Burası daha iyi tradutor Francês
200 parallel translation
Burası daha iyi.
Ici c'est plus sûr.
hayır bu yoldan gidelim. burası daha iyi.
Non par ici.
Burası daha iyi, yataklı vagon gibi.
Ici, on est mieux. C'est comme un wagon-lit!
Burası daha iyi kokmuyor mu, Grafton?
Ça ne sent pas meilleur, Grafton?
Kaçamazsın. Burası daha iyi.
Dans le fond, ce n'est que justice.
İnan bana, burası daha iyi.
Et vous pouvez m'en croire, j'ai été bien déçu.
Burası daha iyi, gizlenebiliriz.
Mettons-nous à couvert.
- Hayır burası daha iyi.
- Non, restons ici.
Burası daha iyi.
On est mieux dehors.
Onsuz burası daha iyi bir yer değil mi?
On est bien mieux sans elle, non?
Burası daha iyi.
Par ici, s'il vous plaît.
Burası daha iyi bir mahalle.
C'est un meilleur quartier.
Burası daha iyi.
C'est bien ici.
Okumak ya da çalışmak için, burası daha iyi.
Pour lire ou travailler, c'est mieux ici.
Buraya, buraya, burası daha iyi.
Voilà. Excellent!
Yalnız olduğumda burası daha iyi.
Quand on est tout seul.
Prag'a gitme, burası daha iyi.
Ici, t'es mieux qu'à Prague.
Burası daha iyi.
C'est mieux ici.
Koltuğa gelmek ister misin? Burası daha iyi.
Vous ne voulez pas venir là?
Hayır. Burası daha iyi.
Non, on est mieux ici.
Elbette burası daha iyi.
Et j'aime être ici.
- Burası daha iyi. Gideni geleni görebiliyorsun.
- D'ici, on peut mieux surveiller.
İyi ki o kalabalıktan kaçmışsın, burası çok daha güzel.
Vous avez bien fait de vous esquiver. C'est bien mieux ici.
Laf aramızda Bay Sharp burası alışık olduğum yerlerden çok daha iyi.
À titre confidentiel... C'est mieux que chez moi!
- Burası polis kaynıyor. - Böyle daha iyi.
C'est mieux ainsi.
Sonuç olarak, burası Auschwitz'den çok daha iyi.
A la fin, c'est beaucoup mieux ici qu'à Auschwitz.
Burası karışık. Beklesen daha iyi olur...
Il vaut mieux que tu attendes ici...
Burası onlarsız daha iyi olacak.
Il vaut mieux en être débarrassés?
Burası bir kafirin evi. Buradan gitsen daha iyi olur.
Et ici, on ne reçoit pas les Juifs.
Hapiste bir gün daha geçirmektense ölürüm. Ve eğer öleceksek burası da her yer kadar iyi.
Et pour mourir, cet endroit en vaut un autre.
Burası da olur, fakat bu uzaklığa ağırlık taşımamak için çan kulesine yakın kazarsak daha iyi olacaktır.
On peut, mais vaudrait mieux être plus près du clocher, comme ça le chemin sera plus court quand faudra traîner tout ce poids...
Burası yerine, yukarıda yakalanmam daha iyi olacaktır.
Eh bien, si je suis prise, c'est mieux d'être en haut qu'ici.
Evet, efendim. Burası Leningrad'dan bile daha iyi.
C'est encore mieux que Leningrad.
Burası hayvanat bahçesinden daha iyi. Haydi kendinize dondurma alın.
Tiens, achetez-vous une glace.
Burasının geldikleri yerden daha iyi olduğunu düşünenler gibi, burasının birşey olduğunu düşünüpte gelenler var.
Les paumés viennent ici pour trouver un guide.
Burası huzurlu bir şehir. Buradaki her vatandaş kanunlara saygılıdır ve daha iyi bir gelecek için vergisini öder.
C'est une ville paisible, où chaque citoyen respecte la loi et paie ses taxes pour de meilleurs lendemains.
Biliyorum, burada olmanın tek nedeni İngilizce kredilerini doldurmak, ama Tanrım, madem burasın, daha iyi olmalısın. Değil mi?
Tout ce que vous voulez, ce sont les crédits minimaux en anglais, mais tant qu'à être ici, je devrais faire mieux, pas vrai?
Burası hoş bir restoran ama yolun karşısındaki daha iyi.
Bon restaurant, mais je préfère celui d'en face.
Burası benim evimden bile daha iyi lan!
Moi, j'ai même pas ça.
Siktir adamım, burası Disneyland'dan daha iyi.
Putain, c'est encore mieux ici.
Yoldaşlarınızla gelmiş olsaydınız hizmetçilerin yatakhanesinde yer ayarlardım size ama yalnız olduğunuza göre burası sizin için daha iyi olacaktır.
Si vous étiez venu avec vos camarades, je vous aurais fait donner des lits dans le dortoir des domestiques, mais puisque vous êtes seul, je pense que cela vous conviendra mieux ici, même s'il vous faut dormir sur un sofa.
Ve, lanet olsun, burası başladığım günden çok daha iyi durumda.
Et c'est plus grand que ce avec quoi j'avais commencé.
Bizim için burası Alpha'dan daha iyi.
C'est mieux ici que sur Alfa.
Bulunmak istediğim yerin burası olduğunu çok daha iyi anladım.
Je me rends compte que c'est ici, avec vous, que j'ai envie de rester.
Burası güzel çünkü burada yaşarken uzaktaki şeyler daha iyi görünüyorlar.
Elle est belle parce que pour nous, tout ce qui est au loin, nous paraît plus beau.
- Burası iyi. - Dışarısı daha iyi.
- Dehors, c'est mieux.
Burası, bizim yanımız çok daha iyi.
Tout est mieux ici près de nous...
- Eddie, burası iyi. - Daha iyisini yapabiliriz.
- C'est un restaurant chouette.
Burası benimken daha iyi görünüyordu.
C'était plus beau quand j'y vivais.
Ekselansları, burası çok tehlikeli. Ayrılmanız daha iyi olur.
excellence, c'est dangereux.
Burası bit pazarından daha iyi.
C'est mieux que la brocante.
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyiyim 141
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68
daha iyi 561
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyiyim 141
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68