunuz, bunu Google'da araştırıp bulabilirim. Ya da siz bana ne olduğunu...
Je peux taper sur google et trouver, ou vous pouvez me dire...
Demek istediğim, kağıt başağını herhangi bir kırtasiyeden bulabilirim.
Je veux dire, tu peux te procurer un pic à papier dans n'importe quel magasin. Mmmh....
Ona ek kaynak bulabilirim.
Je peux lui avoir des fonds supllémentaires.
Herhangi birşey, senin için bulabilirim.
Dis-moi quoi, je te le procure.
Onu orada bulabilirim.
à coute, je sais que je peux le retrouver.
Kontrol odasında sanırım bulabilirim.
Dans la salle de navigation J'y vais.
Onları nerede bulabilirim?
Où va-t-on les trouver?
Onu orada bulabilirim.
De là, je pourrai la surveiller.
Bak, ilgimi çeken şeyleri bulabilirim ben.
Je trouve quand ça m'intéresse.
Adamı nerede bulabilirim? Fikrim yok.
Aucune idée.