English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ D ] / Dostumuz

Dostumuz tradutor Francês

1,804 parallel translation
Dostumuz Adolf Hitler için büyük zafer.
une grande victoire pour notre ami, Adolf Hitler.
Dostumuz Grendel, sadece b.ktan varolmamış.
Notre ami n'a pas été engendré par la brume et la merde.
- Ama o dostumuz.
- Mais c'est un ami.
Dostumuz, burada bol besin kaynağı olduğunu ispatlıyor.
Notre ami prouve qu'il existe une réserve de nourriture abondante.
Dostumuz olduğun için yaptık. Kendi başına yapmaya cesaretin olmadığını düşündük.
On l'a engagée car on est tes amis et qu'on savait que tu n'aurais pas le cran de le faire.
Bay Berlot, ortak dostumuz, bana neden burada olduğunuzu anlattı.
M. Berlot, notre ami commun m'a dit pourquoi vous êtes ici.
- Ve küçük dostumuz da çok iyi. Değil mi canım?
Comme ton polichinelle, n'est-ce pas?
Dostumuz Burt'ü Amerika'ya göndermek için para topluyoruz.
On se cotise pour envoyer Burt aux Etats-Unis.
Ancak, dostumuz Ricardo gibi, tedbirden değil, Sadece, işinizi kolaylaştırmaya niyetli değilim.
Non pas pour ne pas jouer le jeu, comme notre collègue Ricardo, mais parque je ne désire pas faciliter le travail aux autres.
- Dostumuz Stanly'den, şu tetikçi.
- Notre ami Stanly, le tueur.
- Times'deki dostumuz.
- Oui, notre ami du Times.
Kadehlerimizi kaldırıp yeni dostumuz ve şampiyonumuz cesur üstat Geoffrey Tipps'e bizi, kökeni bilinmeyen suikasttan kurtarmasının şerefine içelim.
Maître Geoffrey Tipps, qui, avec beaucoup de courage, nous a protégé contre un assassin implacable... de provenance inconnue. Maître Tipps.
1990 yazında Kuveyt'i ele geçirene kadar bizim dostumuz kaldı.
Il a figuré parmi nos amis jusqu'à ce qu'il envahisse le Koweït durant l'été 1990.
Amerikalı bağlantı kurarsa Moskova'daki dostumuz bildirecek.
Notre ami à Moscou nous préviendra si l'Américain les contacte.
Bir sene önce dostumuz olan düşmanlar.
Des ennemis qui étaient nos amis il y a un an.
Bizim dostlarımızla iş yapması bizim dostumuz olduğu anlamına gelmez.
Faire des affaires avec des amis, n'en fais pas des amis.
Gardiyanlar Darrel'ı sırtından bıçaklanmış halde bulmuş. Hadi dostumuz Otto'nun yardımına başvuralım.
Les surveillants ont trouvé Darrel poignardé dans le dos.
Onu bulur. Ya buradaki çöp bacasından çıkan dostumuz?
Et notre amie du vide-ordures?
Kadını düşman değil de dostumuz yapsan geberir misin? Bana bak, yarın sabaha kadar vaktin var.
Ça te tuerait de t'en faire une amie plutôt qu'une ennemie?
Malum kişi, dostumuz Boris için çalışıyordu.
Supposons que l'on trouve le gars, quelles sont les chances qu'il ait toujours le même téléphone?
Eski dostumuz Stu, bize cinsel taciz davası açmış.
Notre viel ami Stu nous intente un procès pour harcèlement sexuel il engage des poursuite contre l'entreprise.
Öyle kesin bir kural yok ama beyin yaralanmaları tatillerde artar. Bu dostumuz gibi.
Ça n'a pas été prouvé, mais les blessures cérébrales augmentent pendant les fêtes, comme pour notre ami.
Bina eski dostumuz Hüseyin'e mi ait?
Un certain M. Hussein vivait dans cette maison?
Dedektif dostumuz Cooper, McAllister'ların kayıp oğlunun orada bir yerde olduğunu düşünüyor.
Ce détective, Cooper, il pense que le gosse des McAllister est là-dedans quelque part. Ouais?
