Demedi tradutor Francês
1,703 parallel translation
Fakat o bir şey demedi, sadece çuha çiçeklerini yoluyordu.
Mais elle ne répondit pas, lâchant seulement les primevères.
Son 20 senede bir kere bile "Güzel." Ya da "Beğendim." demedi bana.
En 20 ans, il n'a jamais fait un compliment. Ça va changer!
Bob ertesi gün candan bir şekilde uğurlandı. Jesse veda etti ama görgü kurallarına istinaden Zee hiçbir şey demedi.
Bob fut éloigné cordialement le lendemain, avec un au revoir de Jesse et rien de Zee, hormis ce qu'exigeait la bienséance.
Sherwood o olamaz demedi mi?
Sherwood l'a écarté.
Kimse sana bar işine gir demedi.
Personne ne t'a dit d'ouvrir un bar.
Bir şey demedi. Ona sorabilirim.
- Non, mais je peux lui en parler.
Demedi demeyin, beni şişmanlatıyorsunuz.
Vous m'engraissez.
- En azından Auschwitz demedi.
- Au moins il n'a pas choisi Auschwitz.
Kimse bir şey demedi.
Et personne n'a rien dit.
Diğeri ise hiçbir şey demedi.
Et le 3ème n'a rien dit.
Hem "Elle" demedi mi ki canlandırıcı bir okur-yazar diye?
Et dans "Elle", il y avait une bonne critique, non? "littérairement rafraîchissant". C'est énorme, ça.
"Gey olan ve olmayan arkadaşlarımız için karıştırıcı." demedi.
Elle n'a pas dit "un pot pourri entre nos amis gays et hétéros"?
Kimse "denemek için" demedi.
Tu es bourré, personne n'a dit "pour voir"!
Bana hiç yuh demedi.
On n'a jamais été complices.
Polis öyle demedi.
Ce n'est pas ce que dit la police.
Babu abi, hadi gel. Yaşlı kadın hiç bir şey demedi.
Que voulez-vous dire ne me frappez pas..
- Kimse sana fahişe demedi.
- Personne ne t'a traitée de putain.
- Hayır. Kimse sana fahişe demedi.
- Non, personne ne t'a traitée de putain.
Hiçbir şey demedi.
Non, il ne m'a jamais parlé de ça.
Hayır, Bay Harris özellikle erkekler demedi.
Non, M. Harris n'a pas précisé "des garçons".
Sevişirken "aman tanrım" bile mi demedi?
Pas même "Oh mon Dieu" quand vous faites l'amour?
Stacey demedi. Ne?
- Stacey ne m'a rien dit.
Daha bir şey demedi...
Il n'a pas répondu encore, mais...
"Selam, Earl" dedim, ama "Selam, Yengeç Adam" demedi.
J'ai dit "Salut, Earl" et il n'a pas dit "Salut, Crab Man".
"Kız arkadaşım olmak ister misin?" demedi ki.
Tu veux être ma copine? "
Birlikte yaşamak demedi bile.
Même Ephram l'a dit.
Alet, organ, ya da emme demedi.
Il n'a jamais dit "os", "organe" ou "succion".
Kimse sakla demedi!
Personne ne te l'a demandé!
Daniel akşamüstü demedi mi?
Daniel n'a pas dit midi?
Senden izin istemiyorum, James. Demedi deme.
Je ne te demande pas la permission, James.
Mahone'un hücresinde bıçak buldum demedi mi?
Il vient de dire qu'il a trouvé ce couteau dans la cellule de Mahone.
Annem daha hayır demedi mi?
Maman a dit non?
Güle güle bile demedi.
Il ne m'a même pas saluée.
Kimse sana gel demedi, Lois.
Personne ne t'a demandé de venir, Lois.
Demedi deme, bir sonraki dünya savaşında onun parmağı olacak.
La prochaine guerre mondiale aura lieu à cause de lui.
- Carlos böyle demedi.
- Ce n'est pas ce qu'a dit Carlos.
Bir şey demedi.
Il ne m'a rien dit.
Kyle hakkında hiçbir şey demedi mi?
Il n'a rien dit sur Kyle? Pas un mot?
O aptal lezbiyen yataktan kalkıp motorsiklete bindiğine pişman olacak, demedi demeyin.
Cette salope de Lezzie va regretter de s'être levée, et d'être montée sur sa Harley, je vous le dis.
Kız çıktığında hiçbir şey demedi.
Quand elle est ressortie, elle n'a rien dit.
Babam bana "aptal kaltak" dedi annemse bir şey demedi, o yüzden sikeyim ikisini de.
Papa m'a traitée de pute et maman n'a rien dit, alors je les emmerde.
O mu? Hiç bir şey demedi.
Ça le dérangeait pas du tout.
- Kimse fazladan bir sonsuza dek olacak demedi.
- Personne n'a parlé du supplément "à jamais".
Bir şey demedi.
Il l'a pas dit.
Birşey demedi ama Terrence bunun iyi bir fikir olacağını düşünüyor.
Ce n'est pas arrivé, mais Terrence pense que c'est une bonne idée.
Hiçbir uzaylı kadın Kaptan Kirk'e hiç "Şeyini burnumun önünden çek!" demedi.
Aucune alien n'a dit au Capitaine Kirk : "Sors ton machin de mon nez."
- Kimse sana aralıksız çalış demedi.
Personne ne t'a demandé de travailler à plein temps.
Tabii bana bu şekilde demedi.
- Edward... - Bien sûr, elle m'en a pas parlé.
"Ben öldürdüm" demedi.
Je n'ai rien dit de tel.
Eğer evet deseydi ki demedi.
Ça, c'est ce qu'ils disent.
Dur bir dakika, Helen. Öyle demedi.
- Elle a pas dit ça!