Dostumuz, kağıtlar olmadan Marion'da strip poker oynamayı istiyor galiba.
Notre ami ici présent meurt d'envie de jouer au strip poker à Marion - sans les cartes.
Maalesef buradaki dostumuz bir daha gülemeyecek.
Malheureusement pour notre invité ici, la rigolade est terminée.
- Dostumuz, siteye platin üye geçen yıl hakkında yasaklama emri çıkarılmış ve Dumfries bölgesinde yaşıyor.
Ce type a un accès Platinum au site internet, ordonnance restrictive depuis un an, et il vit dans la région de Dumfries. Nom?
Diyelim ki dostumuz, Randy, etik üzerine ders veriyormuş ve ayrıca, öğrencilerinden biriyle de yatıyormuş ve ona da...
Disons que notre Randy donne un cours portant sur l'éthique, alors qu'il couche avec une de ses étudiantes.
Ortak bir dostumuz ayarladı.
Je viens de la part d'une amie.
Michael'sa bebeğin babası olması için bizzat seçtiğimiz yakın bir dostumuz.
Et Michael est un ami très proche, on l'a choisi pour être le père de notre enfant.
Sezar bizim dostumuz, ama yaptığı...
César est notre très cher ami mais ce qu'il fait est...
Dostumuz A.C. hakkında yanılmışım biliyor musun.
Tu sais, je crois que je me trompais à propos de notre ami A. C.
Ortak bir dostumuz geleceğimizi söyleyecekti.
Ecoutez, une amie commune était censée annoncer notre venue.
Oooh, Çıkarma gününde Gümüş Madalya alan dostumuz mu?
Le gars qui avait gagné l'Etoile de Bronze le jour du débarquement?
Sana daha önce 3 defa söylediğim gibi bu polis arkadaş bizim dostumuz. Sana 18 yaşın altında sarhoş olduğun için göz kulak olacak.
Pour la 3e fois, voici le gentil représentant de la loi qui va tenter d'ignorer ton ivresse alors que tu es encore mineur.
Hani zaten bizden yanaydılar? Az önce dostumuz olduklarını söylemiştiniz.
Vous disiez qu'ils étaient dans notre camp, qu'ils étaient nos alliés.
- Evet, doğru. - Dostumuz hatun için kendini savundu.
- Ouais, le frère s'est battu pour la fille.
Yalnızca ölü dostumuz hakkında ne bildiğini öğreniyordum.
Je lui demandais ce qu'il savait de feu notre ami.
Ateş bükücüler bizim dostumuz değildir.
Les maîtres du feu sont pas nos amis.
Motor bölümüne giren bir dostumuz daha var.
Il y en a un qui s'est introduit en salle des machines.
Taytlı dostumuz Kuzey kutbunda kendine böyle bir sığınak yapmıştı.
Notre ami en collant a construit ainsi son refuge arctique.
Eski dostumuz "Pek-pislik."
Notre vieil ami Pipi-caca-sso.
Gerçek dostumuz Mumble için söylüyoruz.
Nous chantons pour notre cher ami, Mumble.
Ortak dostumuz Kaptan Sparrow'la yapılacak bir iş anlaşmasında bizi temsilen hareket etmenizi istiyoruz.
Pour une transaction avec notre ami commun, le capitaine Sparrow.
- Bana şimdi borçlusun işte. Dostumuz en güzel pozunu vermiş.
Notre ami nous a offert son plus beau sourire.
Gerçek şu ki, Row'daki pek çok dostumuz gibi onun hakkında kötü görüşte değilim.
En vérité, je le juge moins durement que nombre de nos amis et voisins.
Bunlar dostumuz değil.
Cet homme n'est pas notre ami.
Peki ya bizim dostumuz ne yapıyor?
Très injuste.
Dostumuz yine geldi.
Notre ami est de retour.
Dostumuz arıyor.
Notre ami appelle.
Seslerden anladığım kadarıyla dostumuz hala bizimle.
J'ai pu le sauver, mais son symbiote était trop gravement blessé. Nous n'avons pas eu d'autre choix que de l'extraire et de commencer un traitement à la trétonine.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]